ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
büyük sığınmacı protestosu
-
acilen biseyler yapılması gerekiyor. ülke gözümüzün önünde yok oluyor.
edit: tüm bu olaylara sessiz kalan, halkı örgütlemeyi başaramayan ve ülkeden mültecileri göndermeyi vaat etmeyen hiçbir partiye oy yok.
edit2: arkadaşlar sürekli mesaj geliyor. ne yapabiliriz diye. bireysel olarak çok yapabileceğimiz birsey yok. sokağa çıkıp 10 kişi protesto yapmaya kalksanız bile hasmetlimizin gazabına ugrarsiniz. siyasi partilerin bu konuda öncü olması gerekiyor. mitingler yapıp halkı organize etmesi gerek.
türk kadınındaki kayınvalide düşmanlığının sebebi
-
evlerinde ilk kez misafiriz banyoya gireceğim baktım su kaynar “anne bu nasıl ılıştırılacak” dedim “ha ona öyle gir alışırsın kızım, soğuk suyu ben bilmiyorum” dedi. kendi evinde insan suyun yerini bilmez mi? öyle yıkanması imkansız o kadar sıcak, neyse kayınpederi bekledim ona sordum bana hemen diğer vananın yerini gösterdi. az aptal olsan kadın bildiğin haşlayacak.
yazlıkta 10 kişiye yemek yapıyorum, çocuk da 3 yaşında bahçede oynuyor, bi geldim mutfaktan ki açmış bahçe kapısını gitmiş. “anne gördün mü oğlanı” “yok ben gazete okuyorum senin çocuğun ya dikkat etmedim” dedi.
kendi düğünümde şarkı söyledim ben, bir gün tv da müzik programı izliyoruz. “senin sesin nasıldır” dedi bana. “anne düğünde söyledim ya nasıldı” dedim “ne bileyim iyi olsa aklımda kalırdı kötü olsa da kalırdı demek ki vasatmış” dedi.
oturuyoruz yan yana birden işaret parmağıyla sırtımı dürttü, ne oldu anne dedim hayırdır, “kıyafet mi katlanmış yoksa etin mi taşmış ona baktım, etin taşmış” dedi.
daha bunlar gibi onlarca say say bitmez.
vicdan yok, sınır yok, şefkat yok.
değil kayınvalide evlat olsa sevilmez.
edit: eltime anlattığım dedikodularla debeye girmiş olmam çok komik oldu:))
eylem tok ve oğlunu unutmayayım burası muz cumhuriyeti değil.
korsan böyle giderse albüm çıkmaz
-
bir enstrumanist ve ses mühendisliği öğrencisiyim. ayrıca kompozisyon alanında yüksek lisans için çalışmalarım var. yani sektörden ekmek yahut bok yeme ihtimali fazlasıyla yüksek biriyim. iki saat kadar evvel güngören'de ailemle yaşadığım evime dönmek için kullandığım zincirlikuyu metrobüs istasyonuna, indirimli taşıma kartımda tek bir aktarma ücreti kalmaması ve cebimde para olmamasından mütevellit, levent'ten yürüyerek ulaştım. hak verileceği üzere bu korkunç bir garibanlık hikayesi değil. pek çoğumuz belki haftanın çoğu günü böyle takılıyor bile olabilir, sadece az evvel oldu diye söyleme gereği duydum.
enstrumanistliğimi biraz açacak olursak, pek fazla bilinmeyen bir enstrümanın icracısıyım ve yurt dışında onlarca farklı ülkede onlarca netlabel tarafından yayınlanmış bir de solo albümüm var,
aha da ilk bulduklarımın linki;
http://magyar.walltapper.com/?page_id=410
http://www.bfwrecordings.com/…urgatoryspendulum.php
http://verynicenoise.com/release/vnn-028
devam edeyim, babam oto boyacısı, evin hemen karşısında dükkan. küçükken okumam, adam olmam için kendini örnek gösterirdi. zımpara yapmaktan bütünüyle nasır tutmuş sağ elini ve diğerine oranla daha yumuşak olan yahut öyle sandığı sol elini yüzüme sürter, okumazsam benim de ellerimin böyle olacağını söyleyip dururdu. yaptığım işlere hala akıl sır erdiremiyor. geçenlerde satın aldığım lisanslı albümlere göz atarken kabaca bir hesap yaptım, çoğu underground müzisyen ve grupların kendi piyasasını kurduğu kanada'dan gelme 2500 liralık cd ve kafayı drone, noise işleriyle kırdığımdan ötürü günümüz deneysel müzik sanatçılarının toplamda en az 1000 lira eden plakları var. benim, yani 35 kuruş aktarma ücreti olmayan adamın...
söylediklerime bakılacak olursa bi dolu ajitasyon yapıp, "korsan cd almayın, mp3 kullanmayın, emek hırsızlığı bikbikbik edeceğim sanılabilir. lakin tam tersi, korsan'ı mp3ü çıldırmış gibi savunuyorum. öyle ki netlabel'a beleş yayınlamalarını istiyor, etkinliklerimde kendi albümümü korsan satıyorum.
okuduğum konservatuvara düzenli olarak mezunlar gelip para kazanamadıklarını, piyasanın battığını, iş yapamadıklarını yahut çok ucuza bir yerlerde çaldıklarını büyük bir patırtıyla anlatıyorlar. kendine has duruşu, icrası olmayan ya da üretim, yaratım, fikir eserleri sergilemeyen bu tiplerin her birinin altında araba var, halk oyuncusunun bile... bir ekmek kapısı olarak tahayyül etmediğim müzik işi üzerine tahsil yapan bu insanların açgözlülüğünden tiksiniyorum ki az biraz sesi, duruşu güzel diye albüm yapılan kişinin zırlamasına hiç tahammül edemiyorum. toplumumuz müzikle ilgilenen kişinin lüks içinde yaşaması gerektiği gibi fantastik yargılara sahip. eğer geçmişte değilse bile şimdi böyle olmalı; herkes bazen aktarma ücretinden yoksun kalıp yürümeli.
korsan böyle giderse albümler daha az çıkar, giderek daha da azalır, giderek daha da, giderek... ancak çok iyi, çok kitleli müzisyenler sayıları binlerle ifade edilen kalabalıklara konser verebilecektir. öyle de olmalı zaten! kendisini yere göğe sığdıramayan kof starların açgözlülüğü ile körüklenen müzik piyasası maddi kaygılardan arınmış gerçek seslere kalır böylece.
ben, yani garip gureba bir çalgının icracısı, ses mühendisi adayı, kendi albümünü bedava dağıtan sanatçı, boyacının oğlu, bazen otobüs biletine para bulamayan adam... 2 tb üzerinde illegal mp3 var harddiskimde, gelin tutuklayın beni!
çocuklarla girilen komik diyaloglar
-
tdp bulmaca çözmektedir. yeğen anında yanında biter.
y: hala gasteyi karalamasana dedem kızıyo!! (daha 5 yaşında bile değil)
t: karalamıyorum halacım bulmaca çözüyorum.
y: ben de çözcem! (sanki biliyo bulmaca çözmenin ne olduğunu)
t: iyi hadi bakalım soruları sesli okuyayım, sen de bildiklerini söyle bana. (niohaha)
y: tamam. (bir güzel kurulur halasının yanına, gözleri sabitleyip sorulara odaklanır. breh breh)
t: eski bir uygarlık?
y: ...
t: kehle?
y: ...
t: kütahya'nın bir ilçesi?
y: ...
t: resimdeki şarkıcı?
y: ??
t: eheh. maden tetkik arama?
y: ...
t: kaput bezi?
y: ...
t: mübarek ayımız?
y: yogi !!
arabanın üstüne çıkıp üç köpeği öldüren adam
-
adam bu bölümü çok iyi geçmiş bence
ismi nigar olup abd'de yaşayan insan
-
çok zor bi hayat yaşıyodur.
-by the way, it's tyrone
-oh, i'm nigar
-excuse me?
-my name is n-
-wha didja say?
-no, no not like th-
-(bıçaklar)
hep merak etmişimdir abd de yaşayıp nigar adında olan insanların siyahlarla olan maceralarını.
ebru gündeş
-
savunduğu kişi: tarihin en büyük yolsuzluğunu yapmış olan adam.
savunma yapılan program: o ses
bu programın sahibi: acun
savunma şekli: ajitasyon
ajitasyonda kullanılan: çocuk
başka eyyorlamam yok hakim bey.
çorum'da yaşanan ilginç trafik kazası
-
nasıl insanlarla aynı trafikte yol aldığımızı gösteren olay.
14 ekim 2019 fransa türkiye maçı
-
puan tablosunu 7 kere açtım baktım. dur gene bakayım, valla lideriz... bi daha bakim, lideriz ya lan.
alışık diilim pek. normalde şu an izlandaya 6 atsak, andora ona 5 atsa, fransa türev alsa, moldova teğet geçse hesabı yapıyor olmalıydık.
vay anasını ne güzelmiş böyle be. dur bi daha bakim... valla halen lideriz. ne güzel lan.
ben burçlara inanmam ben bilimciyim
-
astrolojiye inanan birisinin boş muhabbetini çekeceğime seneler boyu bekar kalırım. en azından cahilliğe maruz kalmam.
en karizmatik ad soyad kombinasyonları
-
(bkz: harry kane)
tottenham hotspur fc oyuncusudur.
hızlı okuduğunuzda hurricane " = kasırga " manasına gelir. ailesini tebrik ediyorum.