hesabın var mı? giriş yap

  • yillar once eskisehir'de okurken, bir yandan da anadolu universitesi'nde iibf'de lab gorevlisi olarak calisiyordum. oturdugum ev visnelik'teydi. bu evin, ev sahibi de odunpazari'nda bir emlakci. hayatimda cok emlakci ile tanistim, iyisine denk geldigim pek soylenemez ama bu herif kotulerin arasinda bir numaraydi. paragoz olmasinin yanisira terbiyesizdi de.

    bir gun, kira vakti geldiginde beni arayip kampuste isi oldugunu, o yuzden o ay bana ugrayip kirayi elden alacagini soyledi. tamam, iyi dedim. saat geldiginde bu yanima geldi konusuyoruz filan, o sirada disardan guvenlik gorevlisi geldi bu herifin plakasini soyleyip "bu aracin sahibi burada mi?" dedi, bu da "benim" diye disari cikti. birazdan soylenerek geri geldi ve soyledigi sey su oldu:

    "neymis, dekanin yerine birakmisiz. ne olacak ? kac para kazaniyo lan bu dekan? benim kadar kazaniyor mu?"

    yani; adamin kafasinda insanlarin degeri kazandigi paraya gore siralanmis durumda. kendisinden az kazanan herkes son derece degersizken, kendisinden daha cok kazanan birinin kopegi olabilir.

    bu hikayenin i. melih gokcek ile dogrudan hic ilgisi yok. dolayli ilgisi ise, turkiye'nin bu tiynetteki adamlari dislamak yerine, onemli mevkilere getiren bir yapiya sahip olmasi. bu sayede bu adamlar, bu tiynetle milletin tepesine binip, kanunsuz, hukuksuz sekilde yagma yapabiliyor. ve yine, israrla, yillardir bu yagmaya devam etmelerine ragmen el ustunde tutulabiliyorlar. tam da bu yuzden, bu secmenler layik olduklari sekilde yonetiliyor, somuruluyorlar. olan da arada yanan yaslara oluyor.

    i. melih gokcek'in odtu arazisinden agaclari kesip, sonra da uzerine "parasi neyse veririz" diye siritarak "al bu da basimizin gozumuzun sadakasi olsun" diyerek, kendisine ait olmayan halkin parasini kafasina gore odtu'ye diyet olarak gonderebilmesini saglayan da tam olarak bu rahatlik.

    kahrolsun bagzi seyler.

  • kötü bir trol başlığı. artık o kadar belli ki bıktırdı iyice bu tür trafik yaratıcı clickbait tarzı başlıklar.
    böyle bir olay olmaz demiyorum ama başlığı açan kişinin tarzı çok belli ki böyle bir kadını uzaktan 100 metreden anlayabilir ve yaklaşmaz. direkt filmin devamını anladığınızda sıkılırsınız ya filmden öyle bir şey. ilk 2 cümleden sonu belli hikayenin.

  • pek hınzırca bir taktir. örneğin delicesine roman yazarı olmak istiyorsunuz. ilk romanınız çıkana değin kimseye bahsetmezsiniz bundan... çünkü biri öğrenirse sen de bir halt yazamazsan o kişi sürekli seni dürtecekmiş gibi kuruntulara kapılırsınız. örneğin üniversiteye gittiğiniz hâlde herkesten gizli üniversiteye giriş sınavına girersiniz. ancak güzel bir sonuç alınca millete haber verirsiniz. bunun gibi bir şey işte... bu şeyi tek bir sözcüğe indirgemek istedim ama başaramadım.

  • insanların hayatının nasıl pamuk ipliğine bağlı olduğu gösteren görüntülerdir. iran uyruklu taghavi sayedmojtaba isimli iran uyruklu şahıs, kartal istmarina isimli residence'ın 19.katından insanların kafasına koca şampanya şişesini atıyor.

    düşünsenize ailenizle hiçbir şeyden habersiz aşağıda dolaşıyorsunuz, size veya sevdiklerinize en acısı çocuğunuzun başına bu şişe düşüyor, ölüyorsunuz.
    sonra mahkemelerde hak aramaya çalışma, şahsın yurtdışına kaçısı ve hiçbir şey olmadığını izliyorsunuz. rahatlığa bakın ki bu görüntülerin üzerine bir de havaya ateş açtığı görüntüleri paylaşıyor.

    batuhan çolak olmasa yine hiç kimsenin umurunda olmayacak bir adet o.çocuğu içeren görüntülerdir.

    haber ve görüntüler

    edit 1: şahsın yakalandığı ve deport edileceği belirtildi

  • basit hesapla karşıyakalı oluyor bu kişi ;

    kars : 36
    izmir : 35

    (36+35) / 2 = 35.5

    ve karşıyakamızın 103. yılı *

  • kendini osmanoğulları'nın torunu sanan, ataları osmanoğulları tarafından çizme çamuruna bile layık görülmemiş olan durgun zekalı çomarlara dert olmuş türktür.

  • hani yüzü gözü hürmetine boğazına kadar boka batan bu dünyayı halen ayakta tutup döndüren insanlar vardır ya işte tam onlardan birisi.

    bir gazetede çıkan haberinde kendisini "sokak hayvanlarının yakışıklı prensi" olarak tanıtmışlardı. öyle ki yüreğinin güzelliği yüzüne yansıyan bir adam.

    herhalde bir canlı ancak bu kadar içten sevilebilir:
    "narin kızım benim, güzel kızım benim.."
    "yağmur yayıyor , seller akıyor , narin kızım camdan bakıyor.."
    "hanım kızım benim, hasta kızım benim.."

    belli ki yardıma muhtaç canlılara olan merhameti ve sevgisi tüm hayatını onlara adamasına sebep olmuş. keşke bu hayvanlara sahip çıkan bir devletimiz olsaydı, ya da sosyal sorumluluk sahibi bir millet olsaydık ve bu havyancıklar aç, susuz, korunmasız ve barınaksız kalmasaydı da, böylesi güzel insanlar tüm şahsi ideallerini bir tarafa bırakıp tek başına bu canlılar için uğraşmak zorunda kalmasalardı.

  • bugün bir arkadaşla konuşurken 24 yaşında evli olan birini biraz garipsedik. gel gelelim bu yaş eskiden evlilik için erken bir yaş gibi gelmiyordu insanlara. artık insanlar, en azından eğitimli insanlar önce evlenip sonra düzen kurma fikrinde değiller gibi. önce düzen kurup sonra evlenmek istiyorlar. zaten tek başına da rahatlıkla ayakta durabilen, düzenini kurabilen birisi evlilik fikrine çok da büyük arzu duymuyor.

    günümüz toplum yapısında, avrupa'nın pek çok yerinde de bu hala böyle, evli olmadan sahip olunması zor olan şey çocuk. halkın büyük bölümünün çiftçilik yaptığı dönemde çocuk aileye katılacak yeni iş gücü demekti ve bu yüzden erken evlenip çok çocuk sahibi olmak önemliydi. şimdi maaşlı çalışan insan kimin için iş gücü sağlayacak? bu bakımdan çocuk sahibi olmak da eskisi kadar arzulanan bir şey değil.

    bunlar göz önüne alındığında evlenmek isteyen insan havuzunda ciddi bir daralma var. havuz dar olduğu için istenen insanı bulmak daha zor olduğu gibi insanlar artık kendi kıymetlerini daha fazla biliyorlar ve daha seçiciler. bu da uygun bir insan bulmayı zorlaştırıyor.

    şu ana kadar saydıklarım genel durum. bunun yanında kişilerin tuhaf davranışları da var. her insan doğal olarak evleneceği insanın kendisine değer vermesini ister. fakat bazı kişiler buna tek taraflı bakıyor ve kendisine değer verene aynı değeri vermiyor, sonrasında karşısındaki insan kendisiyle evlenmek istemediğinde suçlu o oluyor. tüm iyi niteliklerin bir insanda toplanması imkansız. örneğin maddi durumu iyi olan bir insanın babadan zengin değilse hareketli bir hayatı olması zor. çünkü muhtemelen buna vakit bırakmayan bir işte çalışıyordur. fakat bir bakıyorsun evlenmek isteyen kişi istiyor ki hem evleneceği insanın maddi durumu iyi olsun hem de onunla maceradan maceraya koşsun. çelişen istekler olunca doğal olarak karşılanması da o oranda zor oluyor.

  • 33 * askerimizin şehit olduğu yerin videosudur. jakuzi medyası vermez; biz verelim.

    odatv linki
    voa linki

    videonun başında kanla kaplanmış taş parçası ve yanındaki bot varya hani... işte onun üzerindeki tek damla kan etmeyecek kadar ciğeriniz beş para etmez sizin gibilerin. hala daha istifa etmeyin. bu video burada sizin utanç vesikanız olarak kalacak!

    edit: aktrollerden sayısız, aynı içeriğe sahip mesajlar almaya başladım. talimat geldi sanırım. böyle günlerde bu tür başlıklar açmak birliğimizi bozuyormuş, ülkeyi kutuplaştırıyormuş; dolayısı ile beni eksileyip cimer'e bildirmişler. * eksilemezseniz, bildirmezseniz adam değilsiniz vatan hainleri.