ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
çalışılan pozisyonlar ve maaşları
-
sektör: eğitim
pozisyon:öğretmen
maaş: 0 (sıfır)
gss borcu: 1.980 tl
öğrenim kredisi borcu: 9.700 tl
sigorta: yok
yemek: yok
yol : yok (gidecek iş yok)
selam qızlar. fakir fantezisi olanlar eqlesin.
debe edit: turritopsis nutricula ölümsüzdür.
ak parti'nin komikli reklamı
-
(bkz: tam bir kahkaha tufanı)
şeker
-
gıda üreticileri şeker yediğinizi size doğrudan söylemeden şeker tüketmenizi amaçlar ve gıda ambalajlarına şeker yerine farklı isimler yazarlar. şeker, içine konduğu yiyeceğin tadının daha tüketilebilir hale gelmesini sağlayan, bağımlılığı kokain ile ilişkilendiren, yoksunluğunda beynin, tıpkı kokain yoksunluğunda verdiği tepkileri vermesine neden olan bir üründür.
şeker tüketiminin aşırı arttığı ve birçok kişinin diyet yapıyorum adı altında fark etmeden her gün onlarca gram şeker tükettiği günümüzde listelenmesini fayda var.
hepsini akılda tutmanın tabii ki imkanı yok, sadece şekersiz ürünleri içeren bir market alışverişi yapabilmek için saatler harcamak gerekir.
devletin bu işe sınırlama getirip ürün paketlerinin üzerine "şeker içerir" ibaresi koymayı ve içerik kısmında kullanılan bu farklı isimlerin yanına parantez içerisinde "şeker" yazılmasını zorunlu hale getirmesi gerekir.
akçaağaç şurubu
altın şeker
altın şurubu
amazake
arpa maltı
bal
dekstran
dekstroz
diastatik
diatase
esmer şeker
etil maltol
fruktoz
galaktoz
glasaj şekeri
glikoz
glikoz şurubu
ham şeker
invert şeker
karamel
katı glikoz
katı mısır şurubu
keçiboynuzu pekmezi
laktoz
malt şurubu
maltodekstrin
maltoz
mannitol
melas
meyve suyu
meyve suyu konsantresi
mısır şurubu
muscovado
nişasta bazlı sıvı şeker
pancar şekeri
panocha
pirinç şurubu
pudra şekeri
sakaroz
sarı şeker
sorbitol
sorgum şurubu
şeker şurubu
şeker kamışı
şeker kamışı suyu kristalleri
şeker pekmezi
tereyağ şurubu
turbinado şekeri
üzüm şekeri
dextrose
xylitol
rte bilal erdoğan ses kaydındaki montajcı sesleri
-
"fake olduğunu anlamazlar değil mi?" sorusuna "yok canım, fake olduğunu anlamazlar" cevabı verilen fake sesler.
ak troller, bu kadar mı çaresizsiniz lan?
iş mülakatlarında sorulan sinir sorulara cevaplar
-
odadan iceri girerken ayagin kapi esigine takilmasi ve sendelemem sonucu hr ablanin espiri yaparcasina,
- bu sizin dikkatsiz oldugunuzu gösterir
demesi
ve benim de: sizin de önyargili oldugunuzu.
demem.
(bkz: dakka bir gol bir)
şirkette diş fırçalayan çalışan
-
diş sağlığına dikkat eden insandır. sanki diş fırçalarken, gelip önünde durduğun lavaboya sıçıyor insanlar amk.
nanofotonik uzay araçları
-
uzayda çok daha uzun mesafeleri, çok daha kısa sürede aşmak üzere çalışmalar yürüten bilim insanlarının temel amaçları; ışık hızına mümkün olduğunca yakın hıza ulaşabilecek ve bu hızdaki dışsal kuvvetlere dayanacak araçlar geliştirmek.
kaliforniya teknoloji enstitüsü’den bilim insanları, onyıllardır hayali kurulan bu amaca doğru büyük bir adım atmayı başarmışlar. bu bilim insanları, silisyum ve oksit içeren çok ince malzemeler üzerinde çalışarak, kızılötesi ışınları hareket enerjisine dönüştürebilecek bir malzeme geliştirdiklerini açıkladılar. bu madde araçlara saniyede 60,000 km hız kazandırabiliyor. başka bir deyişle entstitü’de geliştirilen bu yeni madde ile ışık hazının % 20’sine ulaşmak mümkün hale geliyor.
kütlesi olan hava moleküllerinin aksine, ışığın bırakılan bir kütlesi yoktur. uçan fotonlar, maxwell’in elektromanyetik radyasyon denklemlerine göre, momentumları üzerinden baskı uygulayarak bir yumruk atıyorlar. maxwell’in bu teorisini hareket noktası olarak kabul eden bazı bilim insanları; kızılötesi radyasyondan enerji elde ederek bunu, lazerlerle foton akımları yapmakta kullanırsak, bu yelkenlinin taşıyacağı nesnenin uzayda yol almasını sağlayabiliriz. ne var ki küçük nesneleri taşırken bile büyük yelkenler kullanmak daha fazla kütle ilave ederek, daha kırılgan bir yapı oluşturmak anlamına geliyor. öte yandan bu tür bir hareketin açığa çıkartacağı yüksek sıcaklık problemiyle başa çıkmak gerekiyor. başka bir deyişle yüksek sıcaklıklara dayanabilecek ve ısı radyasyonundan etkilenmeyecek malzemelerin kullanılması gerekiyor. günümüzde, bu tür sorunlarla baş etme konusu masaya taşındığında akla ilk gelen elementler alüminyum+grafen bileşimi oldukça ağır kalıyor. doğalında işi nano teknolojilerle baştan ele alma ihtiyacı doğuyor.
nano malzemelerin, ışığı emerek kalibre edebilme özellikleri sayesinde aşırı ısınma olmadan yüksek hızlarda ilerleyebilecek araçlar/malzemeler geliştirmek mümkün görünüyor. tam olarak bu noktada çözüm olarak devreye, kaliforniya teknoloji enstitüsü’ndeki araştırmada kullanılan silisyum ve silisyum dioksitten oluşan süper ince bir tabaka geliyor. silisyum güzel bir yansıtıcı olduğundan ışığın vurduğu ve geri yansıdığı bir bileşendir. bu sayede uzay yelkenlimiz gerekli hıza ulaşabilir. fakat silisyumun, ısıyı radyasyon olarak yayma özelliği son derece zayıf olduğundan parçalanmaya davetiye çıkartıyor. işte bu aşamada silika devreye girerek silisyum üzerindeki radyasyonu daha verimli bir şekilde yansıtarak, daha iyi bir soğutma sağlıyor.
2010 yılında japon uzay ajansı tarafından geliştirilen ve fırlatılan ıkaros uzay aracı, imid malzemesinden yapılmış bu tür bir yelkene sahipti. saniyede 100 metre gibi bir hıza ulaşabilen ıkaros’u hız konusunda çok gerilerde bırakan bu yeni malzeme ile saniyede 60,000 kilometre hızala ulaşabilecek olması, gelecek keşifler için büyük umutlar yaratıyor.
kaynak
şahan gökbakar'ın ince ve oğan'ı aşağılaması
-
muharrem ince'yi muharrem ince'den daha fazla kimse asagilayamaz.
adam 1%'lik oyuyla, 50%'den fazla oy alacak ittifaka cekilin ve beni destekleyin dedi.
liseli 2 kızın uçurumdan atlaması
-
hemen yafta yapıştırılmış; "inançsızlık mı yoksa ???"
aynen kardeş. inançsızlıktır kesin. hak yolunu bulmuş olsalar, bu genç yaşlarında kendilerini uçurumdan atmazlardı. onun yerine kendilerini minareden atarlardı...
tanım: ölümde bile insanın dinini sorgulayanları ortaya çıkaran üzücü haber.
47.500 liralık pavyon adisyonu
-
tarlayı yeni satmış hacı dayı adisyonu. sabah ayıldığında iş işten geçmiştir.
edit: tarlayı satan dayıların 90'lınyıllarda kaldığını iddia edenler var, o iş öyle değil. bugün en çok pavyon olan şehirler adana, mersin, manisa, aksaray, bursa, muğla, ordu, giresun. hatta ilçe olarak karacabey, mut, salihli, erdemli, tarsus, espiye sayılabilir. buraları özel kılan nokta çiftçilerin olması. üretici ürünü satar ve soluğu pavyonda alır. ankara pavyonlarında durum farklı değil, orada bürokrat, müteahhit fazla ama çiftçi de çok. zaten pavyon sahibinin hedefi kadın görmemiş dayılar genelde.
bir pavyonda meze ve içki söylerseniz, dışardaki herhangi bir mekan kadar para ödersiniz ammma ne zaman masaya kadın çağırırsanız içilen ve yenilen her şey en az dörtle çarpılır.
(bkz: pavyon/@sonbahar yolcusu)