ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
türkiye'nin suriye'ye 49 ton silah satması
-
"siz kalkacaksınız, 'türkiye'den suriye'ye silah gönderiliyor, silah yardımı yapılıyor' diyeceksiniz. ayıptır." recep tayyip erdoğan, 1 eylül 2012
"ne yazık ki suriyelilerle ilgili hiçbir şey yapmayanlar türkiye ve suriye'ye yardım etmeye çalışan diğer ülkeleri suçluyor." ahmet davutoğlu, 25 ocak 2013
"suriye'ye silah vermedik." recep tayyip erdoğan, 30 ocak 2013
"suriye'ye sadece insani yardım yapıyoruz." recep tayyip erdoğan, 31 ocak 2013
"muhaliflere silah yardımı yapmıyoruz." recep tayyip erdoğan, 10 mayıs 2013
"suriyeli mültecilerin insani yardıma ihtiyacı var. biz de yardımlarımızı daha da artırma kararı aldık." ahmet davutoğlu, 6 eylül 2013
"suriye'ye jandarma eşliğinde silah gönderildiği' asılsız iddia." muammer güler, 27 kasım 2013
yukarıdakileri uç uca eklediğinizde buradan suriye'ye yol oluyor.
49 ton silah tam da işte o yol üzerinden suriye'ye gönderilmiştir.
4 aralık 2019 şule çet davası
-
bu dava sürecinde aklımdan hiç çıkmayan bir cümle var. sonuçlanınca yazayım istedim. sanıklardan birinin annesi şule çet’in ailesine “kızınıza sahip çıksaydınız” demişti.
yani türkçesi, “benim oğlum istediği zaman, istediği yerde, istediği şekilde bir kadına zarar verebilir, tecavüz edebilir, hatta öldürebilir. sorun benim oğlumda değil, sizin kızınızı oğlumun erişebileceği yerlerde bırakmanızdadır.”
bir ebeveyn katil olan çocuğunu sevmeye, onu korumaya kollamaya devam edebilir, bunda hiçbir problem yok. ama oğlu tarafından zarar görmüş, mağdur olmuş, tacize-tecavüze uğramış, öldürülmüş bir genç kadını suçlayan bir ebeveyn gördüğünüzde bilin ki o insandan bir canavar yaratan bizzat o anne babadır.
her şeyi paşa oğluna hak görenler için söylüyorum; bu durum sadece kendi zihninizde yaratacağınız bir evrende mümkün olabilir. o hayal dünyasında istediğinizi yaşayın ama etten kemikten bir insana zarar verdiğiniz anda uykudan uyanma vaktiniz gelmiştir.
keşke büyütürken oğlunuza sahip çıksaydınız.
kurban bayramında oskar schindler'lik yapmak
-
az sonra yapacağım insani eylem.
üç adet kamyonet tuttum.
gördüğüm her dana,boğa,buffalo vs. büyükbaş hayvanı kamyonetlere dolduruyorum.
ve hindistan konsolosluğu'nun bahçesine bırakıyorum.
konsolosluklar başka ülke toprağı sayıldığından, birçok müminho da avcunu yalamış oluyor.
bana şans dileyin erenler...
türkiye havayolları
-
"türkiye hava yolları" değil "türk hava yolları" o kurumun adı bir kere. aktroller gelip millet ittifakı'nı hdp'yle iş tutmakla suçlayacak yüzü buluyor ama. e reis'in bu söylemi tam çözüm süreci, foncu jargonu değil mi arkadaşım?
marmara denizine hava basmak
-
bu uygulama denizi temizlemek ya da kökten bir çözüm bulmak için yapılmıyor. şu anda özellikle deniz tabanının dışarısıyla bağlantısı kesildiği için doğal olarak oksijen miktarı da ciddi oranda azalmış durumda. bu yüzden deniz dibine oksijen verilerek canlıların ayakta kalabilmeleri sağlanıyor. bakan da almış eline bir cihaz denize indiriyor -ki senin neyine? o da ayrı mesele.
keşke burada boş boş yazmak yerine, bu tür uygulamaların nerelerde ne için yapıldığını teknik olarak açıklayacak ve ne derece işe yarayabileceğini tartışacak insanlar olsa.
yapamadıkları her şeyden nefret ediyorlar
-
gülmüyorlar, hayattan keyif almıyorlar, üretemiyorlar, ilerleyemiyorlar, bilimsel anlamda herhangi bir kavrayışları yok, sanatçı yetişteremiyorlar, adaletin ve insani değerlerin ne olduğuyla ilgili en ufak bir fikirleri yok, doğayla birlikte yaşayamıyorlar, yoksullar çünkü itiraz etmiyorlar ...
tüm bunları yapamadıkları gibi, yapabilen herkesten de nefret ediyorlar: öldürüyorlar, yakıyorlar, kriminalize ediyorlar ve ağızlarında hep şu laflar: kültürümüzde yok, haram, günah, onlara benzemeyelim, kafirler gibi olmayalım vs. vs.
yücelttikleri şeyler ise belli: cinayet, hırsızlık, katliam, yalan, ikiyüzlülük...
bu ülkede çocuk sahibi olanlara sabırlar diliyorum.
pasaport krizi
-
bir venezuelalı'nın st.petersburg'da(rusya) 10 dk içinde çıkarttığı pasaporta gözümle şahit olduktan sonra, hala çıkıp "devletin ne suçu var amuğa goyyum" şeklinde beyanat verenlerin suratına tükürmek istediğim kriz bu.
zaten dünyanın en pahalı pasaportu ulan devletinin sana reva gördüğü 40 sayfalık defter. sen hala nasıl olur da bunu savunursun. nasıl olur da bunu normal bir şeymiş gibi göstermeye çalışırsın be hey dürzü!
senin devletin değil mi bu 40 sayfalık defteri "değerli evrak" statüsünde sana satan, senin devletin değil mi 40 sayfalık defter için neredeyse bir aylık asgari ücret talep eden, senin devletin değil mi bir de çıkıp "pasaport bitti, dağılın lan!" diyen..
senin devletin arkadaşım senin devletin! benim devletim değil bu, senin devletin. eğer sen hala çıkıp bunu normal bir şeymiş gibi göstermeye çalışıyorsan, yok firmanın bilmem neyi filan diyorsan senin devletin, benim değil!
o zaman devlet çıksın yine aynı değerli evrak statüsündeki hazine bonolarına da bitti desin ya? demez di mi, diyemez. çünkü neden, çünkü soyulacak kaz çok. daha durun vatandaşın cebindeki 10 kuruşu almadı bu devlet.
unutma arkadaşım unutma!
seyahat özgürlüğü bir lüks değil, insan hakkıdır. sen eğer buna devlet olarak maddi-manevi engel oluyorsan en büyük suçlusun. eğer vatandaş olarak da sessiz kalıyorsan da onun yandaşısın ve suç ortağısın.
başka hiçbir şey değil..
erdal tosun
-
babası ve kardeşine kavuşmuş.. şu güzel aile..
---------spoiler---------
organize işler'de güzel bir yemekte, tolga çevik film boyunca susan erdal tosun'a sorar:
- neden konuşmuyorsun abi?
+ bir ara çok konuştum, hiç faydasını görmedim, bıraktım
---------spoiler----------
edit: samamca'ya teşekkürler
edit2: xaxxbczczaaxax'e teşekkürler foto için
nolur nolmaz foto yedeği: görsel
yaran facebook durum güncellemeleri
-
hanımın 32 tane elbisesi dolapta teker teker asılı. benimse sadece iki gömleğim var ve hanım 2 sini aynı askıda asmış. arkadaşlar evlenmeyin.
oscar verilmeyen efsane başrol performansları
-
(bkz: crying - bülent arınç)
beren saat'in garip sezen aksu paylaşımı
-
ne güzel yazmış işte, nesini anlamıyorsunuz ki.
ben mealini yapayım.
“biz dizide oynarken (hatırla sevgili) bu tarz siyasi göndermeler yapardık. rte de o dizide iyi şiir okuyan bir genç olarak canlandırıldı. kendisinin edebiyata merakı bilinen bir şey, ki zaten şiirleriyle halkın gönlüne girdi..dolayısıyla; özellikle sezen aksu gibi edebiyatı ve yeteneğiyle öne çıkan bir sanatçıya, üstelik kendisi şiir için hapis yatmışken, bu kadar saldırması anlamsız”
demek istemiş.
edit:türkçeyi türkçeye çevirerek deli fav aldım. sağolun. sözlükte bu kadar mülteci olduğunu bilmiyordum