hesabın var mı? giriş yap

  • tam bir piç. eğitim sistemimizin bu piçe hiçbir yaptırımı da yok malesef. hocayı sindirmişler bir kere. maddi imkanlardan dolayı emekli de olamıyordur adamcağız.

  • takıldığım tek nokta, bu islam aşığı insanlar neden peygamberler şehri urfa gibi yerlerde yaşamayıp gavur izmir dedikleri yerlerde yaşıyorlar?

  • yerinde bulduğum karar. bazı veliler işi o kadar abartıyor ki kişi başı fahiş ücretler toplanıyor sonrasında maddi değeri çok yüksek abartılı hediyeler alınıyor. ve işin en kötü yanı bu bi yarışa dönüşüyor. öğretmenler günü bu değil, böyle olmamalı.

  • internet aleminin derinliklerinde yüksek paralar veya değiştokuşlarla ticareti de dönen, bir anlamda tarihe ışık tutan korsan kayıtlardır.
    bu kayıtlar birer hazine gibi meraklıları tarafından aranır bulunur saklanır. müzik tarihine müthiş katkı yaparlar.
    aklınıza gelmeyecek bunu kim çekti acaba diyeceğiniz 60l'arın 70'lerin dahi korsan video çekimi konser kayıtları olabilir. bazıları umulmadık şekilde net çekimlerdir.
    genelde ses kayıtları olarak bulmak daha kolaydır.

  • sokaklardaki tırtıl trafiğini azaltmak için uygulanan tırtılbüs projesinin ülkemizdeki örneğidir.

  • karayip korsanları'nın amerikanın metrik sisteme geçememe sebebi olduğu düşünülmektedir.

    bağımsızlık savaşı’nda abd'ye destek olan fransa, abd ile ticari ilişkilerini geliştirmek istiyordu. farklı tarihlerde abd başkanlığı ve abd dışişleri bakanlığı görevlerini de yürüten thomas jefferson ise ölçü birimlerinde belirli bir standart olmamasından rahatsızdı.

    abd’nin kuruluş aşamasında eyaletlerin bu konuda birbirinden bağımsız hareket etmesi söz konusuydu. ilk olarak hollandalı kolonicilerin yerleştiği new york’ta hollanda sistemi, new england’da ise ingiliz sistemi kullanılıyordu. bu durum ülke içindeki ticarette bile sorun oluşturuyordu. abd’de standart ölçü birimlerinin kullanılması hem yurt içi hem de yurt dışı ticareti kolaylaştıracaktı. jefferson fransa’da o yıllarda yeni yeni sistematik hale getirilen ondalık tabanlı metrik sistemden haberdar olmuştu ve bu sistemin abd için uygun olabileceğini düşünüyordu. fransa ile bu konuda iletişime geçip metrik ölçü birimlerinin örneklerini istedi.

    bu amaçla deniz yolculuğu konusunda deneyimli joseph dombey görevlendirildi. dombey, bir metre ve bir kilogramı sembolize eden iki bakır nesne ile yolculuğa çıktı. dombey hem bir botanikçi olduğu için ticareti yapılacak tarım ürünlerinin kalitesini değerlendirebilecek hem de yetkin bir bilim insanı olduğu için abd kongresi’ni yeni fransız standartlarını kabul etmeye ikna edebilecek kapasitedeydi.

    ancak dombey'in içinde bulunduğu gemi karayip denizi’nde korsanlar tarafından ele geçirildi. dombey hayatını kurtarmak için önce sıradan bir ispanyol denizci gibi görünmek için rol yaptı ancak gerçek kimliği ortaya çıkınca korsanlar tarafından esir alındı. korsanlar, fransa ile fidye pazarlığı yapamadan dombey hayatını kaybetti. fransa’nın dombey ile birlikte abd’ye göndermek istediği ölçü birimleri de böylece hedefine ulaşamadı.

    tarihçilerin bir kısmı bu olayın amerikanın metrik sisteme geçememesinin sebebi olduğunu düşünmektedir.

    amerikan ulusal standartlar ve teknoloji enstitüsü müzesinde* bulunan ve dombey'in gemisinden çıktığı iddia edilen bakır kilogram örneği.

    dombey’in gemisinden elde edilen ganimetler bir açık artırma ile satılır. birkaç fransız aracılığıyla bu standart ölçüler jefferson’dan sonraki dışişleri bakanı olan edmund randolph’a ulaşır. ne var ki randolph eline geçen bakır nesnelerin önemini kavrayamaz ve bunları görmezden gelir. bir süre sonra, kilogramlık kütle dombey’in çağdaşı andrew ellicott’un mülkiyetine geçer. uzun yıllar ellicott ailesinde nesilden nesile aktarılan bu ölçü birimi, 1952’de andrew ellicott douglass tarafından amerikan ulusal standartlar ve teknoloji enstitüsü müzesi’ne bağışlanır.

    kaynak: nist

  • arabayı yıkamacıda unutmuş birisi olarak rahatlamamı sağlamış hadise. aynı şey değil gerçi ama olsun. o orduyu verin bana tümünü kaybederim yeminle.

  • abd'nin dünyaya sıçıp bıraktığı sjwliğin insanlığı getirdiği son noktadır. ulan herif balkona tırmanmak ve camını kırmak için merdiven ve taş getirmiş, üstüne elinde mutfak bıçağı var, sen hala " ımı bık muhammad bı cık yınlıs" de. daha merdivendeyken ittirip sonra "tırmanmaya çalışırken düştü" diyeceksin.