hesabın var mı? giriş yap

  • patron'un yeni solo albümü. otobiyografisi born to run ve (bkz: springsteen on broadway) ile kendini belli eden "unumu eledim eleğimi astım ve olgunluk dönemi eserleri veriyorum artık" döneminin en yeni ürünü diyebiliriz. albümün sesörgüsü de bu hissiyat doğrultusunda sakin, bilge ve olgun tınlıyor. biraz da 2006 tarihli magic'e benzettim yaylıların sık kullanımı nedeniyle (ancak magic, bush döneminin karanlığı nedeniyle daha politik ve sert bir albümdü). western stars, tucson train ve there goes my miracle ilk dinleyişte dikkati çekenler. açıkçası the river box seti, broadway şovu ve otobiyografisi nedeniyle bu aralar springsteen'e doymuştum, bana verebileceği yeni bir şeyler olduğundan da şüpheliydim ama western stars tüm bu şüpheleri yaktı geçti. leziz bir albüm tam anlamıyla.

    ayrıca kendisinin devils and dust'tan sonra çıkardığı ilk solo lp yanılmıyorsam. arkasında e street band yok yani. kendisi kısa süre içinde yeni bir e street band albümü yazacağını ve 2020 için bir turne planladıklarını söylemiş bir röportajında. artık iyice güçten düşene kadar devam edecektir. zira kendisi moruklayana, iyice yaşlanana kadar devam etmek istediğini sıklıkla belirtiyor.

    edit: bir iki cümle ekledim.

  • yaptığımız itiraz ankara 4. sulh ceza hakimliğince kabul edildi ve erişim engelinin kaldırılmasına karar verildi. kararın uygulanması için yetkililerle iletişime geçiyoruz. hukuka inanmaya devam edeceğiz.

  • rotring rapid
    faber castell super fine

    kalem-uç işbirliğinde 27cm'lik 31 çizgi çizildiğinde 0,5cm uç tüketiliyor.

    27x31=837 cm,837 santimetrelik kullanımda 0.5 cm uç tüketiliyor.
    1674 santimetrelik kullanımda 1cm uç tüketilir.
    bunu 1km çizime oranlarsak;
    60cm uzunluğunda uç tüketilir.

    bir kutu faber castell super fine (24lük) 24 adet 7.5cm uzunluğunda uç içermekte.

    24x7,5=180
    kutudaki tüm uçları uç uca koyarsak 180cm eder.

    bu hesaplara göre 1 kutu uç ile 3km çizilebiliyor.
    100km'de 34(aslında 33 küsür) kutu uç tüketilir.

    söz konusu ucun tanesi 1tl.
    100km uzunluğunda yazı yazmak veya çizgi çizmek isteyen bir rotring rapid kullanıcısının uç maliyeti 34 lira olacaktır.
    40 yapmıyor malesef:(
    not:uç kırılmaları ihmal edilmiştir.

    vw golf'ün sitedeki teknik verilere göre genel yakıt tüketimi 5lt/100km.
    benzine 5tl kabul edersek;
    golf'ün yakıt maliyeti 25tl.

    sonuç:vw golf,kalemden bile az yakıyor.
    (bkz: swh)

    debe editi:
    (bkz: larende anadolu lisesine kitap topluyoruz)
    (bkz: antalya'daki yoksul aileye yardım kampanyası)

  • jaguar tarafından 1961-1975 yılları arasında üretilen bir "spor" otomobil modeli.

    tabi günümüzde artık "klasik" diye tabir edilmesi de pekala mümkün. jaguar d-type isimli model, le mans 24 saat'i (tahmin edebileceğiniz gibi le mans'da yapılıyor ve dünyanın en ünlü spor otomobil dayanıklılık yarışlarından biri) üç yıl üst üste kazanarak sağlam bir başarı elde ediyor ve potansiyeli fark eden jaguar da bu yarış otomobilini baz alarak sıradan insanların da kullanabileceği yeni bir spor araç tasarlıyorlar, bu da mevzubahis e-type oluyor.

    60'lar gibi arabaların arka aksları ve fren kısmında sorun yaşadığı bir dönemde e-type deyim yerindeyse ortamlara fırtına gibi giriyor: 100 km'ye 7 saniyede çıkması mı dersiniz, 241 km max hızı mı dersiniz yoksa monokok konstrüksiyon, disk frenler, rak ve pinyon direksiyon gibi o dönem için müthiş başka özellikler mi... yardırıyor kısaca. tasarım olarak benim de en sevdiğim spor/klasik arabadır.

    soyadından anlayabileceğiniz gibi ferrari'nin kurucusu enzo ferrari e-type için "şimdiye kadarki en güzel araba" demiştir, bu adamın sözü üzerine söz var mı bu dünyada?

    mart 2008'te de the daily telegraph "tüm zamanların en güzel 100 otomobili" listesinde birinci sırayı kapmış kendisi.

    bir gün ege sahilinde keyifli keyifli sürmek dileğiyle (süremedi).

  • babamla birlikte ne zaman misafirlikten dönmek üzere arabaya binsek beni strese sokan kornadır. en az 50 kere "korna çal" der babam. bir defa inat ettim çalmadım, neredeyse geri dönüp özür dileyecekti adamdan. babacığım az önce vedalaştın, sarıldınız öpüştünüz, bin tane iyi dilekte bulundunuz birbirinize bu korna olmasa ne olur dedim ama anlatamadım arkadaş. o korna çalınacak, yoksa orada seni ayakta bekleyen adama edepsizlik olur diyor. örf adet desen, gelenek desen şunun şurasında kaç senedir arabaya biniyoruz ki yahu. yoksa eski türkler ayrılırken at kişnetiyorlardı da ordan mı kaldı acaba.

  • - hayattaki en büyük başarısızlıklarınızı, hatalarınızı düşünün.

    bütün gece gözümü kırpmadığımı bilirim.