hesabın var mı? giriş yap

  • ekşiye dahi müdahale edebileceğini sanan bir ego delisinin çok da şey olmadığı laftır.
    gerçekler acıdır acun efendi! öyle dilediğince yaşayacan, biz de eleştirmeyecez öyle mi? çok beklersin!
    twittera ekşi sözlüğe kalsa burada olamazdık demiş. sen zaten orda olmamalısın ama bunu ekşi sözlük ya da twitter istiyor diye değil, normali bu olduğu için. sen şartlara (!) uydun ve yandaş rolünü çok güzel oynadın. seni eleştirdiğimiz noktaları bi düşün istersen.
    kızından küçük kızdan başkasıyla evliyken çocuk yaptın. ses etmeyelim mi ?
    işine gelmeyene hakaret ettin, gelene eyvallah ettin, yazmayalım mı?
    sesini çıkarman gereken yerde sustun, gereksiz yerlerde sesini çıkardın, görmeyelim mi?
    hiç kusura bakma. senin sözün ancak yarışmacına ve işini kaybetmekten korkan çalışanına geçer. zerre kadar laf etme durumun yok sözlüğe.

  • savcının bile dolandırılmasını değil savcı olamayacak tiplerin savcı yapıldığını gösteren önemli bir detaya sahip haber.

  • diş macunu, diş ipi, güneş kremi gibi keyfi olarak değil, sağlık için mecburen kullanılan ürünlere bile zam yapılmış çüş artık o çaldığınız paraları yeme fırsatı bulamadan geberir gidersiniz inşallah.

    keyfi olarak kullanılanlara da böyle bir zam yapmaya hakkı yok ya o da ayrı konu.

  • siz aktrollere bakmayın, 2001 krizinde meyve sebze, ekmek ve diğer gıda ürünleri ytl karşılığı kuruşla satılıyordu. yine ytl hesabıyla 2001 krizdinde domates 25 kuruştu, kasa kasa alırdık. herkes evine şekeri, unu, her şeyi torba torba alırdı. muz kıtlığı hiç çekmedik. her şey boldu çünkü yaşadığımız halkın değil bankaların, siyasilerin kriziydi. şu an yaşadığımız iflas. devletin ve halkın iflası. ben böyle bir dönem hiç görmedim. savaşta olsak bu kadar batmazdık.

  • level 72 bir kezban olarak bir örneğini verdiğim şey:

    "beni çekemiyorsan, anten tak,
    sen bana değil de, kendi yaptıklarına bak,
    neden böyle davrandığımı merak ediyorsan,
    ufff snne be slk.:ss.s.s:s"

  • kuralın, takımlar en iyi kadrosuyla sahaya çıkar kısmını anlamadım .

    neye göre kime göre, teknik direktör en iyi kadrom bu amk derse kim itiraz edecek, teknik direktörler niye var.
    kadroyu uefa yapsın o zaman,.

    uefa, ceza verip hükmen mağlup mu ilan edecek. adamlar zaten yenildi, iyice mi yenilecekler.

    kural saçma cezası daha saçma, iyice yenilmek.

  • şimdilerde ekranlarda pek görünmese de çocukluğumun güzelliklerinden birisidir charlie brown ve snoopy. birde hayal gücü böylesine güçlü, üretken ve dünyaya böylesine güzel bir eser bırakan insanları hem kıskanırım hemde onlara aşığımdır.

    kimden bahsettiğimi anlamış olmanız lazım, tabii kide charles m. schulz. işine aşık biri olan charles m. schulz 1947'den 1993 yılı(70 yaşına kadar) emekli olana kadar 17.897 çizgi romanın her birini kendisi yazıp çizmiştir.

    bir çok sanatçı gibi schulz'da kendi hayatından ve yarattığı hayallerinden esinlenerek ürettiği sanatında. ilk olarak snoopy'yi ortaya çıkardığında. bunun gençken sahip olduğu spike adlı siyah beyaz bir köpeğe bir şekilde dayandırdı. schulz başlangıçta karikatür köpeğine sniffy adını vermeyi planlıyordu, ancak çizgi romanı piyasaya sürülmeden kısa bir süre önce bir gazete bayisinin önünden geçerken aynı adı taşıyan başka bir köpeğin yer aldığı bir çizgi roman dergisi fark etti. artık yeni bir isme ihtiyacı olan schulz, annesinin ailenin bir sonraki köpeğine snoopy adını vermesi yönündeki önerisini hatırladı ve böylelikle snoopy doğmuş oldu.

    hayatı, sanatına şekil verirken ikinci dünya savaşı'nda görev yaptığı zamanlar ve sonrası gözlerinin önünden geçen schulz, gençken sanat dersleri aldığı minneapolis yazışma okulunda eğitmen olarak çalışmıştı. adı daha sonra ana karakterinin adı olacak olan charlie brown ile orada arkadaş oldu. schulz'un bence en iyi bir arkadaşlarından birisi olduğunu düşünüyorum ki onu hayatında ölümsüzleştirmişti.

    ayrıca schulz okulda çalışırken , muhasebe bölümünde çalışan kızıl saçlı donna johnson adında bir kadınla romantik bir ilişki kurdu. fakat donna johnson onu başka bir adam için reddetti ve schulz'u aşk acısı altında ezildi. ancak bu deneyimini, peanuts çetesindeki charlie brown'ın karşılıksız aşkı olan küçük kızıl saçlı kız adlı bir karakter geliştirmesi için ilham verdi. çünkü oda biliyordu 8 yaşındaysanız ve aşıksanız hayat gerçekten çok zordur*.

    daha sonraları 1968'de dr. martin luther king, jr.'ın öldürülmesinden sonra schulz, çizgi romanının ilk siyahi karakterini ortya çıkardı . adı franklin olan bu karakterin babası vietnam savaşı'nda asker olan peanut üyesiydi. ayrıca başka bir karakter woodstock adlı minik sarı bir kuş olgunlaşmıştı ve snoopy'nin en iyi arkadaşıydı. onun adında 1969'daki önemli müzik festivali olan woodstock music and art fair'den almıştı.

    12 şubat 2000 tarihinde hayata gözlerini kapatan schulz doğumundan 101 yıl sonra bile bizi gülümsetmeyi ve dünya çapında yankılanmaya devam eden bir popüler kültür mirası bırakmayı başarmıştır.

    şimdi son schulz'un son sözleriyle yazımı burada bitiyorum.
    --- spoiler ---

    "sevgili arkadaşlar,

    neredeyse 50 yıldır charlie brown ve arkadaşlarını çizme şansım oldu. bu benim çocukluk tutkumun gerçekleşmesi oldu.

    ne yazık ki, artık günlük bir çizgi romanın gerektirdiği programı sürdüremiyorum. ailem peanuts'ın başkası tarafından devam etmesini istemiyor , bu nedenle emekliliğimi ilan ediyorum.

    editörlerimizin sadakati ve çizgi roman hayranlarının bana gösterdikleri harika destek ve sevgi için yıllar boyunca minnettarım.

    charlie brown, snoopy, linus, lucy… onları nasıl unutabilirim?”

    -"bir gün hepimiz öleceğiz, snoopy!"
    -"doğru, ama diğer tüm günlerde ölmeyeceğiz"*
    --- spoiler ---

    kaynak

  • ingilizler hayatlarında deprem görmemiş insanlar. yapı stoklarını depreme dayanıklı yapmıyorlar. tabi ki böyle bir deprem ingiltereyi dümdüz eder. biz deprem ülkesi olduğumuzu bilir iken şehirlerimizin dümdüz olmasına göz yumduk.