ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
selektör yaptı diye bıçaklanmak
-
videoda zibidi çocuk "polise versen ne olur?" diyor. yani daha önce de böyle durumlar yaşadığında, polise şikayet edilse de bir sorun yaşamamış demek ki. veya arkam sağlam bana bir şey olmaz babam halleder demek istiyor. böyle böyle kabile devletine döndürdünüz ülkeyi, kendi adamımız diye abuk sabuk esnafları ihalelerle, rantlarla zengin iş adamı yaptınız. hepsi çoluk çocuk torun torba mafya gibi geziyor amk ortalarda...
sedye ile bankadan para çekme rezaleti
-
banka calisani gozune degil, kameraya guvenerek dogru olani yapmistir.
bu olay gercek olabilir, ancak yarin cikip annesi, "o ben degildim, haberim bile yoktu ne para cekmesi" dese bankanin elinde somut kanit yok. tum olay bankacinin ustune yikilir ve isinden de olurdu.
1/10
güneş sistemini tartışan gençlik
-
(bkz: bilim kurulu)
26 eylül 2014 mecidiyeköy'deki cam silici terörü
-
polise rağmen böyle davranabiliyorlar artık.
bu ülkede can güvenliğinin kalmadığının çok güzel bir örneği. otobüs durağında beklerken de bu tipler musallat oluyor. para istiyorlar 3 kişi etrafını sarıp. ne yapacaksın amk. ülke ülke değil dağ başına döndü. döl israfı yaratıkların terörüdür. bunları öldürsen insan sayarlar senin başın belaya girer.
0.
savaş cebeci ve jahrein kavgası
-
izlemedim ama bence ikisi de haksız ya.
babasıyla ankara'nın pavyonları puanlayan çocuk
-
tam türk-islam sentezi ile harman olmuş mhp'li aile tablosu.
kolunda arapça dövme ile babasını yanına alarak yaptığı videoya "selamın aleyküm" diye başlayıp pavyon puanlıyor.
şimdi bu ikisine sorsan lgbt, netflix falan türk aile yapısını bozuyordur.
ama am üstünde fındık kıran babanın oğlu ile inandığı allah'ın adını anarak pavyon turu atmasında sorun yok. ccc reyiz.
30 mayıs 2018 habertürk muharrem ince canlı yayını
12 nisan 2015 elektrik kesintisi
-
önceden bak bakalım her yerde gitmiş mi denilirdi balkondan bi bakardık, şimdi sözlüğe bakıyoruz tüm ülke gitmiş mi diye. (bkz: vatandaşı olmasan güzel ülke aslında)
petar naumoski
-
bütün dünyada makedon basketbolu denildiği zaman akıllara bo mccalebb geliyor olabilir... elbette türkiye hariç. sabaha karşı yayınlanan nba maçlarından bile önce perşembe geceleri efes pilsen'in deplasman maçları banttan verilirdi. yayın akışı ne kadar uzuyorsa o kadar geç verilirdi. ertesi gün okulu olan ben, ev halkını uyandırmamak için televizyona yarım metre mesafeye gelir oturur, çoktan bitmiş fakat skorunu bilmediğim efes pilsen maçlarını izlerdim. naumoski'ye olan güvenim tamdı ve o bu güvenin hakkını verirdi. bencil oynuyordu, topu elinde tutuyordu diyenlere itibar etmeyin zira işin aslı öyle değildi. efes pilsen o dönem çok kısıtlı bir rotasyonla oynuyor ve üst düzey alan savunması yapıyordu. kısıtlı rotasyon derken; 5.5 bilemedin 6.. alan savunması ise bütün avrupa'da namı yayılan korkutucu bir savunmaydı. smaç yüzdesi yüzde 47 olan tamer oyguç, ortayı kapatır, diğer oyuncular dört dönerdi. hal böyle olunca efes pilsen ister istemez tempo yapmaktan kaçınırdı. beş kişiyle oynuyorsunuz ve sert savunma yapıyorsunuz haliyle koşmak bir alternatif dahi değildi. naumoski, otuz saniyenin yirmisinde topu yere sektirir sonra hareketine başlardı. böylece biraz önce savunmada yorulan takım arkadaşları yeni savunma için dinlenmiş olurlardı. riskli işlere girmez, top kaybı yapmaz takımını haybeye geri koşturup temponun artmasına izin vermezdi. mecburiyetin yan etkileriydi efes pilsen'deki oyun karakteri.. italya'ya gittiği zaman farklı sistemle orada da başarılı olmuştu. yirmi saniye top sektirdikten sonra yaptığı hücumlar, atıtğı üçlükler... rüya gibiydi. o'nun yaptıkları sayesinde maçlar banttan yayınlanmamaya başladı. efes pilsen deplasmanda oynuyorsa türkiye kitleniyordu, efes pilsen istanbul'da oynuyorsa boş yer bulunamıyordu.
yedi numaralı formasıyla terini silen, elleri titremeden üçlük atan, sonsuz güven veren büyük bir oyuncuydu. bu ülke basketbolu sevdiyse, murat murathanoğlu iyi akşamlar basketbol severler dediği zaman iyi akşamlar diye cevap veren bir kitle oluştuysa, insanlar çocuklarını basket takımlarına yollamaya başladıysa sebebi bu adamdır.
evlilik
-
iki kisinin tek tek degil de biraraya gelerek mutsuz olmasina verilen ad
kağıt toplayıcılar
-
yıllardır her gördüğümde selam verir laf atarım*, bir tane bile kabasabasına rastlamadım..
oturduğum sitede selam verdiğimde alınmadığı çok olur.. üstü-başı temiz, eğitimli, belli bir sosyal görmüş geçirmişlikte olması beklenen insan müsveddeleri.. ama bu civanmertlerin bırakın selamı almamayı, karşılık verirken gülümsemeyenine bile rastlamadım.. hepsi aslan parçası..
selamınızı, iyi dileğinizi eksik etmeyin onlardan..