ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
yaran inci sözlük entry'leri
-
başlık:
kız içine dalgıç elbisesi giymiş soyamıyorum
1. beyler tam sıyırdım üstündekini aq içinde her tarafı çıtçıtlı bişey var. ne ayak ?
(hamsterm, 29.06.2010 04:33)
2. bilardo eldivenidir lan o uğraş biraz çıkartırsın..
(tasak kokusu, 29.06.2010 04:34)
çocuklarla girilen komik diyaloglar
-
aslında ne tam anlamıyla bir dialog ne de komik.
aslında daha cok trajikomik.
arkadaşımın üstün zekalı kuzeniyle tanıştım bundan 4-5 sene önce. çocuk o zamanlar 8-9 yaşında.
arkadaşımla çocukla tanıştığım günün akşamında telefonda konuşuyoruz, velet de yanında:
ben: kuzenin beni sevmiş mi?
arkadaş: sevdin mi diye soruyor lan
velet: bu yaşta bir insanın böyle bir soru sorduğuna inanamıyorum. kendisini sevecek ya da sevmeyecek kadar tanımıyorum. sadece bir kaç saat beraberdik. ne duymak istiyor benden?
salak çocuk.
norveç'in benzinli ve dizel araçları yasaklaması
-
dünya' nın benzinli araçlarını yasaklayan ilk ülkesi olmayı planlayan norveç'in, oylama sonucunda 2025' den itibaren dizel ve benzinli araçların satışını yasaklaması.
tüm "sıfır" model arabaların elektrikli olmasına ek olarak 1 milyar euro da bisiklet otobanlarının yapımına sermaye olucak.
almanca kaynak
75-90 arası doğanların vasıfsız olması
-
yks mi kötü geçti ne oldu abisi?
feridun düzağaç
-
genelde kült şarkıların veya büyük sanatçıların eserlerinin yeniden yorumlanmasını sevmem. kulağım tırmalanır, aslını ararım.
ama bu adam öyle bi adam ki, yeniden yorumladığı şarkıları dinlerken o arayışı hissetmiyorum. yok yani, olmuyor, hissettirmiyor. hatta kendi versiyonunu daha çok sevdirecek gibi yapıp suçlu bile hissettiriyor.
bu bahsettiğim olayın en bilindik örneği düşler sokağı olsa gerek; ki hüsnü arkan'ın sesi, ülke sınırları içindeki en güzel seslerden biri bence. ona rağmen "feridun bey napıyorsunuz?" dedirtiyor.
sonra mesela kavak yelleri'nin nilüfer'siz de bir kaydı olsun isterdim; çünkü bir şarkı bir insanın sesine ancak bu kadar yakışır, bir şarkının derdini bir insan ancak bu kadar güzel anlatabilir.
okul yolunda var sonra; nostaljik şarkıları nostaljik aranjeleri yüzünden çok seven ben, bu şarkıyı bu adamın sesinden dinlemeyi daha çok seviyorum.
yakın zamanlardan yine mirkelam'ın erenköy'ü var. ben mirkelam'ın yerinde olsam bundan sonra o şarkıyı kendim söylemeye utanırdım, repertuarımdan sonsuza dek çıkarırdım.
kardeşin duymaz'a da çok acayip bi şey yapmış. bu şarkının da zülfü livaneli'den başkası tarafından yorumlanması beni rahatsız ederdi hep. ama sanırım bundan sonra zülfü bey'den 1 dinliyorsam feridun bey'den 5 dinleyeceğim.
beni vur ki, ahmet kaya'nın imzası sayılacak eserlerden; ama onda da bu insanüstü insanın yorumundan rahatsız olmuyorum, olamıyorum.
bütüüüün bu yorumların muhteşemliğinin yanında, bu adam öyle bi adam ki, kendi sesinden tanıdığımız şarkıları da başkaları seslendirdiğinde dinleyemiyorum. iyilik güzellik spor'u çıkar çıkmaz almıştım ama bilmiyorum, 1-2 şarkı hariç benim için büyük hayal kırıklığıydı o albüm. doğan duru bile üzmüştü.
özetle; kendisi de 8.10 vapuru gözlerinin içine bakılarak okunması gereken adamlardan biri. ama şöyle bir değişiklik şart:
"sesinde ne var biliyor musun?
valla ben de bilmiyorum."
edit: sen var ben olmak hatırlattı, tek başına 'yı unutmuşum. kendime laflar hazırlamaya gidiyorum.
yıllar sonra bjblazkowicz hatırlattı: ne ola yar ola’yı da unutmuşum.
zeynep bastık vs ajdar
-
ajdar alır.
hülya avşar’la şöyle bir diyalog yaşamış insandan bahsediyoruz.
hülya avşar: ajdarcığım, aynaya baktığında ben popstarım diyebiliyor musun?
ajdar: aynaya bakmaya gerek yok, size bakıyorum ve "ben popstarım galiba" diyorum...
danla bilic'in ekşi sözlük ofisten fotoğraf atması
-
(bkz: danla bilic kim amk)
yılmaz morgül'ün özel mesajlarının ifşa edilmesi
-
ülkenin erkeği de kezban iyi mi.
vodafone arena'da koltukların üzerine çıkılmasın
-
sahaya çocuğunu atan adam gördüm ben o sinirle koltuk mu düşünür