hesabın var mı? giriş yap

  • pizza siparişimizi vermiş bekliyoruz, ofis telefonu çalıyor,

    - efendim?
    - abi iyi günler. ben x pizza'dan halit. şimdi turgut'u başka paket için gönderdik de sizin paketi yasin getirse olur mu? yoksa bekler misiniz?
    - (iç ses: ne?!) yoo önemli değil hocam yasin getirsin...
    - peki abi kusura bakmayın.
    - estağfurullah (noluyo lan?)

    ofisteki gerizekalılardan birinin mahalleden arkadaşıymış turgut, sipariş verdiğimiz yerde kuryelik yapıyormuş, bu salak da arkadaşını görmek için sipariş notuna "turgutla gönderin" yazmış. yasin gelince bozuldu bir de...

  • hala daha efsane olmayı koruyan cihazlar arasında nadir bir parçadır kendisi. sony bu cihazı öyle bir zamanın ötesinde tasarlamış ki şuan retro bir cihaz olmasına rağmen ele alındığı zaman hiçte öyle hissettirmeyen günümüz güncel teknolojilerinin bile esintilerinin bulunduğu çağın ötesinde bir cihaz olarak 2005 yılında karşımıza çıkmıştı. slim, fat, go ve e serisi adıyla 4 farklı sürümü çıkmıştır. şöyle ki özellikle son 4 senedir cihaza karşı olan talebin fazlaca arttığını gözlemlediğimden ve son 1 senedir de istediğim cihazı bulup koleksiyonuma kattığım bu süreçte cihaz hakkında pek çok bilgiye sahip olduğumu düşündüğümden, kısa da olsa bir satın alma rehberi tarzı bir kaç tavsiye vermek istiyorum. umarım birilerine fayda sağlar.

    öncelikle bütün psp modellerine girmeden önce bu cihazın çıkmış en popüler olan 2 farklı kasa modelini anlatmak istiyorum. bunlar fat ve slim kasa adını taşıyarak fat olan 1000 serisi slim olan ise 2000 ve 3000 serisi ile satışa çıktı. sizlere tavsiyem fat olan 1000 serisi modeli almayın. çünkü bu seri hem kasa olarak fazla kaba ve kibar değil bunun dışında ekran kalitesi oldukça düşük ve soluk renklere sahip. bunun dışında içerisinde yer alan ram kapasitesi düşüklüğü sebebiyle emülatör oyunlarında verdiği performans sizi tatmin etmeyebilir. ayrıca fazla enerji harcadığı ve pil ömrünün, içerisinde yer alan fazla mah değerli pile rağmen çok uzun gitmediği pek çok kullanıcı tarafından söylenen bir gerçek.

    peki hangi model alınmalı ?

    burada tavsiye edilmesi gereken slim kasa 2000 ve 3000 serisi modeller olmalı. özellikle daha şık ergonomik ve portatif bir kasaya sahip olan bu modeller ayrıca performanslı bir enerji harcadığından dolayı içerisinde yer alan pilin mah değeri fat kasada bulunan pile kıyasla daha az olmasına rağmen oyun performansı daha uzun gitmektedir. ayrıca slim modellerin içerisinde yer alan ram ve işlemcisinin fat kasaya kıyasla 2 katı olması oyun ve emülatör performanslarında ciddi bir farkta yaratmış oluyor. 2000 modelin tek dezavantajı sahip olduğu ekran kalitesi 1000 serisi ekrana yakın bir performans göstermesi. eğer imkan var ise direkt 3000 serisi cihaz alınması ekran kalitesi açısından da sizi mutlu edecektir. çünkü 3000 serisi cihazda sony kullanmış olduğu yeni teknoloji ekran sayesinde güneş altında bile oldukça doygun ve parlak renk tonlarını oyuncuya aktarabilmiş. bu avantajlarının yanında her ne kadar şuan kullanılmasa da 1000 ve 2000 serisi cihazların aksine 3000 serisinde online oyun ve skype kullanımı için dahili bir mikrofonu da bulunmakta.

    bunlar dışında cihazın bütün tuşlarının çalışıp çalışmadığı, umd okuyucusunun gürültüsüz ve verimli çalışması, wifi bağlantısının sağlıklı çalışması, ekranda ölü piksel vs olmamasına dikkat edilmesi gerekiyor. bunun dışında şarj, batarya ve kulaklık soketleri usb ve kamera soketlerinin de sağlıklı çalışması önemli bir konu.

    oyun konusunda ise cihaz zaten resmi desteğinin kesilmesi ve belirli adaptörlerin çıkması sebebiyle gerçekten canavar bir arşive sahip. ps vita da bile bu kadar oyun bulunmaması bu cihazı gerçekten kıymetli yapan en önemli kısım olabilir. cihazı kalıcı veya geçici kırma denilen korsan oynatma işlemini yaptığınızda bütün oyunları oynayabiliyorsunuz. bunlar dışında bir sürü retro konsolu emülatör olarakta çalıştırıp oyunlarını oynama imkanınız bu cihazda mümkün. tek yapılması gereken cihazın son sürümü olan 6.61 e güncellenip kalıcı veya geçici crack işleminin yapılması. sonrasında ise psp ler için sony nin çıkartmış olduğu (bkz: memory stick pro duo) isimli hafıza kartının bir adaptörünü edinmek. bu adaptör sayesinde micro sd telefon kartlarını sony nin özel psp kartına çevirerek kullanabiliyoruz. bunun dışında bir kafa karışıklığı da psp nin model numaralarının son rakamında fazlaca yaşanıyor. örneğin 3000 serisi için 3001-3003-3004-3006-3008
    peki bu numaraların farklı olmasının sebebi ne ve cihazlar arasında bir farklılığa sebebiyet verir mi diye oldukça fazla soruluyor ki hayır bu son rakamların farklı olması cihazlar arasında hiçbir fark ve üstünlük kurmuyor. bu rakamlar cihazın satışa çıktığı ülkenin bölge kodu olma özelliği taşıyor. bunun dışında farklı bir durumu bulunmuyor.
    3001: amerika
    3003 & 3004: avrupa
    3006 & 3008: asya
    bu cihazlar arasında sadece asya bölge numaralı cihazlarda x ve o tuşları tam tersi işlev olarak kullanıldığından dolayı bu bölge kodları cihazları alırken bunu farkında olunması ve dikkat edilmesi gerçekten kritik bir konu olarak karşımıza çıkmaktadır. bunlar dışında aliexpress ten bolca bulunabilecek kasa ve tuş takımları ile belki de almış olduğunuz cihazın kozmetik açıdan yenilenmeye ihtiyacı var ise bu şekilde sıfır bir cihaz elde etmiş gibi olabilirsiniz.

    yukarıdan aşağıya psp 1000-2000-3000 serisi belirgin farklılıkları home butonunun 3000 serisinde ps logosu ile bulunması ve diğer kasalarda ps logosu ve sony marka logosunun farklı kısımlarda konumlandırılması.

    orijinal bir sony psp hafıza kartı

    bahsettiğim micro sd çevirici adaptör özellikle bu adaptörden alınması önemli çünkü bu tarz beyaz renk çift girişli bir çevirici adaptör daha piyasada satılıyor ve oldukça yaygın ancak bu tek girişli siyah çevirici kadar uzun ömürlü ve sağlam değil o yüzden onun alınmasını önermiyorum.
    alınmasını önermediğim beyaz adaptör

    bu kadar bilgi vermişken ufak bir kısımda da psp için şimdiye dek çıkarılmış resmi psp aksesuarlarına değinip bilgi vermenin de faydalı olacağını düşünüyorum. sony bu efsanevi cihaza 5 tane aksesuar tasarlamış ve piyasaya sunmuştur. bunlar sırasıyla;
    -psp-120
    seri numaralı kulaklık medya oynatıcı adaptörü
    -psp-240
    seri numaralı mikrofon aparatı (sadece 1000 & 2000 serisi için.)
    -psp-300
    seri numaralı 1.3 mp kamera
    -psp-450
    seri numaralı 0.3 mp go cam ( bu kamera invizimals isimli, kamera ile çalışan oyuna özel bundle halinde satışa sunuldu. 300 seri numaralı kameraya kıyasla çokta performanslı değil.)
    -psp-290
    seri numaralı gps aparatı.

    son olarak slim ve fat kasa için çıkmış olan 2 farklı tipte resmi bataryası bulunuyor.
    bunların ikisi de 3.6v olmasına rağmen fat kasa 1800 mah slim kasa ise 1200 mah pil gücüne sahip.

    konunun sonuna gelmişken kendi beğenilerim ve bu cihazın hakkını verdiğini düşündüğüm 10 tane oyun önerisini de aşağıya bırakarak yazımı sonlandırıyorum. buraya eklemeyi unuttuğum yada yazmaya üşendiğim pek çok bilgi daha olduğunun farkındayım ayrıntı, detay kafanıza takılan şeyler için mesaj atarsanız yardımcı olmaya çalışırım. bu entry de yazdıklarım daha çok giriş seviyesi bilinmesi gerekenler açısından yüzeysel ama yeterli olacaktır.

    oyun önerilerim:
    (bkz: grand theft auto vice city stories)
    (bkz: grand theft auto liberty city stories)
    (bkz: manhunt 2)
    (bkz: god of war ghost of sparta)
    (bkz: god of war chains of olympus)
    (bkz: metal gear solid peace walker)
    (bkz: resistance retribution)
    (bkz: silent hill shattered memories)
    (bkz: silent hill origins)
    (bkz: midnight club 3)

  • askerde sık sık parti yapardık. parti dediysem askeriyenin yanındaki lojmanın marketine belli saatlerde girme iznimiz vardı. oradan cipsler kolalar alıp gazinoda toplanıp yer içer eğlenirdik. o markette kiloluk çiğ köfte, lavaş falan da olurdu. haliyle partimizin starı da çiğ köfteydi. genelde de lavaş yetmezdi. tabi o zamanlar böyle doritoslu dürümler ortada yok. arkadaşlardan birisi lavaş bitince doritosun üzerine koyup yemeye kalktı. tadının harika olduğunu söylese de hepimiz iğrenir gözle izledik onu. sonra birisi daha cesaret etti. o da çok beğendi. birisi daha birisi daha derken hepimiz bu eşsiz tadı denemiştik. artık partilerimizin starı doritoslu çiğ köfte olmuştu.

    zaman böyle akıp gitti biz terhis olduk. terhisten bir kaç ay sonra gördüm ki komagene bu doritoslu dürümleri listesine eklemiş. o yüzden hiçbir zaman kim olduğunu bulamadım ama bu fikri komagene'ye veren kişinin benim devrelerden birisi olduğuna eminim.

  • yüzümde bir gülümseme bırakan düşünce. nefret kusan, ayrımcılık akan başlıklardansa böyle başlıkları tercih ederim.
    ayrıca evet, çok şirin ve minik ve tombullar biraz. yirim.

  • dun kahve icmeye iki kadin geldi annemlere. komsuymusuz da tanismaya gelmisler. neyse tanistik hos bes, teyzenin bir oglu varmis, avukatmis, hic evlenmemis filan falan anlatti da anlatti teyzem, baktim annemin gozler guluyor, "aman kismet iste, olur ama gec olsun guc olmasin" diyor bana bakip.

    neyse teyzeler kalkti, giderken mutlaka bize gelin diye soz aldi, hos bes ettik gittiler.

    annem direk hayirli kismet moduna gecmisken, kadinlardan biri geri geldi. teyze yasliliktan artik bunamis, yanindaki hemsiresiymis, oglu da evli. bizim kismet gelemeden yalan oldu.

    gorucunun bile sahtesi geliyor ya bana, hayattaki sansimi daha net anlatamazdim.

  • iddiaları vs biraz geç de olsa izledim.

    arada ben de her normal insanın yapması gerektiği gibi kendi yazdığından şüphelenen, arada "belki de ben yanlış biliyorumdur" diyen biriyim. kendimi yanlış bulduğum gidip düzelttiğim vakidir.

    ama okullarda cüzdanından atatürk resmi düştüğü için 15 yaşındaki çocuğa mobbing uygulayan "abiler" beni hedef almaya başladıysa herhalde doğru yoldayım diyorum.

    siyasi partilerle benim pek bir işim olmaz. benim şahsi önderim mustafa fehmi kubilay'dır. tarikatlara, irticaya, yobazlara ve bunların şakşakçılarına bir gıdım yol vereceğine dik durup başını vermeyi tercih etmiş olan subaydır. bu ülkenin kurtuluşuna giden ve artık unutulmakta olan o yol kubilay gibi insanların başları ile döşelidir.

    o yolda benimkinin de olmasından şahsen gurur duyarım.

    kendimi savunmayacağım. benim yazdıklarım ortadadır. zaten sayı olarak çok da fazla bir yazı yok, isteyen gider okur ve ne anladıysanız odur.

  • inanmayacaksiniz ama ben bu eylemi gerceklestirdim. o, ıs ustundeyken degil tabii asdjkldsa:

    lise 3'teyim, kurban bayrami sebebiyle evden ayrilmistik. dondugumuzde gecirdigimiz soku, 3 gun ustumuzden atamamistik, evin alti ustundeydi, polisleri cagirdik hemen, dediler bu "balkoncu" bilmemkimin isi. bu ara cok dadanmis bizim semte, siz bilmemkacinci evsiniz hatta falan dediler, iyi.

    sonra, aradan bir hafta gecti, evde yalnizim, annem babam isteler, polis aradi, dedi sizin hirsizi yakaladik, olay yeri tatbikati mi dedi ne dedi oyle bisey yaptirmaya gelmemiz gerekiyor. ıyi dedim, buyrun gelin.

    annemi aradim hemen gel diye, o gelemeden, bizim polisler ve hirsiz da gelince, onlari misafir odasina aldim, oturduk bekliyoruz. e bu arada napicam, tabii ki icecek bisey ıster misiniz diye sordum ve zahmetsiz diye meyve suyunda anlastik. ve evet... evet... haliyle, o an, iki buklum salonumuzda oturan, daha dun biz yokken evin icinde kendi mulku gibi calip cirpip cirit atan hirsiza da gercekten "ayip olmasin" diye sordum, ikramimi yaptim, aldi utanmadan bi de pezevenk ve ustune meyve suyumuzu da icerek o gun evimizden ayrildi.

    evet.