hesabın var mı? giriş yap

  • çatal dillidir. bilgiye ihtiyaç duyanlar, dilenci de olsa hükümdar da olsa hep huzuruna çıkmışlardır. onlar sorar, pythia cevaplar. yalnız bu cevapların özelliği iki anlamı birden taşımalarıdır. pythia, python canavarının derisini taşıdığı gibi dilini de fiziksel ve metaforik olarak taşımaktadır. verdiği her cevabın iki anlamı vardır. iki anlamlı olan bilgi, mantıksal açıdan baktığımızda anlam yoksunu, ontolojik olarak baktığımızda da statü yoksunudur. yoksunluklar, cevabın niteliksel ve niceliksel özelliklerini de oluşturmaktadır. iki anlamlı cevabın niceliği adı üzerinde ölçülebilen iki anlamı birden aynı tümcede verebiliyor olmasıdır. fakat nicel özellik, cevapları mantıksızlığa çıkardığı için tek başına hiçbir şey ifade etmez. nitelikle birlikte bir anlam kazanır. iki anlamlı cevabın niteliği tek bir doğru imkanını yadsımaktadır. soruyu soran, cevabın içindeki metaforu yakalayabildiği ölçüde hakikate* giden yolculuğa çıkar.

    socrates, bu yolculuğa cuk oturan bir seyyahtı. pyhtia ona dünyanın en bilge insanı olduğunu söylediğinde, sokrates; ama ben hiçbir şey bilmiyorum ki dedi. gerçekten aslında her şeye hakimdi ya da bir şey bilmiyordu çünkü henüz olmayan bilgisiyle yapacağı bir ironi veya maiotik ile doğurtacağı her şeyin bilgisi yoktu.

  • izmir'in gelişmişliğini gösterir. çünkü kadınlarımız cesur ve bilgili bu yüzden aile içinde şiddet gördüklerinde gidip polise, mahkemeye ve derneklere şikayet edip, yardım isteyebiliyorlar. bu yüzden şiddet oranları yüksek çıkıyor. doğu ve güneydoğu da ise kadınlar cehalet, korku, çaresizliki gelenek ve diğer nedenlerden dolayı şiddet gördüklerinde bunu aile dışında kurumlara (polis, mahkeme vb) anlatamıyorlar. kadına şiddet türkiye'nin doğu bölgelerinde daha çok yaygındır, ancak şikayet etme belirli bir bilinç gerektirdiği için batıda yaygındır. bundan dolayı resmi istatistiklerde batıdaki oranlar yüksek çıkıyor.
    önüne her gelen istatistikleri yorumlamaya kalkarsa da yukarıdaki gibi cahil ve saçma yorumlar ortaya çıkıyor.

  • bugün gelen haberler türkiye’den mi, kuzey kore’den mi belli değil. sonumuz iyi değil.

  • farklı bir detay yazayım ben de.
    1992 ye kadar sigara paketlerinin üzerinde fiyat etiketi olurdu. zam gelmiş olsa bile bandrol üzerinde yazan fiyat neyse o paradan satılmaya devam ederdi. bu da zamlı fiyata geçişi en az üç ay ertelemiş olurdu. ki bazı yerlerde bu neredeyse yeni zamma kadar bile devam ederdi. bakkalların ve küçük marketlerin vitrinlerinde eski fiyattan sigara bulunur levhaları vardı.
    daha da önemlisi bu yöntemle stokçuluk yapılamazdı.
    süleyman demirel bu sistemi değiştirdi.

  • en tırtını şu an şimdi söylüyorum. "ülkemiz cennet gibi bir yer, 4 mevsim de görülür." kusura bakma baboli ama kuzey ve yarım kürenin ılıman kısmında bulunuyorsan zaten 4 mevsim göreceksin.

  • (bkz: güle güle viceroy)
    seni hiç unutmayacağım.

    edit: yalan habermiş amk. hayallerimi sktiniz ulan.
    (bkz: hoşgeldin viceroy)
    kırılmadın di mi canım viceroy? seni bırakır mıyım? vaysroyum benim, sana vikeroy diyenlerin allah evlerine ateşler salsın, viseroy diyenlerin yuvalarını başlarına yıksın.*

    edit2: oha, fotoşok değilse biri karfur fişi koymuş, 6,5 tl lan camel. sktir git vikiriy.

  • sosis diye verilen maddenin büyük ihtimalle yeryüzündeki herhangi bir hayvanın eti olmadığına dair herkes hemfikirdir herhalde. yani öyle çift tırnaklı, tek tırnaklı, tırnaksız falan değil, işte ne bileyim çin'de konfeksiyon atıklarından falan sosis yapıp satıyorlardır. onu da ihaleye girip 4-5 ton alarak yurda sokuyorlardır.

    ekmek+ayran'ın parasını nasıl çıkarıyor o konu hakkında da başkası saçmalasın benden bu kadar.

  • yemin ediyorum recep tayyip erdoğan'ın beyanatı sandım.

    hatta açıklama olarak ta şöyle demiş olabileceğini düşündüm. "mona lisa'yı da vinci yapmadı , onu yapan girit'ten sürülen müslüman bir ailenin çocuğu olan berberi sultan yaptı,araştırmıyorlar,tarihimize sahip çıkmıyorlar,utanıyorlar osmanlı'dan, müslümanlardan korkuyorlar tri tri tri hey hey hey...."

    ama çok şükür böyle bir şey dememiş. belki lüzum olur diye şuracıkta dursun bu entry.

    debe edit: dünden beridir rus sitelerinde dolanıp duruyorum gözünüzü gönlünüz açıp debe ye girebilmek için kısmet bu saçma enrty'in miş.

    (#46353259)

  • başlık: başbakan şarap içmek yerine üzüm yiyin diyor

    entry: o halde polis de göstericilere biber gazı sıkmasın biber atsın amk.

  • vay arkadaş! girişimcilikte bir çağ açar!

    benim 1 yaşını 20 gün geçmiş bir kız çocuğum var. her gün çoraplarını 1378 kere giydiriyorum. peşine dolanıyorum çocuğun. tuttuğu yerde çekip çıkarıyor çorabını. aynı durumu yine bizim evlerde birçok çocukta da görmüşlüğüm var. artık genetik midir nedir bilmiyorum ama böyle bir gerçeklik var ki bu çocuk denilenler, çoraplarını çıkarmaya bayılıyorlar. e biz ebeveynler de ne yapalım çocuk hasta olmasın diye peşi sıra takip edip o çorabı giydiriyoruz hâliyle. hatta benim kız beni görünce artık doğrudan doğruya çorabının olduğu yeri gösteriyor. çözdü meseleyi. ya da bunu bir oyun belledi. hiç bilemedim.

    diyeceğim o ki ey girişimciler! ey sermaye sahipleri! ey üretim araçlarını elinde bulunduranlar! ey iş gücü olanlar! çocuklar için, özellikle de benim çocuğum için ne yapın edin de bir ayaktan çıkmayan çorap üretin! ebeveyn yardım etsin de çıksın!

    hoş bu entry bir sinir patlaması anında yazılmıştır. yoksa çorapları çıkarmak da elbette bu mini mini yavrular için kimi motor becerilerin ve bilişsel becerilerin gelişmesine ve ilerlemesine yardım ediyordur. varsın çıkarsınlar be! ben on saniyede bir çorap giydirmeye de razıyım evet evet...

    ağzını yediğimin çocuğuna bak ya! yine çıkarmış ve "bababababa" diye bana sesleniyor! dur dur geliyorum minik kelebeğim!!! pehhe...

  • geçen sene yeni yıl projeleri ile uğraşırken şirketin 450,000 satırdan ibaret bir yıllık muhasebe kayıtlarını tek bir hamlede sildim.
    ne yapalım ne edelim derken günlük yedekten bilgileri geri almaya karar verdim; bu sefer de bilgileri 2000 yılı kayıtlarının üzerine alıp onları da temizledim. birileri durdurmasaydı 1995'e kadar tüm kayıtları silip şirketi de ateşe verecektim; olmadı.