ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
şafak sezer'in satılık villası
-
evin kendi pavyonu'mu var banamı öyle geldi?
edit: görülen zaruret üzerine; mesaj atmayın telefondan yazıyorum dictionary problemli
hayata dair iç burkan detaylar
-
internet üzerinden sipariş verebildiğiniz bir çiçek satış sitesinin, üyelerine sağladığı hizmetler çerçevesinde, 5 yıl önce ölmüş babanızla 4 ay önce ölmüş annenizin evlilik yıldönümlerinin yaklaştığını hatırlatan bir e-posta göndermesi.
yürüyemeyen küçük kızı yürütüyoruz kampanyası
-
duygu sömürüsünden nefret ederim ama şunları yazmasam içim rahat etmezdi:
ben de berra gibi engelliyim. spastik değilim serebral palsi'liyim ama sorunlarımız çok benzer. ben de yürüme zorluğu yaşıyorum. şurada onun halinden en çok ben anlarım herhalde. yıllarca haftanın neredeyse her gününü fizyoterapi pedinde geçirdim. saatlerce fizik tedavi aldım. çektiğim acının, döktüğüm terin, göz yaşının haddi hesabı yok! en iyi doktorların odasında, en iyi fizik tedavi merkezlerinin salonlarında yıllarım geçti. benimki ameliyatla çözülecek bir şey değildi. bir yere kadar iyileşme ya da en azından fazla ilerlemesini durdurmayı başardık. şimdilik...
velhasıl seni en iyi ben anlarım berra. o para belki şimdi, belki bir sene sonra ama muhakkak toplanacak ve ameliyatın gerçekleşecek. son cümleyi "ve yürüyeceksin"le bitirmek isterdim ama 25 yıldır bu hastalıklarla mücadele eden ve çevresini gözlemleyen biri olarak ihtiyatlı davranıyorum. ama ihtiyatlı olan "beni" size anlatayım:
dünyanın en realist insanıyımdır. hiç öyle olmayacak hayaller kurmam. daha çocukken de böyleydim, şimdi de. hatta olaylara hep olumsuz bakan biri bile sayılırım. "liseye tek başına gidip gelebilir mi" soruları uçuşurken hoooooop bir baktık ki 4 sene bitmiş! "artık buraya kadar, üniversite falan hayal tabii ki canım" derken uzaktan eğitimle üniversite de bitmiş! "e tamam artık bu kadar evde oturur kitap okur, yazı yazarım" derken hiç beklenmedik şekilde çat kpss'yle memur olarak atanmışım!***
yani demem o ki potansiyel bağışçı, olmaz olmaz deme hiç; olmaz olur! gönlümden geçen tabii ki berra'nın yürümesi, koşması, bisiklete binmesi... umarım seni "yürütebiliriz" berra. bu sefer umutluyum!
---
kendim ve ailem adına küçük de olsa bir bağışta bulundum kampanyaya. umarım siz de katılır şu çocuğun hayallerini yaşama ihtimaline bir el atarsınız. hayatımda ilk defa duygu sömürüsü yaptım ibneler basın paraları!
---
edit: 15.04.2015 13:11 itibariyle 172 bin lira toplanmış. duygulandırdınız beni ibneler.
ekleme: farelihamburger mesaj atmış: "duygulandırdın lan ibne. dün iddaadan 200 lira kazanmıştım senin yüzünden gitti paralar mınıskiim"
kendisini açıktan kutluyorum!
kalçasında dövme olan kadınla evlenmek
-
how ı met your mother 'da ted mosby bir gece dövmeci bir kızla takılmıştı. sabah uyandığında kalçasının üstünde kelebek dövmesi vardı. kadın - erkek dizideki bütün karakterler dövmeyi gördüğünde' sürtük dövmesi' diye tedle dalga geçtiler. kimin eli kimin cebinde belli olmayan amerikan dizisinde bile bunu diyebiliyorken ekşide aynısını söyleyince orta doğulu oluyorsun :)
not:bu entryde herhangi bir görüş bildirmedim. sadece gözlemlediğim bir ayrıntıyı dile getirdim.
edit:ortadoğulu kelimesi orta doğulu olarak düzeltilmiştir. mesaj atan türk dil kurumu ekşi sözlük çalışanlarına teşekkür ederim.
nikah günü yaklaştıkça mala bağlamak
-
geçen cuma nikahı vardı şirketten bir arkadaşın, birkaç gün önce oturduk kordona içiyoruz. yaklaşık 1,5 saat süren, sevgiliyle günlük olağan telefon görüşmesinin ardınan geldi oturdu masaya, kötü epey, surat düşmüş, muhabbete katılmıyor, neyin var diye sorduk, "cuma günü nikahım var fakat ben bu noktaya kadar nasıl geldiğimizi hiç anlayamadım abi" dedi, en son hatırladığı şey kızın buna "en azından ailelerimiz tanışsın, acelemiz yok nasılsa" dediğiymiş, şimdi parmagında bir yüzük ve cebinde bir evlilik cüzdanı var ve aradaki hiçbir şeyi hatırlamıyor.
photoshop gazeteciliği
-
efendim artık türkiye'de gazeteciliğin bokunun çıktığının resmidir bu. buyrun önce size bir crespo'nun resmini göstereyim.
http://img209.imageshack.us/…mg209/338/gerek7dr.jpg
şööyle bir bakınız, çok fazla kurcalamayınız dikkat etmeyiniz. şimdi efenim buyrun size bir de fotospor'un yaptığı bomba haberi göstereyim:
http://img92.imageshack.us/…92/6391/yalan2sz7xb.jpg
şimdi efenim önce crespo'nun yanındaki hilekar diye adledilebilecek kişiye dikkatinizi çekerim o da kim? crespo'nun yanında chelsea'li yaşlıca bir bayan taraftar vardı sanki az önce? ha yetmedi. üstüne crespo'nun elindeki fener formasına dikkatini çekerim. o da nesi? sanki crespo'nun elindeki kalem ters duruyor, nasıl imzalayacak fener formasını o kalemle? ama bir şekilde başarmış crespo helal olsun. aaa o da ne crespo bir tshirt giyiyordu hem de chelsea armalı. a a o da nesi chelsea arması yok olmuş birden bire. ha bir de burası arjantin kampıydı di mi?
fotospor de get burdan, ordan bana bir çay koy da gel.
breakfast at tiffany's
-
her izleyişimde george peppard'ın gördüğüm en yakışıklı erkek, audrey hepburn'un ise gördüğüm en güzel kadın olduğunu düşündüren, izlemekten bıkmayacağım film...
atatürk'ün boyunun 164cm olması
-
önemli olan boyu değil işlevi
tam 1 yıl sonra gelen edit: başlığı açan kaçmış. başlık başıma kalmış.
yurt dışında yaşanan dumur olaylar
-
bütün italya'nın birbiriyle flört etmesi..
ya da ben çok gerikafalı acayip bağnaz filan olduğum için bana öyle geldi..
yaya geçidinden karşıya geçen kadına, otobüs şöförü yol verdi diye, teyze adama öpücük attı..
bildiğin teyze, bildiğin otobüs şöförü ve bildiğin öpücük..
süpermarket kasasında, kasiyer çocukla bi kadın 15 dakika gülüşe oynaşa fingirdeşe konuşurlarken, biz de arkasında 20 kişi ip gibi dizilip sıranın bize gelmesini bekledik.. kimse de sesini çıkarmadı.. ben de misafirim diye sesimi çıkarmadım..
neden kimse sesini çıkartmadı peki?!
çünkü sıra kime geldiyse o da kasiyer çocukla gülüştü.. fingirdeşti..
makarna yemek için girdiğim self-servis bi lokantada, makarna tezgahının arkasındaki çocuğa "hangisini önerirsin?" dedim..
"hiç biri senin kadar güzel değil :)" dedi..
makarnamı aldım, okşanmış gururumla arkamı döndüm masaya gidicem, benden sonra gelen 110 kiloluk, 50 yaşlarında adama da aynısını söyledi..
yani; otobüs şöförü teyzeye, teyze kasiyer çocuğa, kasiyer çocuk adama sonra hepsi uşağa..
böyle bi ortam..
aklım gitti bi haftada..
bütün ülke ihtiraslı bi aşk yaşıyo valla..
yaşanan her iş kazasında patronu suçlu görmek
yaran facebook durum güncellemeleri
-
hayatımdaki tek ekşın; aniden ayağa kalkınca gözümün kararması
yaran facebook durum güncellemeleri
-
hollanda seçim sonuçlarına bakıyorum % 65 akp.
adam orda esrarını tüttürüyor, kokainini çekiyor bana da akp'yi laik görüyor amk keşi.