hesabın var mı? giriş yap

  • üzerinde ciddi çalışmalar yapılan, belki de sonuçlarıyla bize çağ atlatacak bilimsel terim.

    türkçe: kuantum dolaşıklığı

    prensip, birbirinden ayrılan iki elektron çiftinin ya da foton çiftinin eşlenik davranışlarına dayanıyor. gözlemlenen davranışlar elektron için spin, foton için polarizasyon olarak seçiliyor.

    ne kadar uzakta olurlarsa olsunlar, zamandan ve mekandan bağımsız eşlenik davranışlar değişmiyor. yani elektron çiftinin teki dünyada, diğeri evrenin diğer ucunda olsa da, dünyadaki elektronun spinini inceleyerek evrenin diğer ucundaki halini söyleyebiliyorsunuz.

    eğer gerçek olabilirse, iletişim artık ışık hızıyla değil, "anlık" olarak gerçekleşeceğinden büyük bir devrim olacak. iletişim teknolojisi dışında nelere gebe olabileceğini şimdiden kestirmek zor olsa da, gelişmeleri görmek oldukça heyecan verici!

  • peşin not: kyk kredisi kullandım. bayaa da bir borcum var.

    son derece doğru bir duruştur. yukarıda belirtildiği gibi "bencilliğin dik alası" falan da değildir. kurallar ülkesinde yaşamak istemektir. kallavi bir inşaat kalantorunun usülsüzce ihale almasına tepki göstermekten farkı yoktur. kuralsızlığın büyüğü küçüğü olmaz. kuralsızlık kuralsızlıktır.

    okulu bittikten sonra o borçları ödeyemeyeceğini düşündüğü için o krediyi çekmeyen tonla tanıdığım var. neden? çünkü bu insanlar kuralların varlığına inandılar. sen şimdi yüzde kaç faizden ne zaman ne miktarda ödeyeceğini bildiğin bir borcu kamu bankasından alıp sonra da onu ödemek istemiyorsan senin akp'nin vergi borçlarını sildiği beşli çeteden ne farkın kalır? ha doğru onlarınki milyar dolar, seninki hepi topu 20-30 bin liracık değil mi? seninkinden nolur ki değil mi?

    kuralsızlık kuralsızlıktır arkadaşlar. benim türkiye cumhuriyeti vergi mükellefi olarak kimsenin borcunu ödemeye niyetim yok. beşli çeteninkini de ödemek istemem, başka bir öğrencinin borcunu da ödemek istemem. kendi borcumu paşa paşa öderim, o sıkıntı değil.

    bunları söyleyince "gidin önce akp'nin ihale dağıttığı hırsızlara tepki gösterin" falan diyorlar. e kardeşim ben ona da karşıyım buna da karşıyım. asıl sen iki yüzlüsün. ona tepki gösteriyorsun ama kendi mini çıkarların için o kuralların esnetilmesini istiyorsun. e ne farkın kaldı akp'den.

    18 yaşından büyüksün ve bireysin. bir karar alıyor ve borç alıyorsun. o kararının ve borcunun arkasında ol. hayatta önem verdiğin değerlerin olsun, bir duruşun olsun, iki yüzlü olma.

    vergi borcu olan vergi affı ister, kaçak bina diken imar affı ister, yurt dışına para kaçıran varlık affı ister, öğrencisi kredi affı ister, ihalecisi geçiş garantisi ister, beşli çetesi borç silinmesini ister.
    iste babam iste. niye? çünkü kuralsızlıklar ülkesi. milyar doları olan da kural istemiyor, cebinde son 50 lirası olan da. kimsenin değerleri, idealleri, inandığı ve arkasında durduğu bir duruşu yok da o yüzden. kim kime ne tutturursa.

  • başkası anlatsa ütopik bir karakter olduğunu sanacağım ama bugün bizzat kendisiyle tanışıtığım hoca.

    bildiğin elinde bir kutu kuru pasta ve tepsiyle geldi. hevesle herkesin sırasına çayları ve plastik tabaklarda servis ettiği kuru pastaları, un kurabiyelerini bıraktı. sınav erken olduğundan "kahvaltı yapmamışızdır" diye düşünülmüş.

    bana 6 yıllık yüksek öğrenim hayatımın en kötü geçen vizesini yaşatacak sorular sormuş olmasına rağmen şu an hiç kızgın değilim kendisine. aksine sarılasım var.

    buradan bütün akademisyenlerin kendilerine bir hayat dersi çıkarmalarını umuyorum. tanışın bu hocayla, arkadaş olun. az insanlık öğrenin.

    not: olay ilköğretimde değil, yüksek lisans seviyesinde gerçekleşen bir sınavda yaşanmıştır.