hesabın var mı? giriş yap

  • ilk kornerini bize karsi ilk maçta kullanan san marino'nun ilk puaninida bizden aldigi müsabaka. san marino tarihinde önemli bir yeri olan ama türk futbol tarihinde ise hatirlanmak dahi istenmeyen maç.

  • link

    --- spoiler ---

    6 ay önce birini başkan yapıp, 6 ay sonra göndermeye demokrasi değil, kaos denir. fenerbahçeliler görev almayı da görev bırakmayı da bilirler ve fenerbahçe başkanları kravatlı değil atkılıdır. sapla samanı karıştırmayın.

    --- spoiler ---

    aziz yıldırım'ın 20 sene başkan olduğu kulüp için 'görev bırakmayı bilirler' ifadesinin yer aldığı, türkiye'nin en zengin ailesinin üyesine kravatlı değil atkılı denilen bir tweet.

  • 8 yıldır yazılımla uğraşıp bu adamdan fazla para alıyorsanız kusura bakmayın ama siz de vurduruyorsunuzdur. *

  • şüpheli gözlerle baktığım video.

    konu taksiciler olunca suriyeliler haklı bile olabilir. belki de taksici 50 liralık yola 200 lira istedi. tam tersi taksici normal fiyatı söyleyip suriyeliler çamura yatmış da olabilir tabii. bu iki kesimden her şey beklenir.

  • sürekli "o bütçeyi kime versen başarılı olurdu" diyenler için, gelin ne kadar bütçeyle ne yapmış bir bakalım.

    2015 yılı :
    ------------
    fenerbahçe bütçe olarak cska, barcelona ve real madrid'in gerisinde. bu sene final four'a kalıyorlar ve 4. oluyorlar. (kaynak)

    2016 yılı :
    ------------
    fenerbahçe cska'dan sonra en yüksek 2. bütceye sahip takım. finalde cska'ya yeniliyorlar. (kaynak)

    2017 yılı :
    -------------
    fenerbahce, cska ve real madrid'in ardından 3. en büyük bütceya sahip takım.
    fakat burada bir parantez açayım. bu sene fb 23m ile üçüncü. onu 21 ile barca, 20 ile daruşşafaka, 19 ile milan takip ediyor. bütçeler çok dengeli. bu sene fener şampiyon oluyor. (kaynak)

    2018 yılı :
    ------------
    bu seneyle ilgili net rakamların verildiği bir kaynak bulamadım fakat aşağıdaki linkte, fb ve real'in bütçelerinin cska ve khimki ile boy ölçüşemeyeceği yazılıyor. kaynak sağlam. fb ; cska, khimki ve real'in ardından 4. gibi gözüküyor. (kaynak) bu sene fenerbahce finalde eleniyor. en yüksek bütceli cska 4. oluyor...

    2019 yılı :
    -------------
    real şampiyon olunca kesenin ağzını açıyor. bu sene en yüksek bütce real'de, fener de barca ve cska'nın ardından 4... bu sene bütce olarak 9. sıradaki anadolu efes ile fener final four'a kalıyorlar ve efes fb'yi yenip finale çıkarak cska'ya eleniyor. fener de 4. oluyor. (kaynak)

    2020 yılı :
    -------------

    bu sene fenerbahce bütce olarak 6. sırada ve başarısız oluyorlar. (kaynak)

    bakın ben fb'li olmadığım halde yazıyorum bunları. umarım bu saatten sonra "o para hangi koça verilse şampiyon olurdu" geyiği, en azından bu başlıkta son bulur.

    edit : 2017 'ye "21 ile barca" yazacağıma real yazmışım.

  • malın önde gidenidir

    regl olduğunda bembeyaz etekler giyer.
    akan musluğu tuvalet kağıdıyla durdurmaya çalışır.
    yağdan ebesi sikilmiş kabı ovalamadan temizlemeye çalışır.

    falan filan...

  • bu caniyi ilk saldırısında yargılayıp dışarıya bırakan hakim derhal yargılanmalı ve kötü uygulama yapmışsa ceza almalı. evet günümüzde hukukta bu mümkün olmayabilir ama acilen hakimler savcılar için de kötü uygulama (malpraktis) suçu tanımlanmalı ve ceza verilmelidir.

    doktor görevinin yerine getirmediğinde yargılanıyor da hakim görevini yapmayınca neden yargılanmıyor? doğru ameliyat yapmak doktorun borcu da doğru karar vermek hakimin borcu değil mi?

    vatandaş görevini yapmış, şikayet etmiş.
    polis görevini yapmış, suçluyu yakalamış.
    savcı görevini yapmış, iddianameyi hazırlamış.

    ancak hakim serbest bırakmış. şimdi suç sadece ısıranda mı yoksa pedofili gibi iflah olmaz bir sapkınlığa sahip adamı serbest bırakan hakimde mi? sapık sapıklığını yapmış, hakim hakimliğini yapamamış.

  • sanırım 10 yaşındaydım, kardeşim de 7 filan olsa gerek. ailecek hastaneden eve dönmek için otobüs bekliyoruz. otobüs durağı, kocaman camekan vitrini olan bir pastanenin tam önünde. güzelce ışıklandırılmış vitrinde çeşit çeşit pastalar, adını bile bilmediğimiz tatlılar var.

    kardeşim, suriyeli gibi pastanenin vitrinine yapışmış bir türlü ayrılmıyor, hatta dilini çıkarıp vitrini yaladığına yemin edebilirim ama ispat edemem. illaki oradan birşeyler almak ve yemek istiyor. annem babama bakıyor, ben de babama bakıyorum, kardeşim cam bariyerini umursamadan pastayı yalamaya devam ediyor, babam yere bakıyor.

    annem sinirli bir kadın biraz da pervasız, babama: "şu masuma bir dilim pasta alamıyorsun sen ne işe yararsın be adam" diyor. babam açıklamaya çalışıyor: "maaşa 2 gün var, 2 gün sonra alırız, şimdi anca yol parası çıkışıyor hafize" diyor. kardeşimi vitrinden uzaklaştırıp, dikkatini dağıtmaya çalışıyorum ama ikna olmuyor, diliyle havayı yalamaya devam ediyor.

    neyse ki bir süre sonra otobüs geliyor, annem babama yol boyunca söyleniyor, hatta ara ara "beceriksizsin" filan diye hakaret ediyor. ben kardeşimi suçluyorum, içimden: "bok boğazlı pezevenk" senin yüzünden kavga çıktı diyorum. annem bir noktada: (bkz: ben evde sana aynısını yaparım) diyor. eve girince de petibör bisküvi arasına lokum döşüyor, puding pişirip etrafına sıvıyor. hatta üzerini de kaysı kurusu ile süslüyor.
    kardeşim "himmf bu ondan değil" deyip yemeyi reddediyor, annem "bok ye! sanki bana istanbul'dan geldin itogli!" diyor.

    annemin yaptığı pasta benzeri ürünü babamla ben yiyoruz, ortamı yumuşatmak için anneme "pek de güzel olmuş eline sağlık" filan diyoruz; kardeşim "hiç de bile, bokum gibi olmuş" diyor, annem "nimete öyle denmez allah bir daha hiç vermez" deyip kardeşime bir tokat atıyor. kardeşim az önce bir dilim pastanın peşinde, mazlum bir mülteci iken, bir anda asi bir militana evriliyor: "zaten bir bok vermiyor" diyor.
    kısmen mütedeyyin bir insan olan babam: "bunu seneye imam hatibe yazdırmak lazım" diyor.

    kardeşim şimdi 44 yaşında, üst düzey devlet memuru ama hâlâ pasta yiyemiyor, şeker hastası. ısrarla akp'ye oy veriyor ve boşluğu yalamaya devam ediyor.