hesabın var mı? giriş yap

  • siyasal islam'ın final yaptığı süreçtir.

    ayasofya'nın ibadete açılmasıyla siyasal islam'ın elinde kalan son vaadi de harcanmış oldu. lost'un final bölümü gibi. onlarca yıldır bu anı bekleyen siyasal islamcılar dışarıya itiraf edemeseler de içlerinden "bu muymuş amk" diyecekler. reisçiler de bir hafta bayram edip sonra unutacaklar. bütün o gereksiz mega projeleri unuttukları gibi. çünkü siyasal islamın tüm vaatleri hayatın gerçekleri, çağın gerekleri ve halkın sorunlarıyla örtüşmeyen hamasi ve hayalci vaatlerdi. ister evinde namaz kıl ister ayasofya'da, bu senin ay sonu borçlarını ödemeni sağlamıyor. ve siyasal islam'ın gerçek sorunlar konusunda yapabileceği hiçbir şey yok.

  • savunma da geçen sezon normal sezon birincisiydi lakers. yine iyi savunma yapacaklardır. lebron, davis duruyor zaten. kcp yerine iyi bir savunmacı olan ariza geldi. ek olarak harrel gibi kara deliğin yerine dwight gibi sert bir savunmacı geldi. schröder, kuzma, morris falan çok iyi savunmacılar değildi. ek olarak marc gasol'un ayakları agır oldugu pota altı yol geçen hanına dönüyordu. bir arayacakları oyuncu caruso olur. onun yerine de iyi savunma yapan tht'yi yerleştirirsin. lakers savunma yapamayacak diyenler basketbolu gram izlediklerinden emin değilim. hiç değilse entry girmeden istatistiklere bakın.

    birisi yazmış lakers'ta şutör sorunu olacak diye. şunu direk yazayım lakers geçen seneden daha iyi şutör takım oldu. yeni takıma katılan oyuncuların istatistiklerini yukarıda paylaştım zaten. oraya bakarsınız.

    sonuç olarak çok alternatifli kadro oluştu. çok yüksek süreler vermeden iyi bir rotasyon yapılacak bir kadro. belki schröder'i sign and trade ile gönderip iyi bir oyuncu daha alabilirler. şunu diyebilirsiniz sakatlık sorunu olabilir diye. herkeste olabilir sakatlık. örnegin nets normal sezon ve playoffta yaşadıgı sakatlıklar. durant, kyrie ve harden sakatlık geçirdi. hatta bu oyuncular dogru düzgün bir arada bile oynamadı.

  • teoman'ın 2000 yılında çıkardığı "onyedi" adlı şarkısında bahsi geçen kızların bugün 30 yaşında olması durumu.
    acı gerçek hatta acımasız gerçek.

  • yeri çok değişmemiş mağazadır. şu anda da hemen 20-30 metre ilerde karşı tarafta hizmet vermektedir.

    bir adres tarif ederken " adidas varya biliyomusun" diye genelde kullanilir

  • yaşlı bir amca tarafından onay gören gençlik. otobüste bizzat başıma gelmiştir.
    ankara'da yaşayanlar bilir. 65 yaş üstü, egolara ücretsiz biner ve otobüs güruhunun (mesai saatleri dışında) % 50 sini bu topluluk oluşturur. yine yorgun argın dersten çıkıp eve gitmek için otobüse bindiğim bir gün, amcanın biri bindi ulustan (yanında 10-15 tane daha amca var tabi) önümdeki genç yer vermek için doğruldu, amca gel şöyle otur diye. amca gencin omzuna bastırarak hayır evladim dedi. siz oturun. biz ücretsiz diye ekmek almaya bile otobüse binip,ulusa geliyoruz. orada vakit geçiriyoruz işte.. siz akşama kadar ders işleyip kafa patlatıyorsunuz, akşam gidip gece yarılarına kadar ders çalışıyorsunuz. sizin hakkınız oturmak. bizim değil..

  • beni bu adamların esprilerinden daha çok güldürebilecek tek şey mehmet ali erbil ile kıyaslanmalarıdır.

  • devamlı yaşadığım ikilem. inanılmaz bir şey. içinde yaya ve araba olan herhangi bir trafik senaryosu düşünün. karşıdan karşıya geçicem diyelim, direk yavaşlamayan arabalara kıl oluyorum.

    "lan ölür müsün biraz yavaşlasan" diye sayıklıyorum içimden.

    fakat aynı durumda arabadaki şahıssam; "lan öküze bak arabanın geldiğini görüyor hala dikiliyor yolun kenarında" diye düşünüyorum.

    empati falan yok. o an hangi ulaşım aracını kullanıyorsam kendimce tartışmasız şekilde haklı olan ben oluyorum. devlet buna bişey yapması lazım.

  • karşı cinsten biriyle tanışmak, tanıştırılmak.

    gerçekten panik atak oldum artık. hayatım film şeridi gibi gözümün önünden geçiyor biriyle tanışacaksam. rol yap, gülümse, saçmalama... yeterrrr diye bağırma hissi.

    çoğu yalnızlık demiş ama, huzurlu bir yalnızlık gibisi yok. yaş ilerledikçe sokakta, ortamda aşık olma olasılığının neredeyse olmadığını bilmek gibi kötü bir his de yok. mantık önde, paronayaklık arkada allah allah diye işe gidip gel. karşına biri çıktığında da aman evli mi, çocuğu mu var, manyak mı diye düşünmekten delirmemek elde değil. sonra türk kızı şöyle, türk kızı böyle diyip duruyorsunuz. korkuyoruz sizden bi anlayamadınız.

    neyse yine dağıldım sonuç yalana, aldatılmaya katlanma tahammülü azalıyor yaş ilerledikçe.