ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
20 haziran 2022 metin cihan tweet'leri
17 eylül 2020 dolar kuru
-
nasıl başkanlık sistemi? güzel mi parti devleti olmak?
meşajımı aldın mı köydeki ahmet dayı?
nasıl millet bahçeleri? çaylar sıcak, kekler taze mi?
nerde yetmez ama evetçiler? nerde çalıyor ama çalışıyor tayfası?
ödüyor muyuz geçmediğimiz köprülerin? uçmadığımız havaalanlarının parasını?
hazır mıyız son bölüme?
14 mart 2015 tuğçe kazaz'ın attığı tweet'ler
-
(bkz: tuğçe çelakıl)
30 yaşına gelmeden önce yapılması gereken 30 şey
-
bittiyse 31e devam edilmesi gerekir.
kılıçdaroğlu'nun babala'da alkışlanması
-
yine bir dezenformasyon. hadi neyse doğru diyelim. adam tayyip erdoğan'a gel beraber çıkalım dedi. çıksaydı reis siz de girebilseydiniz o zaman salona
günde bir küçük tüp içen 9 yaşındaki çocuk
-
yine bir adet genç uğur dündar, yine ilginçlikler.
tüp içme hastalalığına yakalanan 9 yaşındaki vahşi çocuğun babasıyla yapılan, güzel bir türkçe kullanarak sakince akan giden röportaj. yaşa be trt arşiv, insan keşke gündemimiz yine böyle şeylerden ibaret olsa diyor.
şehirlerarası otobüste yaşanan talihsizlikler
-
biner binmez uyuyan birisi olarak, uyandığım anda benim dışında herkesin topkek yiyor olması. çok üzülüyorum lan. bir anda halil seza olup yırtasım geliyor ortalığı.
azerbaycan'ı ilhak etmek
-
azeri sınıf arkadaşlarımla konuştum, onların da aklına yattı. şimdi olay şu, biliyorsunuz azerilerle aynı atadan geliyoruz, aynı dili konuşuyoruz. biz azerileri ilhak edip türkiye'ye katacağız, ondan sonra da ermenistan'a saldırıp karabağ'ı alacağız. bitmedi, azeri doğalgazı iliğimizi ısıtacak azeriler de türk dizileri ile akşamları sıkılmayacak. hayırlısı ile bir mezun olsam dış işlerinde çalışmayı düşünüyorum. kpss kolay...
victoria's secret'ın esra bilgiç'li ceket reklamı
-
kigılı reklamında daha az ceket vardır.
yaran fıkralar
-
şişman bir adam, çok ünlü bir doktorun muayenehanesine gidiyor, konu zayıflamak istemesi. doktor, bir hafta kullanmak üzere, isimsiz bir hap veriyor kendisine. ilk kullandığı gece, uyur uyumaz rüya görmeye başlıyor adam.
bir saray içinde, etrafında onlarca cariye, sabaha kadar bir onla, bir bunla sabah uyandığında, kan ter içinde... her gece aynı şey, bir ayın sonunda bütün fazla kilolar atılmış durumda.
günler sonra yolda şişman bir arkadaşına rastlıyor ve arkadaşı kendisine bu kadar zamanda nasıl hızlı kilo verdiğini soruyor.
durumunu anlatıyor, o arkadaşı da doğruca hiç vakit kaybetmeden o ünlü doktorun çalıştığı hastaneye gidiyor ve doktor ona da aynı tedaviyi uyguluyor.
ilk gece, adam rüyasında bir sarayda! ama etrafında cariyeler yerine onlarca iri yarı zenci... tutarlarsa adamı fena yapacaklar. bizim şişman önde, onlarca iri yarı zenci peşinde... başlıyorlar sarayın içinde koşuşturmaya... üçüncü gün sonunda adam zayıflamaya başlıyor ama dayanamıyor ve telefon ediyor doktora.
"ya doktor bey, neden arkadaşımla benim rüyalarım farklı? o cariyelerle işi bitirirken, ben neden ırzıma geçecek zencilerden kaçıp duruyorum?!''
doktor biraz düşündükten sonra şu soruyu yöneltiyor:
''siz hastaneye mi gelmiştiniz, muayenehaneye mi?"