ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
macey duff'ın vücut kıllarını aldırmayı bırakması
-
gözlerim bacak kısmına indiğinde, üniversitede yurtta kalırken üst ranza arkadaşım recep’in bacaklarını aşağıya salladığı anlar aklıma geldi.
farah zeynep abdullah'ın 40 milyon tl kazanması
-
yüzünü botoks, dolgu, estetik operasyon ile kaplamayan zayıf olmak için aç kalmayan, sözün özü güzel olmak için çaba göstermeyen, acı çekmeyen bir kadının yeteneği ve emeği ile de sinema, dizi sektöründe yer alıp başarı gösterebileceğini, para kazanabileceğini göstermiştir.
düşüncelerini açıklamadaki özgüveni, dikkat çekmek için sansasyon yaratmaya çalışmaması ile kalitesini gösteriyordu ki bu başarısının sektördeki kadınların davranışlarında bir değişme yaratacağını düşünüyorum, erkek egemenlik normları ile değil özdeğerinin farkındalığı ile eylemlerde bulunmak başarı getiriyor işte böyle.
tebrik ederim, başarıları daim olsun.
beyaz futbol
-
rasim ozan: ilhan cavcav bugün aziz yıldırım'dan daha yetenekli bir teknik direktör olduğunu kanıtladı.
tabi ortalık kısa süreliğine karıştı.
fifa'nın nusret'e soruşturma başlatması
-
olan ülke itibarına oldu denmiş de ülke itibarının başına tam olarak ne geldiğini anlamadım. avustralyalı dünyaca ünlü bir restoran zinciri sahibi bir futbol müsabakası sonrası kural ihlali yaptı diyelim, nasıl avustralyalıların konuyla ilgili endişelenmelerini gerektirecek bir şey yoksa bizim de olmamalı. sanki nusret ülkenin dışişleri temsilcisi. otu çöpü ülke itibarına bağlamasak mı artık?
edit: birkaç mesaj geldi, değerli arkadaşlar hemen her ülkede tek bir kişinin eyleminden tüm milletini itham etme müessesesi bir avuç kafatasçı ve 31'ci ergenin tekelinde olduğundan hiçbir ülkede ülkemizin itibarına gölge düşürebilecek kamuoyu mevcuduna ulaşılamayacaktır. ülke itibarı için endişelenmek için çok daha ağır olaylar gördük. şimdilik rahat uyuyun :) *
insana direnme gücü veren sözler
sevgilisine doğum gününde borcam alan erkek
türk çocuğu arap çölü muhabbetinin bayması
-
bayıldıysanız gidin ölün çölde arkadaş ama muhtemelen türk değilsiniz zaten.
izmir'de pitbull'un çocuğa saldırması
arap turistlerden rahatsız olanlar vatan hainidir
dedelerimiz soyadlarını neye göre seçti sorunsalı
-
atatürk'ün emriyle, türk dil kurumu özellikle öz türkçe adları derleyip bunları kitapçıklar halinde muhtarlıklara ulaşacak biçimde tüm yurda dağıttı.
sülale adı olanlar ya da kendi seçenler vs uygun olan isteklerini yazdırdı. isteyen de bu listelerde beğendiğini seçip soyadı olarak aldı.
bu yüzden çoğumuzun adı arapça-farsça iken soyadlarımız çok büyük oranda türkçedir.
yaşa atatürk!
not: sözünü ettiğim kaynak kitap bu. öyküsü de tanıtım bülteninde kısaca açıklanmış. buraya da ekleyeyim.
--- spoiler ---
eserin kitap olarak ikinci basımı ise 1935 yılında, ulus-devlet inşası sürecinin en önemli merhalelerinden biri olan soyadı kanunu’nun kabul ve yürürlük tarihiyle örtüşen bir dönemde, dâhiliye vekâleti tarafından yapılmıştır.
kitap vekâlet tarafından sadece basılmakla kalmamış, ayrıca kitaptan alınan isim listeleri dönemin dâhiliye vekili şükrü kaya’nın talimatıyla anadolu ajansı tarafından gazetelere gönderilerek neşredilmiş, nüfus müdürlüklerine dağıtılmış, 1936 yılında ise kısaltılıp türk adları başlığıyla jandarma genel komutanlığı eliyle üçüncü defa basılmış, bu yolla etkisi en uzak kasaba ve köylere kadar uzanmıştır.
böylece, bugün türkiye cumhuriyeti vatandaşlarının kullandığı pek çok soyadının kaynağı olarak belge niteliğinde, batılılaşma ve vatandaşların türk kimliğiyle yeniden tanımlanma sürecinin aynı zamanda ideolojik enstrümanlarından biri olan, kültür politikasının son derece değerli bir verimi ortaya çıkmıştır.
--- spoiler ---
yanlış numara diyalogları
-
-alo
-yavruum, nasılsıın?
-iyiyim sağolun, siz nasılsınız?
-ben de iyiyim canım kızım sağol. tanıdın mı beni?
-ehem. şey hayır.
-kadriye teyzen ben.
(bilindiği kadarıyla annenin 3 adet kadriye isminde arkadaşı vardır.)
-ay evet, kusura bakmayın çıkaramadım sesinizden.
-ne demek canım, nasılsın bakayım okul nasıl? abin nasıl?
(evet, 1 adet abi de mevcuttur evimizde)
-iyiii naaapsın. ben de okul, sınavlar filan işte eki eki.
-iyidiiiir iyidiiiir. gitmiyor musunuz bu yaz antalya'ya?
(neredeyse her yaz antalya'ya gideriz, evet.)
-yani bakalım. benim sınavlar biterse işte.
-biter biter güneş'cim, güzel kızım benim.
-(hö?) güneş mi?
-yavrum güneş değil misin sen?
-yok hayır değilim.
-ay yanlış aramış olamam ben, nevin hanım'ın kızı değil misin sen çocuğum?
-yok yok, yanlış aramışsınız.
-ayyy hah hah haaay... yavrum seninle de sohbet etmiş olduk fena mı?
-ehi ehi doğru haklısınız.
-hadi bakalım güzel kızım kendine iyi bak.
-ehi ehi. teşekkür ederim siz de.