hesabın var mı? giriş yap

  • yıl 2007, istanbul üniversitesi avcılar kampüsü' nde açıköğretim vize sınavına yetişmem gerekiyor, lakin sınava çok az bir süre kalmış ve yan yolda trafik felç. öğrenciler sınav telaşıyla otobüslerden, otomobillerden inip koşmaya başlıyorlar. baktım olacak gibi değil, ben de indim ve koşmaya başladım. kızlı erkekli birçok kişi kampüse doğru koşarken önümde bir çocuk görüyorum. koşan insanlara bakıyor, yavaş yavaş hızlanıyor ve o da koşmaya başlıyor. koşarken bana yaklaşıp soruyor: "abi kavga nerde?"

  • 20 tl. yarın 15 i maaş günü gece 2 de yatacak iftar için 4 tl param kaldı onada makarna alıp onu yapıp yiyeceğim. 20 liram olsa hd ye gidip güzel bi iskender yapardım. yarına hiçbir maddi sıkıntım kalmayacak.

    edit : çok sayıda yemek ısmarlama teklifi hatta iban ver para yollayım teklifi geldi. gönlü zengin bütün arkadaşlara teşekkür ederim ama bi kamu kurumunda memurum ihtiyacım yok başlığı görünce yazasım geldi sadece. geçici bi maddi krizdeyim ay sonu tüm memurlara olabilir. bugün bol ketçaplı bi makarna yiyecem ama söz yarın iskender yiyecem :) siz ne iyi insanlarsınız valla çok teşekkür ederim.

    edit 2 : oha lan kargo geldi az önce sevgilim dün kek yapıp yollamış makarnanın üstüne birde tatlım oldu :)

  • atılan çay "yeşil çay"mış. şimdi rahatladım lan. bu elim olaydan haberdar olduğumdan beri na şuramda yumru gibi takılıp kaldıydı 16 yaşında çocuklar neden demlik demlik çay içiyor diye.
    benim o yaşlarımda demlik demlik çayı bir solcular kafelerinde, bir de ülkücüler ocaklarında içerdi. aslında çayın kralını ışık evlerinde şakirt bebeler içiyormuş da haberimiz yokmuş. neyse.
    (bkz: çay şakirdin mazotudur)

    aklıma sosyete kafelerinde ellerinde kara kara rize/kaçak karışık çay içen, küp şekeri hızlı erisin diye kaşık darbeleriyle parçalayan zengin bebeleri geliyordu. bu uyumsuz, bu eğreti görüntü bana tarifi imkansız acılar zerk ediyordu.
    sonunda akşam gazetesinin haberinde söz konusu çayın "sıcak yeşil çay" olduğunu öğrendim de kendime geldim. o olur bak. yeşil çaysa olur.

  • http://www.cnnturk.com/…dalarda-atlarin-buyuk-drami

    atların yetersiz beslenmesi/bakımsız olması, fayton çekmeye uygun olmayan atların kullanılması, tüm gün bilhassa yaz döneminde fazla koşturulup çatlamaları, yürüyüş hızında gitmesi gereken faytoncuların, araba süratinde gitmeye çalışması sonucu mahvolan atlar, kaza yapan faytonlar ve her yıl, kaza yapan faytonlar yüzünden pisi pisine hayatını kaybeden insanlar.

    adaları gezin ama bisikletle gezin!

  • fiyat skalası kişiden kişiye göre değişebilir fakat büyük ölçüde makul fiyatlı şaraplar önermeye çalışacağım.
    1- lucien arkas bağları'ndan mon reve marselan: kendisi altın madalyalı olup organik üzüm severlere duyurulur. frenk üzümünü andıran meyvemsi bukleler yoğun ve canlı. orta gövdeli, güçlü tanenli, canlı asiditeli, bitişi uzun. fiyatı ise 60 tl.
    2-yine izmirden gidiyoruz ve kupajda yine altın madalyalı: la mahzen'den smyrna shiraz, petit verdot. karabiber aromalarıyla damakta yoğun, tatlı tanenli bitişe sahip orta gövdeli kırmızı. fiyatı 37 tl.
    3- manisa'dan yanık ülke bağları'ndan miratus oak blend 2015 : 18 ay amerikan ve fransız meşe fıçılarında dinlenmiş. karadut, erik ve baharatlı tonlara sahip yuvarlak içimli, merak ederseniz de belirtelim: kısıtlı filtrasyon uygulanmış lezzeti ve dokuyu korumak için. fiyatı 40 tl.
    4-avşa adası'nın adakarası üzümü ile cabernet sauvignon kupajı: burunda yanıksı, reçelsi kırmızı meyve ve hafif is kokulu. damakta orta gövdeli hafif içimli. fiyatı ise 50 tl.
    5- ergenekon bağları'ndan c. sauvignon (2015): merkür ve syrah üzümlerinden üretilmiş. tatlı baharat ve kırmızı meyve aromalarını taşıyor. canlı asitli, dengeli ve orta gövdeli. fiyatı 30 tl.
    6-lucien arkas bağları'ndan bu kez gümüş madalyalı antreö sauvignon blanc (2017) : ananas başta olmak üzere meyvemsi, asiditesi güçlü, dengeli bir şarap. itinayla deniz ürünleri ile birlikte tüketiniz. fiyatı 47 tl.
    7- bu kez ucuz değil ama şahsi favorim olan bu şarap övgüyü hak ediyor, la consensus chardonnay(2011): 8 ay fransız ve amerikan meşelerinde olgunlaşmış bu da. burunda egzotik meyve ve meşe kokularını ön plana çıkarıyor. damakta dolgun, zengin, güçlü ve kalıcı. bu kompleksliğine nazaran biraz üst segment bir şarap olduğundan fiyatı 100 tl:(
    8- kayra wines'dan terra varietal serisinden, kalecik karası rose(2017): burunda ahududu ve çilek, damakta yine zengin kırmızı meyve aromaları sunan uzun bitişli monosepaj bir roze. denizli güney platosu üzümlerinden elde edilmiş. fiyat 40 tl.
    9- eğer rose olsun çamurdan olsun, bi' de üstüne köpürsün diyorsanız anfora gold 2016, yıne denizliden, fiyatı 40 tl.
    10- köpüklere boğulmak istiyor lakin moët chandon bulamıyor musunuz? baron de rothberg, beyaz meyve aromalarına sahip tertemizzz bir şarap. patatesin 50 tonu ile aşk yaşar. fiyatı ise 40 tl.
    bu mini listeyi hazırlamada yardım eden sevgili arkadaşım gürsel'e teşekkürü bir borç bilirim.

  • öncelikle bu pedro alonso (berlin) gerçekten de vefalı ve karakterli bir adammış. ülkemize geldiğinde gördüğü sevgi karşısında, on milyonlarca dolar versek dahi yapamayacağımız reklamı, tüm dünyada izlenen popüler bir dizide bizler için doğaçlama olarak yapmıştır. dizinin en sevilen karakterlerinden biri olarak, romantik bir akşam yemeğinde, aşık olduğu kadına "hayatımıza renk katmak için istanbul'a gideriz" demesi gerçekten de paha biçilemez bir selam bizler için. çünkü dizinin orjinal metninde istanbul geçmiyor.

    eğer bu dizi abd veya fransız dizisi olsaydı, istanbul ismi anca bir terör saldırısı haberinde duyulurdu. işte bu yüzden bu adamın yaptığı şey çok değerli.