hesabın var mı? giriş yap

  • dün gerçekleştirdiğim harikulade eylem. marketten alacağımı aldım, kasaya geldim. kasiyer "x liri ifindim" dedi, anlamamış gibi tekrar sordum. yine "x liri ifindim" dedi. göğsüm dik bir şekilde, tok bi sesle "bunun bedeli 15 temmuz'da ödendi" diyerek poşetleri aldım çıktım. arkamdan "ama nasıl olur" diye seslendi. ben de "ne feto'cu musun yoksa? " diye bağırdıktan sonra öfkeli bir kalabalık kendisine doğru koşmaya başlamıştı bile. ben de aynı mağrur ifade ile osmanlı tuğralı doblo'ma binip yoluma koyuldum.

    bu millete bir daha darbe yapamayacaksınız alçaklar!

  • mağdurmuş, dolandırılmış, akp'yi senelerdir destekleyen kendisi bile bu haksızlıklara uğruyorsa artık oy vermeyecekmiş.

    bakın ahlakı görün. güce tapmak, rant peşinde koşmak tam olarak bu.

    sadece oy attığı için bile ayrıcalık bekliyor. akp'ye oy atmayan onca insan adaletsizliklere maruz kalabilir bu kafaya göre sakıncası yok.

  • rizelilerin bu duruma fazla ses cikaracagini sanmiyorum. put falan diyorlar hatta heykele. erzurum'dan daha koyu bir muhafazakarlik ve milliyetcilik ariyorsaniz, rize'ye bakin direk.
    isterseniz eksileyin su entryi de.. ama gercekler ortada.
    rize denilen yer, kücük, dünya gerceklerinden bihaber, ice kapali, reise hayran, kafatasci ve islamci bir sehirdir. adamlarin, atatürk ilkelerini ve ülkeye sundugu yenilikleri, modern gelismeleri filan takdir ettigini mi saniyorsunuz? onlar dikilen betona bakar, duble yola bakar..

    debe editi: (bkz: arda için yardım topluyoruz)
    ve sehitlerimize rahmet..allah yakinlarina sabir versin. cok üzgünüm.korkunc bir olay yasanmis. ne oldugunu biliyorsunuz..

  • . . . onu ve diğerlerini unutmamak için carina cuanna thuijs’in adını bilmiyorsanız bilin, hikayesini öğrenmediyseniz öğrenin istedim.

    günlüğünden...

    hikayesi..

    carina cuanna thuijs 7 temmuz 1970 yılında hollanda'nın doetinchem kasabasında dünyaya gelir... babası büro hizmetlisi - annesi muhesebe yardımcısı - kızkardeşi ise yönetilicilik eğitimi almaktadır!

    oldukça yaratıcı biridir: günlük tutar, dikiş dike, resim yapar, fotoğraf çeker.. üniversitede kültürel antropoloji okur..her zaman ezilen insanların, özellikle ezilen kadınların yanında yer almaya çalışır...üniversite bitirme tezini türkiye ve türkiye'deki kadınlar üzerine yapmak ister.. okuduğu üniversite carina'ya mayıs 1993'te türkiye'de staj yapma izni verir!

    kız arkadaşı maryze ile birlikte tezini bitirir bitirmez hollanda'ya geri dönecek ve erkek arkadaşı michiel'le birlikte aynı evde yaşamayı planlamışlardır.. kız arkadaşı maryze ile birlikte tanıdıkları rahmi sivri ile buluşuk ondan, türk kadınlarının aralarındaki ilişkilerin nasıl yapılandığı, nelerle uğraştıkları, aile içindeki rolleri üzerine tez hazırlamak istediklerini söyleyip yardımcı olmasını isterler.. rahmi sivri de onları yengesi sultan sivri'ye yönlendirir.

    carina ankara'ya geldiği günün ilk sabahı sivri ailesinin yanında kahvaltısını yapar ve balkona çıkar.. gördükleri karşısında heyecanını gizleyemez ve hollanda'daki erkek arkadaşını arayıp gördüklerini heyecanla anlatır. ankara'da kaldığı süre zarfında güne her sabah duşla başlar..hemen sıkı bir kahvaltı yapar ve artık kardeş gibi olduğu asuman ve yasemin sivri kardeşler ile birlikte ankara'yı gezmeye, fotoğraf çekmeye başlar.

    bir gün dikmen'de dolaşırken kur'an kursuna giden çocukları görür. çocukların üst tarafları kapalı altlarında şort vardır. şaşırır ve "bu çocukların üst tarafı müslüman alt tarafları ne" diye sorar. ankara'da kaldığı süre içinde çekingen ve yabancı olmasına rağmen sayısız dost ve arkadaş edinir. türkçe'sini iyice ilerletir ve türkçe şakalar bile yapmaya çalışır. türkiye'ye ve türk insanının sıcaklığına adeta aşık olmuştur.

    carina bir sabah 30 haziran 1993 günü sivas'ta yapılacak pir sultan abdal şenliklerine katılmak istediğini yasemin ve asuman sivri kardeşlere söyler. yasemin ve asuman sivri kardeşler onu bu isteğinden vazgeçirmek için "orada su bulamazsın, aç kalırsın" gibi bahaneler uydururlar. ancak carina "siz ne yerseniz ben de onu yerim, siz nerede kalırsanız be de orada kalırım" diyerek bu büyük arzusunu yalvar yakar dile getirir.

    7 temmuz 1970 yılında hollanda'nın doetinchem kasabasında doğan carina cuanna thuijs 2 temmuz 1993 tarihinde sivas'ta madımak oteli katliamında, kardeşleri gibi çok sevdiği asuman ve yasemin sivri kardeşler ile birlikte yanarak ölür!

    carina cuanna thuijs sivas katliamında ölen 33 kişi içindeki tek yabancıdır.

    met üst - temmuz 2005
    kaynak: ot dergi - temmuz 2014 sayısı

  • finlandiya'ya gittiğimde ofiste ilk gün türkiye'nin hangi şehrinden olduğum sorulmuştu. sadece finler değil, almanlar ve amerikalılar da sormuştu. tipik insan merakını sadece türklere özgüymüş gibi düşünen ve bunun üzerinden milletini aşağılayan salaklara ne desem az. memleket nere diyen insan seni merak ediyordur. senle iyi veya kötü bir bağ kurma arayışındadır.

    debe editi: duygularıma tercüman olmuşsunuz diye bir sürü arkadaş yazdı. hepsini buradan ricalarımı iletiyorum. eskiden osmanlı sarayındaki devşirme tipler türkleri aşağılarmış, senelerdir de ab ve abd'den fonlanan batı köpekleri yapıyor bunu. kendinize, emeğinize, ülkenize sahip çıkmanız dileğiyle.

  • az önce bu telefondan bir polis memuru aradı. terörle mücade birimindenmiş. telefonumu nerden aldığımı sordu. faturasının olup olmadığını sordu. son bir kaç gün içinde internetten herhangi bir işlem yapıp yapmadığımı sordu. kimlik bilgilerimi aldı. adıma bir sürü işlem yapılmış. iban numarasını aldım. hemen 20bin tl göndericem. halledecek. allah razı olsun. ucuz yırttım

    edit : çok tuhaf mesajlar aldım. arkadaşlar elbette ki ironi yapıyorum. ama adam çok ama çok ikna edici detaylarla konuşuyor. en başında ismimi biliyordu mesela. o yüzden dikkat edin. kişisel bilgilerinize her yerden ulaşılabiliyor bugünlerde.

    bu tür aramaları en kolay sonlandırma yöntemi arayan kişinin ismini, aradığı şubeyi sormanız. ben sordum. isminin c*** yıldırım olduğunu, sicil numarasının 269772 olduğunu söyledi. antalya il emniyet müdürlüğü, terörle mücadele'den aradığını söyledi. ben de onu aynı şubeden arayıp ulaşacağımı söyleyince telefonu yüzüme kapattı. polise bildirdim. az önce de polis (gerçek olanı) beni aradı. olayı anlattım.

    eşinizi dostunuzu uyarın. olmadı organize işler sazan sarmalı'nı izletin

  • şaka yapmıyorum bak, gerçek, halkın hayatını kurtardı zincir marketler. saçma sapan bir düşmanlık yerine sahiden minnet beslemek lazım. pandemi sırasında, bu ekonomik krizde, bu artan nüfus içinde küçük esnafın eline kaldığımızı düşünsenize. iliklerimize kadar anadolu irfanını hisseder miydik hissetmez miydik sen söyle. böyle tam içimizde bir yerde anadolu irfanı olmaz mıydı? irfan saçım.

    namaz kaçırmayan bakkal amca geçen hafta 5 litrelik yağı satışa çıkarmayıp, pet bardak ile, bardağı 10 liradan yağı çakmış mıydı çakmamış mıydı sence? vallahi çakmıştı.

    koca koca köytür, banvit tabelalı dükkanlar tavuk kanadını sana yemin ediyorum 250 liradan satıyordu şimdi eğer olsalardı, böyle ucuz tavuk falan bulamazdık.

    bir de düşün ki sabit fiyat uygulayan, minimum kar marjı ile satış yapan, stok yapmayan falan bu adamlara rağmen resmi enflasyon %36 çıktı, ecevit zamanındaki yazar kasa atan esnafın elinde kaldığımızı düşünsene şu dönemde, başımı bi çevirebilsem diye kendi kendimize konuşuyor olurduk.

    bak sana yazıyorum,
    zincir market enflasyonu %36
    küçük esnaf enflasyonu %2600

    pandemi başında elinde kalan 6 senelik kolonyaları millete 100 liraya satan adamlar lan bunlar, neler yaparlardı bize.

    yazar kasa atan esnaf demişken, asla fiş kesmeyen esnaf tabi ecevit zamanı olan. fiş kesen züccaciye falan gördünüz mü hiç, yün satıyor adamlar, yazar kasası olan yüncü falan yoktur bence. kayıt dışı ekonomi de bu zincir marketler sayesinde bitti, onu da başka zaman yazayım.

    velhasıl kuruldukları zaman islamcı diye kapısından geçmediğimiz, lüks şarküterilerden alışverişe devam ettiğimiz, birleşik islam marketleri dediğimiz insaflı islamcılar, bizi beceriksiz siyasal islamcılardan ve onların belediye meclis üyesi küçük esnaflarından kurtardılar, sadece peyniri uzaktan göstermek için bizi sıraya sokarlardı yoksa, yemin ederim.