ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
08.30'dan 03.00'a kadar çalışmak
-
bugün, iş başvurusu için çağrıldığım şirketteki ablanın bana dediği eylem.
pazartesiden perşembeye kadar: sabah 8.30 akşam 7-8
cuma: sabah 8.30 gece 12-1
cumartesi: sabah 8.30 gece 3
pazar: tatilden hallice (yersen)
ücret: asgari
mekan: halkalı gümrük(gidenler bilir). tuğlalardan örülü bir odacık ve bir adet kondisyonu iyi konteyner.
not: üniversite mezunuyuz, tecrübesiziz ama bu kadar da ölmedik mk.
edit: söylemeyi unuttum. şirketin operasyon işlerinin yapıldığı, tuğla ile örülmüş olan 15 metrekarelik yere bir sıva çekmeyi bile uygun görmemişler. o tuğlalara üzüldüm aslında ben.
yapı ve kredi bankası
-
maaş bankası olmasına rağmen haftasonu ve mesai saatleri dışında eft ücreti kesen banka.
kurumumla bunlar arasında yapılan maaş ihalesi şartnamesini okudum. şartnamede hiç bir şekilde eft vb. masrafı alınamayacağına dair bir madde vardı. ben de bu maddeye istinaden hakem heyetine başvurarak benden aldıkları eft masraflarını geri istedim. hakem heyeti bunlardan savunma istedi. savunmayı cevaben bana da göndermişler ve hiç utanmadan beni mahkemeye vermekle "kibarca tehdit" etmişler. kurumla yapılan sözleşmede haftasonu eft ücreti kesilebileceği ibaresi yer alıyormuş. eğer başvurunuzu geri çekmezseniz ve hakem heyeti aleyhimize bir karar verirse size dava açarız ve tüm masrafları ödemek zorunda kalırsınız şeklinde bir cevap yollamışlar. madem kendinizden o kadar eminsiniz neden hakem heyetinin aleyhinizde bir karar vereceğinden korkuyorsunuz? böyle bir şey için müşteriye aba altından sopa göstermeye utanmıyor musunuz?
mesele üç-beş kuruş meselesi değil. maaş ödemesi yaptıkları bir müşterilerine bu şekilde muamele etmeleri inanılmaz şekilde kanıma dokundu.
bundan sonra ne hesaplarını ne de kartlarını kullanırım, en kısa zamanda da tüm ilişiğimi keserim.
debe editi:
gönderdikleri "kibarca tehdit" mesajının bir kısmı görsel
evlenmeyi düşünmüyorum diyen kız
-
kavga gürültüyle büyümüş, evliliğin hiçbir güzel yanıyla tanışamamış kız olabilir.
kırıkkale dünyanın en berbat yeri
-
eğer entry içinde alıntılandığı gibi bir haberse, hakikaten saçma olmuş dediğimdir. yav netflix veya x bir platform; bu platformlardaki, hatta pek çok ülkenin ulusal kanallarındaki dizi ve filmlerde kendi ülkelerini de gömüyorlar, bazı eyaletleri, illeri, ilçeleri, bölgeleri gömüyorlar. amerikan dizilerinde hâlâ, "beyaz kancıklar zencilere hede bölgelerinde pezevenklik yapıyor ipneler!" diyorlar. hiç kalkıp da o bölgeden birileri, "helööyyyy bizim bölgeyi kötülüyürlar!" diyor mu?
ayrıca sanki bir sabah bugünün türkiye'sine uyanmak çok da matah bir şeymiş gibi haber yapmaları çok komik. yok neye sansür gelmiş, kim tecavüze uğramış, kime ahlâk bekçiliği yapmışlar, yine neye zam amk? demekten ülkede yaşayamaz hâle geldik. sırf türkiye değil, başka ülkelerin vatandaşlarına da kendi ülkelerinde yaşamak, uyanmak saçma geliyor. normal bir şey bu.
onca zorluğun arasında mağaraya resim yapan tip
-
oldukça gamsız bi' insan. ya senin daha kıçına başına giymeye elbisen yok, elbiseyi icat etmemişsin, karnını doyurmak için mamut avlayan bi' tipsin, her an kurda kuşa yem olma tehliken var, ama sen napıyorsun, hayat çok şahaneymiş gibi gidip bi' de mağaraya resim yapıyorsun, el izini bırakıyorsun. ya bi' insan bu kadar dünyasız olmamalı arkadaş ya, bu kadarı da ayıp ama. yazıklar olsun. evet.
23 nisan 2021 en uzun bayrak direğinin açılışı
-
herkesin aklından aynı şey geçiyor biliyorum.
ilginç bir tören.
ssg
-
arada bir bizim kahveye gelirdi. kendi halinde efendi bir insandı. nasıl böyle bir şey yaptı hala aklım almıyor.
akp'ye hunharca küfreden urfalı çocuk
-
kadınları bilinçli yahut bilinçsiz olarak aşağılamasından ötürü küfrü hiç sevmeyen bir birey olarak "ak porrrtininn daysınnı zikemmm" küfrüyle en azından pozitif ayrımcılık yapmasından ötürü takdir ettiğim velet.
dayısını zikmek nedir amk ya hahahahahah
işçiler neden kendi sgk'sını yatırmıyor
-
bir vatandaşın ülkenin vergi politikasıyla ilgili sorusu.***
cevabına gelirsek;
(bkz: altın yumurtlayan tavuğu kesmek)
insanlar kendi sgk primlerini kendileri yatırırsa halkın bilinci artar, ödediği vergilerin farkında olur. milyar dolarlara saraylar, yolsuzluklar, onun bunun makam arabaları, konutlar, lojmanlar yani oraya buraya göz göre göre gereksiz harcanan paralar sorgulanmaya başlar.
olmaz yani. hele bu iktidarda mümkünatı yok.
ve (bkz: ben vergisini ödeyen bir vatandaşım) cümlesi amerikan filmlerinden çıkıp hayatımızda ciddi bir yer eder.