hesabın var mı? giriş yap

  • başlığı açmak için girdiğimde zaten açıldığını gördüğüm olay.

    honda'nın stoklarda yok diyerek düşük ötv'den vatandaşın yaralanmasını önlediği, ama videolarda yüzlercesi görülen arabadır. honda'nın alçaklığının belgesidir, yetkili devlet kurumlarının acilen el atması gereken, ilgili bayiye yüzbinlerce liralık "stokçuluk" cezası kesmesi gereken olaydır.

    böyle alçaklık olamaz!!

    edit: "hava gezgini" bilgilendirmesi sonrasında aşağıda yazılan yasa maddesi ile de suç işledikleri zaten kesin durumda.

    kanuna eklenen ek-1/2. maddesinde3, üretici, tedarikçi ve perakende işletmeler, piyasada darlık yaratıcı, piyasa dengesini ve serbest rekabeti bozucu faaliyetler ile tüketicinin mallara ulaşmasını engelleyici faaliyetlerde bulunamayacağı hususu düzenlenmiştir. buna aykırı hareket edenler için 50.000 türk lirasından 500.000 türk lirasına kadar idari para cezası öngörülmüştür(kanun-18/ı maddesi).

  • sebebi hayat pahalılığıdır.

    bırakın dışarıyı gezmeyi , pahalı olduğu için daha kendi ülkemizi gezemiyoruz.

    tv izlesen doğru düzgün program yok. yarım doğru olanı da pahalı.(beinsports)

    gezemezsin ,pahalı.

    giyemezsin, pahalı.

    vücut geliştirme yapamazsın, pahalı.

    yiyemezsin pahalı.

    izleyemezsin pahalı.

    tatile çıkamazsın pahalı.

    sağlık sorunun olur , devlet hastanesi aylar sonrasına randevu verir, özel pahalı.

    ticaret yapamazsın,birikimin yoktur ,pahalı.

    inançlısındır, kurban kesmek istersin,pahalı.

    araç almak istersin, pahalı.

    ev almak istersin,pahalı.

    evlenmek istersin,pahalı

    ev dizmek istersin,pahalı.

    maden , pahalı

    elektronik pahalı .

    koleksiyonluk eşyalar pahalı.

    ve daha dolu her şey pahalı.

    edit= özelden bana onlarca hobi öneren oldu . yeter la , önerdikleriniz çoğu pahalı zaten.

    bisiklet sürmek de pahalı.

  • bu ve benzeri kapaklarin bir ozelligi, gerektiginde personelin inebilecegi kanallari ortuyor olmalaridir. ve bu dikey kanallar da tabi ki ya genis capli silindir beton bir boruyla ya da yerinde dokulen ve yine silindir yapida sekillendirilen beton bir setle olusturulur. bu kanallarin silindir olarak yapilmasinin nedenleri ise, endustriyel beton boru bloklarindan yararlanabilmek, daha az malzemeyle daha genis kullanilabilir capa sahip kanal yapabilmek ve hatta dusme olasiligi olmayan tek kapak modeli olan daire seklindeki kapagi tam uyumlu olarak kullanabilmektir.

    ayrica bu gibi endustriyel tasarimlarda daha onemli olan islevsel konular, yan konulardaki tasarim yaklasimini belirler. dolayisiyla, kapagin zaten karar verilmis olunan sekline uygun acilma mekanizmasi, sonradan bu konsepte uygun olarak gelistirilir. yani kapak, dondurulerek acilmasi istendigi icin yuvarlak yapilmaz; yuvarlak yapildigi icin dondurulerek acilir.

  • bu istikrarını koruyabilirse aşağı yukarı 2 yıl sonra sıra bana da geliyor hayırlısıyla...

  • istanbul'da öğrenci evindeyiz, her nasılsa annem de bize gelmiş, kız arkadaşım da var. hep beraber izlemiş, sonrasında sokaklara dökülmüştük. maça dair birçok detayı unutmuşum... demin biraz nostalji yapayım dedim, uzun özetini izledim.

    adams denen şerefsiz, uzatmalarda 3 defa hagi'nin yüzüne dirsek atıyor, hagi de sinirlenip dirseğiyle adams'ın sırtına vuruyor. sonuç; adams sarı, hagi kırmızı görüyor. adams'ın yaptıklarına çok sinirlendim. resmen tekme tokat dövmüş hagi'yi...

    bu adaletsizlik sonucu 10 kişi kalmamıza rağmen kupayı kazanmak çok güzel bir kapak olmuş hakeme.

    bütün arsenal savunması ofsayt diye durduğunda arif ve hakan kaleciyle başbaşa kalıyorlar, arif belki de pozisyon ofsayt sandığı için ciddiyetsiz bir şekilde topu auta vuruyor. aradan 15 sene geçmesine rağmen hayıflandım lan.

    hakan şükür çok güzel top oynuyor. alıyor basıyor top dağıtıyor koşuyor. şimdi burak'ı düşündüm de... neyse o konuyu geçelim.

    capone yağ gibi akıyor. nasıl ve nerden bulmuşuz lan bu adamı...

    fatih terim henüz italya görmemiş, o yüzden biraz daha türk gibi. saçları kıvır kıvır, ceketi bol geliyor, gömleği çıkmış filan...

    ümit davala canavar gibi...

    arsenal'in kadrosu da efsane..

    bizimkilerin 10 kişi kalmışken bile yaldır yaldır oynayıp pres yapması, arsenal'in boş kaleye top yollayamaması, son dakikada armut kafalı thierry henry'in kafa topunu taffarel'in doksandan çıkarması , bülent korkmaz'ın omzundan sakatlanıp saha ortasında kolunu bedenine sardırması, hakemin bu işlem esnasında bülent'i saha dışına göndermek istemesi, bülent'in son dakikalarda bir kolu bedenine yapışık oynaması, yine son dakikada kullandığımız frikik topunda ümit davala'nın "ya hak" deyip 80 metreden kaleye abanması, kalecinin topu tutmasıyla son düdüğün çalması ve maçın penaltılara gitmesi.

    bizim çocukların penaltıları şiir gibi kullanması, özellikle hakan'ın 90'a takması. arsenal'in topu direğe nişanlaması, ve en sonunda "haydi popescu haydi oğlum" nidalarıyla gelen zafer... herkesin gözyaşlarına boğulması. her şey kusursuz, her şey mükemmel..