hesabın var mı? giriş yap

  • hali hazırda mevcut olan vampirlik mefhumunu silbaştan yaratmayı marifet sanan insan evlatları sağolsun, sürekli gözümüze gözümüze sokulan ve en azından beni feci uyuz eden bir zevzeklik.
    sanırsın her yönetmen francis ford coppola, sanırsın her senarist anne rice...

    "vampirler gün ışığında toza dönüşürler, kalplerine kazık çakılınca ölürler sanıyordun değil mi? yanlış!!! vampirler aslında boyunları kırıldığında geberirler...

    ...diye düşünmüş olabilirsin. alakası yok! vampir dediğin yaratık, kafası koptuğunda nalları diker. çok ileri seviyedekileri acil durumlarda yarasaya dönüşebilirler. gün ışığı onları öldürmese de güçlerini söndürür...

    ...gibi gelmiştir allah bilir sana!!! alakası yok... zaten vampir, kabil'in soyundan gelen, ve lanetlenmiş ölümsüz insanlardır aslında. sonsuza kadar yaşayacak ve bu cinayetin lekesini hep üzerlerinde taşıyacaklardır...

    ...diyorsundur şimdi sen! ahahaha... yok artık ya! vampir dediğin clublarda takılan, gün doğumunu ray banle izleyen, olsa olsa yüksek faktörlü krem kullanarak gündüz mündüz caddeye akan, bildiğin gececi havalı kimselerdir...

    ...diye kandırırlar milleti. aslında mısır zamanında yapılmış biyolojik bir deneyin yanlış gitmesi sonucunda........"

    (bkz: akar akar akar)

  • --- spoiler ---

    5x13 te kate bir ara ben'in babasını teselli etmek için parkta gitti yanına oturdu. başladılar bira içmeye. normalde şehirde çocuk parkında gündüz vakti bira içmeye kalksan vay efendim sapıklar diye linç edilebilirsin ayrı konu tabi ama bir şey dikkatimi çekti. kate kendine sunulan birayı açarken bugünkü kapaklarımız gibi açtı. halbusem 1970'li yıllarda kutu içeceklerin kapaklarını çekip koparıyordun. ben dizide böyle birşeyi buldum ya şimdi. öyle zeki ve öylesine bilge hissediyorum ki kendimi sormayın gitsin. şimdi yavaşça sandalyeden kalkıp aynanın karşısında kendimi okşamaya gideceğim.
    ulan dawnspiper zaman yolculuğundan, yer değiştiren adaya, dharma gibi bir girişimden 4 8 15 16 23 42 ye kadar herşeye inanmış birinin gelip bira kutusunun kapağına takılması hakikaten denyoluktur.

    --- spoiler ---

    vakti zamanında (yüzüklerin efendisi yeni vizyona girmişti) kampüste yürüyorum, önümden de 8-9 kişilik bir kalabalık yürüyor. hafta sonu filme gitmişler belli. çocuğun biri "abi herşey tamam da kafama takılan bir şey var; o yüzük nasıl oluyor da herkesin parmağına oluyor?" demişti.

  • kaçırılan nokta satışın yapılmış olması, yani adamlar yüzde 40 artmış bir borsada blok satış yapmışlar, alıcı bulmuşlar. bu negatif olarak yorumlanamaz, aksine pozitif bir gelişmedir.

    alan adamlar 600milyon doları heba etmek için almadı heralde bu hisseleri? ucuz olduğunu düşündükleri için aldılar. eğer satmak isteyipte alıcı çıkmasa idi işte o zaman sorun var denirdi.

  • http://www.youtube.com/…ure=fvwp&v=gpr84xf7n5s&nr=1

    cumhurbaşkanının ingiltere kraliçesi ile buluşması.

    millet kavga ederken gelen yorum;

    "here is a little misunderstanding. that first lady and president are not from turkey(istanbul, raki, kebab, bosphorus). they are from sincan(xinjiang) region of china. they are president and first? lady of uygurs! please do not confuse with turkey-turks.
    ps: yukarı parmağa(beğen) basın destek verin ibneler. ihaleyi uygur türklerine yıkalım."

  • türkiye'de her şey gereksiz yere pahalı. çünkü vergiler ile ayakta duran bir devlet var. gaz açma ücretinden kdv alınan bir ülke türkiye.

    ben gereksiz yere ucuz olanı söyleyeyim, gerisi zaten pahalı. insan hayatı ve emeği. evet, bu ikisi çok ucuz türkiye'de. gereksizce ucuz hem de, utanmazca ucuz.

  • helikopter ebeveyn terimi 1969 yılında yayınlanan dr. haim ginott'un "ebeveynler ve gençler" adlı kitabında ortaya atılmıştır.

    dr. ginott gençlerle konuşurken gençlerin anne ve babalarından bahsederken "helikopter gibi sürekli üzerimizde dolaşıyorlar" demelerinden
    etkilenerek bu kavramı oluşturmuştur.

    terim 2000lerin başlarında amerikan üniversite yötetimleri tarafından sıklıkla kullanıldığı için popülerleşmiştir.

    1980lerde doğan milenyum kuşağının en yaşlıları üniversite çağına eriştiklerinde anne ve babaları tarafından her sabah okula geç kalmamaları için
    uyandırılmaktan şikayetçilerdi. okul yönetimi de ailelerin kendilerini arayarak çocuklarının durumu hakkında devamlı bilgi istediklerini kayıtlara
    geçiriyorlardı. ikinci dünya savaşı ve sonrasındaki ekonomik refah döneminde dünyaya gelen ve "baby boomer" kuşağı olarak adlandırılan kuşağın
    çocuklarına yönelik aşırı kontrolcü tutumu üniversite idarelerinin dikkatini çekmiş ve helikopter ebeveyn kavramının tekrar gündeme gelmesine
    neden olmuştur.

    genelde lise ve üniversite çağındaki çocukların kendi başlarına yapabilecekleri işlerde onları yalnız bırakmayan
    ebeveynleri için kullanılsa da her yaştaki çocuk için geçerli bir ebeveyn tipidir. yeni yürümeye başlamış bir bebeği hiç yalnız
    bırakmadan sürekli onun hareketlerini düzeltmeye çalışan, bebeğe kendi başına geçirmesi için zaman tanımayan ebeveynler de helikopter
    ebeveyn sınıflandırmasına dahildir.

    helikopter ebevenyler çocuklarına yardımcı olmak isteyen iyi niyetli insanlar olsalar da çocukların özgüven geliştirmesine engel olarak ilerde
    tek başlarına sorun çözme yeteneği olmayan birer yetişkin olmalarına neden olabilirler. başarısızlıklar ve zorluklar çocuklara yeni yetenekler
    kazandırır ve var olan yeteneklerini geliştirme imkanı sunar. helikopter ebevenyler çocuklarının bu deneyimlerden yoksun kalmalarını sağlayarak çocuk gelişimine
    olumsuz etkide bulunurlar.