hesabın var mı? giriş yap

  • şu anki aklım olsa zencinin dalına biner, motora binmezdim. bir senedir sürünüyorum, iki ameliyat oldum, üçüncüsünü ağustosta olacağım. dizin altından kaval kemiğini ucu üç parça oldu kazada. buna da şükür, yürüyorum tekrar.

  • parfüm deliliğinden parfüm manyaklığına evrildiğim sürede öğrendiğim en önemli şeylerden biri de edp (eau de parfüm) ve edt (eau de toilette) farkıydı. bir de bizim ülkede pek bahsi geçmeyen edc (eau de cologne) var. burada klasik kolonya değil, bir parfümün en seyrek formundan bahsediyorum.
    aslında bir parfümün 4 şeklinden söz edebiliriz yoğunluk açısından:
    saf parfümde (pure perfume) parfümün esansının konsantrasyonunun % 15-30 arası olacağını anlamalısınız. parfümün en güçlü formudur, ciltte uzun süre kalma özelliğine sahiptir ve "derinlik" dediğimiz özellik en yoğun bu formda görülür. cildin yağ , yani parfüm tutuculuğa etki eden en önemli kriterine bağlı olarak 6 + saat kalabilir, bu yüzdendir ki çok kuru ciltler parfümün kokusunu içeren bir losyonla nemlendirilirse çok daha kalıcı olur. kofre setlerindeki vücut losyonunun amacı budur, hatta bazıları tek başına parfüme gerek bırakmayacak kadar güçlü olabilirler.

    edp ise saf parfümün % 8-15 esans oranına sahip olanıdır. kalıcılığı hala yüksek olup 3- 5 saat arasıdır ama bu rakamlar sadece ortalama değerlerdir ve cilt tipinize göre bir güne kadar kalan parfümler olabilir, hatta palto, kaban, fular, atkı gibi sık yıkanmayan giysilere sıktı iseniz haftalarca çıkmayabilir.

    edt, edp' nin daha hafif formu olup % 4-8 arası parfüm konsantrasyonuna sahiptir ve kalıcılığı 2-4 saat arasındadır. burada çok önemli bir yanılgıya dikkat çekmek istiyorum, oranlar arasındaki rakamsal fark dışında dikkat etmeniz gereken çok daha önemli bir faktör daha var: çoğu (genel adıyla kullanıyorum) parfümün edt versiyonu edp'nin sadece parfüm esansı bakımından "seyreltilmiş" şekli değildir. içerikte de oynamalar vardır, örneğin çok çok sevdiğiniz bir shalimar parfümünüz var, bu parfüm son derce yoğun vanilya, tütsü ve deri kokusuna sahiptir, yani kış için uygun gibi görünmektedir. çok sevdiğiniz parfümünüzü yazın kullanmak ama etrafa boğucu bir hava da yaymak istemiyorsunuz diyelim bu nasıl yapılabilir? parfümün edt ya da varsa edc şeklini kullanarak, bu ise içerikteki ağır esansların çıkarılması ama yerine kokunun karakteristiğini bozmayan daha hafif öğeler konulması ile elde edilir. yine shalimar örneğini verirsem, edp baş döndürücü, afrodizyak etkili iken edt' si daha hafif, neşeli ve kolay taşınır karakterdedir. edp shalimar oryantal- baharatlı sınıfında iken edt' si sadece oryantal olarak sınıflandırılır, edp içinde üst, orta, alt notalar olarak 18 değişik koku var iken edt içindeki sayı 7 olup parfümün karakteristiğini kaybettirmeyen daha hafif ve ancak dikkatli burunların algılayabileceği farkı yaratır. edp hayvansı- tütsülü- vanilyalı bir bomba iken edt daha çiçeksi ve uysaldır.

    güçlülük bakımından her ne kadar edp avantajlı gibi görünse de edt parfümleriyle fazla iddialı "kokmak" istemeyenlerce tercih edilebilir.
    kendimden örnek verecek olursam burberry brit benim ve kızımın her zaman edt' sini tercih ettiğimiz bir koku, brit edp aşırı "gürültülü" ve boğucu iken edt çok daha sofistike ve klas kokuyor. ve yine içerikleri aynı değil, ikincisinin daha" taze" havası farklı içerik eklenme-çıkarılması ile sağlanıyor.

    edc' ye gelince % 3-5 arası parfüm konsantrasyonuna sahiptir ve 2 saat kalıcılığa sahiptir. yine burada da bir istisnadan bahsetmek istiyorum, oryantal sınıfındaki bazı parfümlerin edc' leri veya bundan bağımsız olarak kendileri sadece edc olanlar edp kalıcılığına yakın güçte olabilirler. bu yazıyı yazacak havaya girmek için ( evet, mod değiştirme amaçlı kullanırım parfümleri) sürdüğüm tabu edc olmasına karşın bir kalıcılık bombası, sahip olduğum bir çok edp kadar hatta daha güçlü. yani "en seyrek şekli, dur boca edeyim" demeyin, her parfümde işlemeyebilir.

    hepinize misk,amber, tütsü kokulu geceler dilerim....
    edit: imla

  • siz aktrollere bakmayın, 2001 krizinde meyve sebze, ekmek ve diğer gıda ürünleri ytl karşılığı kuruşla satılıyordu. yine ytl hesabıyla 2001 krizdinde domates 25 kuruştu, kasa kasa alırdık. herkes evine şekeri, unu, her şeyi torba torba alırdı. muz kıtlığı hiç çekmedik. her şey boldu çünkü yaşadığımız halkın değil bankaların, siyasilerin kriziydi. şu an yaşadığımız iflas. devletin ve halkın iflası. ben böyle bir dönem hiç görmedim. savaşta olsak bu kadar batmazdık.

  • süleyman'ın son 2 saattir diazem içmiş gibi sırıttığı dizi.

    ibrahim: bu bahar şuraya gidelim sultanım.
    süleyman: he ibrahim :)

    ibrahim: bir ara manisa'ya gideyim çoluk çocuk?
    süleyman: he ibrahim:)

    ibrahim: roma'yı da alalım sultanım:)
    süleyman: heee ibrahim he:)

  • dünyanın en iyisi olduğu bir konu var ki o da beklentilerin arttığı her zaman karşılaması. herhangi bir takımla ilk maçı mı ? kral yazar golü. eski takımına geri mi döndü ? ilk maçta 2 tane yazar. yenildiği maç sonrası rakip takıma, bir sonraki maç görüşürüz mü dedi ? o maç hattrick yapar maçı alır. bu konuda dünyada gelmiş geçmiş bir rakibi dahi yok ve bu onu çok özel kılıyor.

  • yanıma genç bir kız geldi. yanağım'dan makas aldı ve beni öptü. ben şok oldum daha 3 yaşındaydım. zor günlerdi.

  • adamın biri trafik kazası geçirmiş, kazada pipisi kopmuş. kopan pipisini gömlek cebine koyduğu gibi koşa koşa doktora gitmiş.

    "doktor bey, doktor bey! pipim koptu!" diye bağırarak doktorun odasına girmiş. doktor, "durun, endişelenmeyin! organ yanınızda ise yerine dikebiliriz" demiş. adam "ahanda buradadır doktor bey" demiş ve elini gömlek cebine atarak, çıkanı doktora uzatmış.

    doktor adamın kendisine uzattığına bakmış: "iyi ama bunu nasıl dikeriz bu tadelle" demiş. adam şaşkınlık içinde kalakalmış: "desene doktor bey, yarraaa yedik..."

  • içinde eskişehir'de başörtüsü eylemine katıldı diye içinde kemalist polislerin ve esnafın da olduğu 6-7 kişi tarafından komalık olana kadar dövülen ve gittiği hastenede kemalist doktor tarafından geri gönderilen ve sonunda da ölen birinin hikayesi var mı diye merak ettiğim hikayelerdir.