hesabın var mı? giriş yap

  • özellikle bebekken yanında çok zaman geçirdiğiniz insanların ****kokusunu küçük yaştan beri duymaya alıştığımız için, onlara karşı aidiyet hissi geliştirmemizi sağlayan hafızamızdır. çok güçlüdür. yapılan bir araştırmaya göre de bebekken kokusuna alıştığımız aile büyüklerimize yaşlandıklarında veya hastalandıklarında acıma duygusunun bir kenara bırakarak sevgiyle bakmamızın altında yatan en büyük görünmez sebeplerden biriymiş koku hafızası. bebeklik döneminin vefa borcunu ödemenin yolunu açan istemsiz bir insaniyet belirtisi denilebilir kanımca.

  • yugoslavya yok olduğunda filistin neredeydi? siz neredeydiniz?

    not: evet o kadar saçma bir argüman. müslüman boşnaklara 4 sene sahip çıkmadınız şimdi arap kardeşlerinize sahip çıkıyorsunuz, bırakın bu din kardeşliğinizi, siz cidden araplara tapan varlıklarsınız ve sizin dininiz değil kanınız arap ki eğer dininiz müslümanlık olsaydı o zaman cevap verirdiniz bütün dünyanın gözü önünde.

    edit: favlamayın arkadaşlar çünkü siz favladıkça bana kalırsa biz banlanacağız.

    anarşist mod devrede: uygur türklerine yapılan zulüme siz ne zaman karşı çıktınız, madem o kadar türksünüz, müslümansınız ve haksızlığa karşı dilinizi yutturmayacağınız o şeytana karşı sürekli göğüs gerdiniz, peki neden onlar o kadar işkenceyi çekti? uygur türkleri gidip çin hava sahasına paraşüt ile asker indirtip turistleri ve masum insaları mı vurdurttu? kutsallarını karış karış satıp sonra bana geri ver mi dedi?
    düşünsene bir şey senin kutsalın mesela sevgilin, ailen, çocuğun, eşin veya en basitinden kardeşin, bunların hepsini satıp ve özellikle sevmediğin insanlara satıp sonrasında ise hak iddaa etmek nasıl bir saçmalık olabilir?

    daha azerbaycan muhabbetine dahi girmiyorum, allahınızdan korkun be! çünkü bizde bir tane var en azından.

  • kolin inşaat'ın beni zevkten dört köşe eden hareketi. zeytin ağaçlarının bulunduğu bölgede, kolin inşaat için çalışan ve zaman zaman köylülere saldıran 50 özel güvenlik görevlisi işten atılmış. güvenlik personeli "bize iş garantisi verip, köylülere saldırttılar. şimdi de işten attılar" diyor.

    beter olun lan. darısı para için millete saldıran tüm köpeklerin başına...

    http://www.hurriyet.com.tr/ekonomi/27553732.asp

  • 2000 yılında kupa galipleri kupası mı vardı aq?

    bu fenerbahçelileri, dolunay zamanlarında werewolf’a dönüşenlere benzetiyorum: bunlar da fener maçlarının olduğu günlerde ve sürü liderleri bunları gazladığında rambo okan’a dönüşüyor. ilginç. bence fenerbahçe sembolünü kanaryadan kurt adama çevirmeli *

  • başlık: adolfe hitler neden türkiyeye savaş açmadı

    entryler:
    amerikaya bile savaş açan hitler türkiyeye neden savaş açmadı beyler bunun sebebi nedir ?
    (sakaci pic ?, 22.01.2012 22:40)

    çünkü hitlerle necmettin erbakan imam hatipten sınıf arkadaşıydı
    (incik boncuk ?, 22.01.2012 22:40)

    ahaha bu ne lan?

    edit: bana niye oy veriyorsunuz (:

  • --oldukça spoiler--

    red wedding'in baş mimarları olan walder frey, tywin lannister ve roose bolton...

    -robb arbaletle vurulmuştu. (mother deyişi hala kulaklarımda çınlar.)
    -robb'un müstakbel eşi karnından bıçaklanmıştı.
    -catelyn stark'ın boğazı kesilmişti.

    (bkz: what goes around comes around)

    -tywin oğlu tarafından arbaletle vuruldu.
    -roose bolton, piç oğlu tarafından karnından bıçaklanarak can verdi.
    -walder frey'in ise arya tarafından boğazı kesildi.

    edit: robb the young wolf'un ölümü ile ilgili düzeltme için frosties adlı yazara teşekkürler.
    --oldukça spoiler--

  • gece gece aklıma nereden geldiğini bir türlü bulamadığım ilginç hadisedir. bu hadiseyi araştırırken larry allen'ın the encyclopedia of money isimli kitabında konuyla alakalı küçük bir kısma denk geldim. bu kısımdan ve internette gördüğüm birkaç farklı kaynaktan yararlanarak çok sınırlı ekonomi bilgimle kısaca aktarmaya çalışayım. 1. dünya savaşı sonrasında yunanların anadolu'da büyük yunanistan'ı kurma hayaliyle (bkz: megali idea) ingilizlerin de desteğiyle başlattıkları savaş yunan ekonomisini büyük bir zorluğun içine sokmuştu. ortada çoğunluğu savaş sebebiyle alınmış borçlar yüzünden batağa saplanmış bir ekonomi bulunmaktaydı. böyle bir ekonominin baskısı da yunan hükümetinin 25 mart 1922'de tarihte görülmüş en ilginç ekonomik çözüm yollarından birini açıklamasına sebep oldu; parayı ikiye bölmek. bu yeni çözüme göre elinde kağıt banknot bulunan herkes parasını ortadan ikiye bölecek ve bir yarısını kendisi alıp diğer yarısını devlete verecek. vatandaşta kalan kısım yarı değeriyle (yani 10 drahmilik bir kağıt banknot ise ikiye bölününce bir yarısı 5 drahmi değerinde) tedavülde kalmaya devam edecektir. paranın diğer yarısını ise vatandaş hükümete teslim edecek ve karşılığında %6.5 faiz oranı ile 20 yıl vadeli bir tahvil alacaktır. yunanlar aynı yöntemi bir de 23 ocak 1926'da bu sefer paranın dörtte üçü sahibinin elinde kalacak şekilde bir kez daha uygulamışlardır. bu yöntem sonucunda ya da sayesinde enflasyon 1923'te enflasyon %85'leri görse de azalmaya başlamış ve 1920'lerin sonuna doğru iyice normale dönmüş. ayrıca benzer şekilde osmanlı imparatorluğu da 1. dünya savaşı'nın sonuna doğru 1 liralık banknotları dörde bölerek çeyreklikler olarak kullanmış ve ikinci dünya savaşı yılları sırasında finlandiya hükümeti de benzer bir tedbir uygulamış anlaşılan.

  • olan ülke itibarına oldu denmiş de ülke itibarının başına tam olarak ne geldiğini anlamadım. avustralyalı dünyaca ünlü bir restoran zinciri sahibi bir futbol müsabakası sonrası kural ihlali yaptı diyelim, nasıl avustralyalıların konuyla ilgili endişelenmelerini gerektirecek bir şey yoksa bizim de olmamalı. sanki nusret ülkenin dışişleri temsilcisi. otu çöpü ülke itibarına bağlamasak mı artık?

    edit: birkaç mesaj geldi, değerli arkadaşlar hemen her ülkede tek bir kişinin eyleminden tüm milletini itham etme müessesesi bir avuç kafatasçı ve 31'ci ergenin tekelinde olduğundan hiçbir ülkede ülkemizin itibarına gölge düşürebilecek kamuoyu mevcuduna ulaşılamayacaktır. ülke itibarı için endişelenmek için çok daha ağır olaylar gördük. şimdilik rahat uyuyun :) *

  • 1977'liyim. 90'larda ben çocukken, kemal sunal'a gülenlere entelektüel düzeyleri yüksek insanlar hor bakardı. eşekoğlu eşşek demesine gülen cahiller falan denirdi. biraz sosyoekonomik düzeyi yüksek insanlar izlese bile gizlerdi bunu.
    tespit yüzde yüz haklı. o dönemleri yaşayan bilir. tam olarak şu an recep ivedik karakterine gülenlere yapılan muamelenin tümü ile aynısı yapılırdı.

    mesela 90'lar popu için, nerede eski cem karacalar nil buraklar nilüferler, nerde bu ibişler, bunlar hep sabun köpüğü denir, nefret kusulurdu. şimdi youtube yorumlarına girip bakıyorum 90'lar popunun ''hey be ne günlerdi, bir de şimdiki rezillere bak'' falan yazılmış hep.

    ya da tarkan o meşhur kareli pantolonuyla kıl oldum abi klibini yaptığında şu anda aleyna tilki için ne duyuyorsam su damlası gibi birebir aynı şeyleri duyardım.

    bu devran hep böyle , yıllandıkça kıymete biniyor sanırım bazı şeyler.

    doğu toplumları daha gerofilik(yaşlı sevici) ve nostaljik oluyorlar kültürel olarak. yeni olandan bir tiksinme, hep geriye doğru bakış var bu topraklarda. bu toplumlarda başarıdan ziyade kıdem, yıl, nicelik önemlidir ve saygı duyulur. mesela bir mekanik ustası işini iyi yaptığı ile değil, uzun yıllardır bu işi yapıyor olması ile daha çok övülür.

    facebook'un sahibi zuckerberg'in bir röportajını izlemiştim. facebook arayüzünde yaptıkları her değişiklik ortadoğu ve asya'da hemen kullanıcı kaybına yol açarken, batı medeniyetinde her yenilik, yeni müşteri getiriyormuş.

    statükocu toplumuz. hep geçmişe özlemle yaşıyoruz. değişiklikler ve yeni olan her şey hemen bir öfke getiriyor yanında.

    uzun zamandır ekşide okuduğum en doğru tespit.