hesabın var mı? giriş yap

  • "bir gün bir tiyatronun perde arkasında yangın çıktı.palyaço gelip izleyicileri uyardı.izleyiciler bunun bir şaka olduğunu düşünüp alkış tuttu; palyaço söylediklerini tekrarlayınca alkışlar arttı.bana sorarsanız dünya böyle sona erecek:her şeyin bir şakadan ibaret olduğunu sanan cin fikirli tiplerin tezahüratları eşliğinde. "

    ( kierkegard, ya/ya da, 1843)

  • bizim evin yan tarafında kafe işleten bir ablamız vardı, eşini kaybetti 3-4 yıl önce falan, bir de oğlu var. akşamları takılıyorduk ablanın yanına, kahvemizi içip laflıyorduk. gülay abla olsun adı, bir de arkadaşı var mehmet abi, muhabbet neşeli bir adam. neyse bizim bu gülay abla yoruluyor kafede, oğlanın okulu, ev, kafe derken yetişemedi, devretmeye karar verdi dükkanı. alıcısı çabuk çıktı, anlaştı bizim abla. o akşam müşteriler de gittikten sonra bi yorgunluk kahvesi yapmış kendine, muhabbet ediyorlar mehmet abiyle;

    -bitti mi gülay, hallettin mi işleri.
    +bitti şükür, devrettim artık, kurtuldum.
    -ee, kafe de yok artık, ne yapacaksın şimdi?
    +valla hiç bilmiyorum ki mehmet, işim gücüm kalmadı.
    -e o zaman evlensek ya biz gülay?
    +olur mehmet evlenelim.

    ve evlendiler. ne güzel di mi lan? madem yapacak işimiz yok, e o zaman neden evlenmiyoruz.

  • hayattaki tek başarısı süslenmek olan bir kezbanın köpeği olmuş kociştir. arkadaki çalışanın "ne yapıyor bunlar amk" bakışı olayın vahametini anlatıyor zaten.

    ha bi de hiç öyle ay avam numarası yapmayın kızlar, böyle adam bulsanız siz de atlarsınız. paralı kocayı görünce feministlik bitiyor tabii.

  • hadi kekliği düz ovada avladın.. kanadını kanadına da bağladın, tamam eyvallah.. karşısına geçip şıkıdık şıkıdık niye oynuyosun lan?

  • 5 yaşındaki kızım, anaokulu müsameresinde sahnede babam isimli şiirini o kocaman gözleriyle kaçamak bakışlar atarak okurken, gözyaşlarımı içime akıtarak dinleyip sahneye fırlamamak için kendimi zor tuttuğum, aynı anda hem kızımı hem de kendi babamı düşündüğüm ulvi gün.