ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
hilal cebeci'nin çav bella klibi
-
sosyalizm, sscb yıkıldıgında bu kadar darbe almadı aq
biçerdöver üstünde fotoğraflar çektirerek olmaz
yeni rakı'nın almanya'da yayınlanan reklamı
ortaköy'deki kulüp saldırısına sevinen vatandaşlar
-
https://pbs.twimg.com/media/c1c5iicwgaujeqi.jpg
https://pbs.twimg.com/media/c1c5iq8xeaqbhgs.jpg
https://pbs.twimg.com/media/c1e8w6kxcaaysa8.jpg
https://pbs.twimg.com/media/c1ds7qrxuaaz1t3.jpg
https://pbs.twimg.com/media/c1c5hrsxuaa3bj2.jpg
https://pbs.twimg.com/media/c1c4t5uxaai0ll5.jpg
https://pbs.twimg.com/media/c1ds7quxgaa4ojh.jpg
https://pbs.twimg.com/media/c1cuconwqaaaqvr.jpg
https://pbs.twimg.com/media/c1c8k_nwiaaqflg.jpg
https://pbs.twimg.com/media/c1e0wreweaax5k2.jpg
https://pbs.twimg.com/media/c1ds7qjwqaacxge.jpg
https://pbs.twimg.com/media/c1ghcqkxaaaegkx.jpg (tff'ye bağlı hakemmiş)
https://pbs.twimg.com/media/c1erzoiw8aeqvcq.jpg
https://pbs.twimg.com/media/c1ery_dwgaamrbl.jpg
özel bir çaba harcamadan önüme düşenlerden bir kolaj. girip arasanız binlerce bulursunuz. ve bunlar sadece sosyal medyadakiler...
edit :
katliam göstere göstere geldi murat yetkin-hürriyet
reina’da zenginler eğlenirmiş! kemal okuyan-sol
her gece çadırımıza erkekler geliyordu
-
mebpersoneli.com.tr adlı süpersonik siteden bir haber başlığı. gezi eylemlerine katılan bir kızın ropörtajını içeriyor güya. şiddetle okumanızı tavsiye ediyorum, baya komik.
ibretlik haber
"gezi parkına başından beri destek veren sevgi isimli 18 yaşındaki genç kızın anlattıkları akıllara durgunluk veriyor... kasımpaşa'da oturan sevgi evin tek çocuğu... taksim'de çiçekçilerin olduğu bölgede başından geçenleri talha akyürek'e anlatmış sevgi...
kendi ağzından dinleyelim
"abi bu olaylar bizim için bir eğlenceydi, kendimize heyecaln, aksiyon arıyorduk. ne devrimi, ne parkı, ne başbakanı, biz işin heyecan kısmındaydık. ne bileyim öyle tomaların su sıkması, gaz geliyor diye arkadaşların bağırması, taş atmak falan bize acayip heyecan veriyordu. oradakilerin çoğu zaten liseli çocuklardı, üniversitelilerde çoktu. hem niye katılmayayım ki, para veriyorlar, bira ve içki sınırsız, yemekte veriyorlar, her gece çadırımıza erkekler geliyordu ama almıyorduk, abi geceleri zina fuhuşın haddi hesabı yoktu, kim kime belli değildi geceleri, e hal böyleyken nasıl katılmayalım. şimdi akıllandım artık gitmiyorum."
ahahah çok iyi ya..
babanın ölmesi
-
emekli albay kadri beyamca, günde üç paket maltepe sigarası içen güler yüzlü karısı çok da geç olmayan bir yaşta ameliyat masasında kaldığından beri, günlerini komşu dairemizde, belki de elli senedir oturduğu eski mobilyalı evinde yalnızlık içinde geçiriyordu.
sabahları çok erken saatte bakkala yaptığı yürüyüşlerini, alışık olduğu gazetesi koltuğunun altında yavaşça kilidini açtığı kapıdan girerken hemen yanda duran eski tip kahve sandalyesine oturup sakinlikle ayakkabılarını çıkarmasını, beni görünce güzelce gülen yüzünü, şişe dibi kahverengi kemik çerçeveli gözlüklerini hatırlıyorum. uzak şehirde yaşayan, uzun boylu ve yakışıklı, emekli pilot oğlu ziyarete geldiği günlerde çok kereler şahit olduğum masa başı tebessümlü konuşmalarını ve birlikte sakin yudumlarla içtikleri viskinin güzel bardaklarını da...
yaşlı adam iki kadehten sonra müsaade ister, bir saat sonra uyandırılmak üzere oğlunu tembihler, odasına çekilirdi.
canının belli ki sıkkın olduğu zamanlarda “gel de kaçamak yapalım.” diye babamı davet ettiği günlerde aynı masada ben yine bardakların şekline hayran, yabancı markalı çikolatalar yiyerek sakin sohbetler dinlerdim.
askerdeyken nereden aklıma düştüyse, kadri beyamca’yı özledim, “dönüşte ilk iş yanına uğrayayım” diye düşündüm. yaşım elverirse belki bana da ilk kez o güzel bardaklarda viski ikram eder diye heveslenmiştim.
ben dönüş yolundayken meğer o da yola çıkmış.
...
cenazeden sonra, evdeki kalabalığın bittiği saatlerde babamla birlikte kapıyı çaldık, oğlu açtı. askerlik üzerine sorduğu sorularla geçen uzun sohbet sırasında “bu adam babasının ölümüne üzülmek yerine neden benimle sıkıcı uçaklı silahlı muhabbetlere giriyor?” diye kendimi sorguluyordum. sonunda “insanların ölüme yaklaştıkça çevresindeki ölümlere alışması çok normal.” diye düşündüm. ama insan babasının ölümünü nasıl bu kadar metanetle karşılar? yeni bitmiş nöbetler, az önce kalkmış bir cenazeden sonra; komando okulundaki pilotluk eğitimi üzerine; fazlasıyla teknik terim içeren sohbetlerin içinde boğulduğum esnada viski şişesi geldi salona. sanki emekli albay kadri beyamca nöbeti oğluna devretmişti. babam, güzel bardaklar, garip isimli çikolata paketi, ben...
belki de babasını sevmiyordu veya aralarında benim bilmediğim husumetler vardı. belki de konuyu açmak istemiyordu. ya da ben dövünmelere, ağlamalara, yüz yırtmalara çok alışmıştım. belki de modern evlerde acılar duvarlara kazınıyordu, komşular sessizce uyuyordu.
...
uçakların hemen ardından başlayan siyasi sohbetin en ağdalı cümlelerinden birinin ortasında yakışıklı pilot birden ayağa kalkıp yatak odasına yöneldi. kapıyı sakince açıp “baba, kalk hadi” dedi. bomboş odadan geri dönen ses, suratına çarptı. aldığı derin nefesle tavana doğru uzayan boynunu içine çekip kafasını önüne eğdi, küçücük kaldı. kolundan tutup şişenin başına oturttuk. ben ağladım, babam ağladı, pilot çok ağladı.
dolmuşta ineceğim deme şekilleri
-
inicem derken heyecan yapılır müsait yerine mükemmel denir:
-mükemmel bi yerde inebilir miyim?
-size layık değil ama buyrun...
bu da böyle bir sehir efsanesi...
eski sevgiliyle yeniden başlamak
-
kaldığın yerden değil kandığın yerden devam etmeyi gerektirir
iq'yu en az 10-15 puan düşüren şeyler
-
türk televizyon programları izlemek.
sergio busquets'in messi'ye yaptığı dehşet asist
-
messi dokunmasa gol sergio busquets'e yazılacaktı.
cemaatin başbakanı gizlice dinlemesi
-
ben açıktan dinlemeye dayanamıyorum bir de gizlice dinleyenler var. allah kolaylık versin ne diyeyim.