ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
bir bilgisayar oyununda yapılmış en zalimce şey
-
sims de (bkz: the sims) evin üst katını halı veya kilimle dolduruyoruz, üst üste koyabilirsiniz. daha sonra parti verip mahallede kim var kim yok çağırıyoruz ve yapabildiğimiz en güzel yemeği evin üst katına koyuyoruz.
gelelim kilit noktaya. bir tane havai fişek itemi vardı havaya kadar gidip çoluk çocuk eglendiriyordu. tam olarak şu
herkes evin üst katında toplanmışken bunu üst katta ateşleyip alt kata kaçıyoruz ve anında merdivenleri satıyoruz* uzaktan komşuların pişmesini izleyip geriye kalan mezar taşlarıyla bahçemizi dekore ediyoruz.iyi eğlenceler*
baydöner'in demeyelim de reklamı
-
baydöner'in instagram ve youtube hesabından paylaştığı, inceden dokundurduğu reklam.
böyle reklamları devranın döneceği artık kesin hale gelmeden de görmek isterdik ama yine de görmek güzel.
instagram
youtube
edit: reklam kaldırılmış. link bulursam eklerim
yeni link editi: haber sitesi
alkol olan evde bereket olmaz
-
kesinlikle haklı bir önermedir.
alkol olan evde bereket olmadığı gibi ytong olan evde de briket bulunmaz.
ayrıca teyzesi defterdar olan da damda faytonla gezer.
halk tv çalışanları
-
kime neye oy verdikleri, olan biteni olduğu gibi yayınladıkları sürece umurumda olmayan çalışanlar.
sel felaketinde balıkçıya gitmedik
-
ülke dışına, gezmeye çıktıgı felaketleri yazsak sayfa yetmez.
tanım: bir ifade.
okulun ilk günü ağlamayan efsane çocuk
-
93 senesindeki efsane benim.
önümdeki iki dallama ağlıyordu. arkamdakiler ağlıyordu. yanımdaki çekik tip tip bana bakıyordu. herkesin anası-babası sınıfta. gri önlüğüm ve ceplerindeki iyi ütülenmiş beyaz mendillerimle etrafı gözlemliyordum. annem yanımdaydı. işe gitmesi gerekiyordu. hayır duasını edip öptü ve gitti. her teneffüste çekimser adımlarla kapının önüne çıktığımda milletin annesini görüyordum orada burada. ama benim annem yoktu. gerçi olsa ne boka yaracaktı orası da ayrı. akşam olunca geldi, aldı beni.
şimdi asıl ağlamama nedenime geleyim. annem ağlamazsam bana kardeş yapacağını söylemişti. ben de ağlamadım tabi ki. eve gitti kardeş yok. kardeşimi sorunca karnenin hepsini beş getirirsen kardeş yapacağım dedi. karne günü eve gittim, yine kardeş yok. bu sefer ikinci sınıfta aynı döngüye soktu. sanırım 4. sınıfta çocuğun ısmarlama bir olay olmadığını öğrendiğimde artık çalışkan bir öğrenciydim. bu vesileyle iyi bir not ortalamasıyla 8 yıllık zorunlu eğitimi bitirdim.
bu kadın yıllarca pepsi kola şişesine koyduğu siyah üzüm suyunu bana kola diye içirmiş kadın. ben mi aptaldım, bu kadın mı akıllı hala emin değilim. belki ikisi de. *
mcdonald's'ta satılan kivi aromalı milkshake
-
arkadaşlarla aranızı bozmanıza da cause edebilir.
bunu geçenlerde içtim. amazing bir tat. sonra arkadaşım bir yudum istedi, bayıldı adeta, inspiring dedi ve ekledi; o kadar strong bir presence var ki. sonra pipetteki köpüğü saçıma başıma sürmeye kalktı. yapma dedim. dinlemedi, sonrasında çok sert bir şekilde çıkıştım;
i said saçlar no dedim.
küstü.