hesabın var mı? giriş yap

  • piyasada neredeyse tekel olduğu için istediği gibi at koşturan ismi türk aslı arap olan bu firmaya karşı (bkz: türk telekom yeni kotasız internet tarifeleri) yüzünden başlaması gereken protestolardır.

    tüketici olarak onların istediği fiyati ödemediğimizde davalık oluyorsak onlar da parasını ödediğimiz hizmeti bize sunmadıklarında buna karşı bir yaptırımla karşılaşmalı normalde ama şimdiye kadar hiçbirimiz sesimizi çıkarmadık.

    türkiye şartları demekten hizmet alamamaya göz yumduk ama şimdiye kadar hiç kimse düzgün hizmet alamamışken hükümetin çıkardığı yasa sonrası böyle fahiş fiyatlar çekebilme lüksüne sahip olan bu firmaya tüketici olarak tepkimizi en güzel şekilde dile getirmeliyiz.

    öncelikle türk telekom telefon hattı kullanan bütün arkadaşların bunu iptal edip turkcell veya vodafone alternatiflerine yönelmesi (ki hizmet kalitesi olarak en kötü operatör türk telekom)

    ardından çağrı merkezleri ve sosyal medya hesaplarını yağmura tutmak ve tepkimizi en ağır şekilde dile getirmeliyiz.

    başka fikri olan yazarlar da belirtmeli ki bu haklı protestomuzda artık hakkımızın yenmesinden ne kadar bıktığımızı bilsinler!

    bu bardağı taşıran son damlaydı!

    edit:

    (@pasolog) da özel mesajdan her eyleme destek olacağını belirtti ve bu yüzden ona da teşekkür editi yapmak istedim

    (#84274661) toplu olarak rekabet kuruluna şikayet etme fikri geldi ancak bu tepkimiz sadece fiyatlara değil, fiyatlardan önce altyapıya herhangi bir yatırım yapılmamış olması ve istanbul'da dahi hala 8 mbps internet satıp 4 mbps hizmet verilen yerlerin çoğunlukta olmasınadır. ancak yine de bu fikrin de değerlendirilmesi gerektiğini düşünüyorum

    edit2: banka araplar sualtı kabloları tartışmalarına kaymayalım diye o arkadaşların yazdıklarını kaldırdım.

  • kime ne sorarsam sorayım mutlaka bir noktada "aynen, aynen" repliği ile karşılaşıyorum.

    neden ve nasıl bu kadar yaygın kullanılıyor gerçekten anlamıyorum. çoğu zaman gereksiz ve bazen de yanlış kullanılıyor.

    üc yıldır her memlekete geldiğimde "aynen" bulduğumdur.

  • samsun'un tekkeköy ilçesinde bir barakada babaannesi ve dedesiyle yaşayan 9 yaşındaki çocuktur. arkadaşlarının kıyafetleriyle dalga geçmesi nedeniyle 1.5 aydır okula gitmiyormuş.link
    kıyafette serbestlik getirenler şimdi daha mutlu olmuşlardır eminim. zamanında kendimizi yırttık; bu yanlış bir uygulamadır, sosyal farkı ortaya çıkarır, bari ilköğretimde uygulanmasın dedik ama dinletemedik.

    edit1: 1- yardımda bulunabileceğimiz bir hesap numarası var mı diye çok sayıda mesaj geldi. şimdilik yok ama haberi yapan kişi/kurum veya samsun valiliği aracılığıyla o aileye ulaşmaya çalışacağım. sonuçtan sizleri haberdar edeceğim.

    2- tek bir örnekle genelleme yapmak gibi bir amacım yok, parası olan var olmayan var. herkes çocuğuna okulda giyebileceği farklı elbiseler alamaz. bu tüm dünya ülkelerinde geçerli olan bir gerçektir ama bizim gibi az gelişmiş ülkelerde daha fazladır. birçok aile, çocuklarının "bugün ne giysem" telaşesine kapıldığını söylüyorlar, çevremde duyuyorum ben bunları. bu yüzden enazından ilkokul seviyesinde(bence lise de dahil) böyle bir uygulama faydadan çok zarar verir.

    edit2: bakanlık olaya el atmış, gerekli talimatlar verilmiş. inşallah benzeri olaylar bir daha yaşanmaz ya da daha az yaşanır diyelim daha doğru olur!

  • 3 gün önce iftara 5 dakika kala;

    misafir: tuvalet ne taraftaydı?
    aden (3,5 yaş) : kakan mı var?
    ......... misafirin suratında kocaman bir; ne alakası var ya ben yapmam öyle pis pis kaka şeyler ifadesi..........
    ben: oğlum ehehehhe ne kadar ayıp..
    aden (3,5 yaş) : neden büyükler kaka yapmaz mı? çok ayıp mı kaka?

  • hayvani gitar çalışına aldanıp sözlerini hiç incelemediğim, açıp okumadığım jimi hendrix'in söz yazarlığında da 1 numara olduğunu gösteren the jimi hendrix experience albümü.

    grup, amerika ve ingiliz-dünya olmak üzere iki ana versiyonu olan albümün amerikan versiyonunda red house gibi mükemmel bir şarkıyı koymayarak ayıp etmiş olsa da bunu hey joe isimli, kimilerine göre vietnam savaşını eleştiren, kimilerine göre amerikan türküsü olan güzel bir şarkı ile telafi etmiştir.

    bu şarkılar dışında uzay, bilim-kurgu, psikoloji, aşk gibi birçok farklı konuda şarkıları ile albüm, benim gibi jimi hendrix'i uyuşturucu ile özdeşleştirenlere bir cevap niteliğinde. aslında cevap falan da değil. albüm 1967'de çıkmış. cevabını 1967'de vermiş jimi baba. ha ben 2018'de hala bu adamı uyuşturucu ile özdeşleştiriyorsam bu ders falan değil düpedüz cahilliktir, poserliktir. aynı cahilliği albümdeki şarkıların altına ''bu şarkıyı normal kafayla dinlemeyeceksin, ancak uçuştakiler anlar.'' minvalinde yazanlar da yapmakta. halbuki albüm uyuşturucuyla bir ilgisi olmayan, ayık kafa ile yazılmış, hem müzikte hem de söz yazarlığında üstün bir yeteneği olan jimi hendrix ve arkadaşlarının eseridir.

    favorim ise sade sözleri ve jimi hendrix'in efsanevi solosu ile i don't live today.

    youtube
    spotify
    tidal

  • kulanıcı deneyimi olarak doğru hareket eden atm'dir. parayı alıp gidip dalgınlıkla kartı unutma ihtimali yüksektir, ancak kartı önce alırsan parayı almadan oradan ayrılmazsın, çünkü para çekmek için geldin oraya.

  • bildiğin türk milletine benziyor.

    birden saldırınca taş gibi oluyor. yavaş yavaş çaktırmadan elini sokunca dibine kadar girebiliyorsun.

  • insanları daha çok sıfırlı borcun içine sokacaklar.
    3.000.000 tl kredinin 0.79 ile 120 aylık taksit tutarı ayda 38.786 tl
    ayda 40-50 bin t l taksit ödeyen insanın kazancı zaten 80-100 bin tl civarında olur.
    haber doğruysa 10 milyon tl kredileri bile ucuzlatmışlar, hem de kamu bankalarından, kamu kaynaklarıyla.
    yani bu kredi bir avuç zengini kamu kaynakları ile daha çok zengin yapar
    yine üretim yok, üretici yok, halkın ezici çoğunluğu yok, artık olmayan orta kesim bile yok.
    para yine betona ve zengine.