ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
işini düzgün yaparsan mobbing görmezsin
-
işini düzgün yaparsan, daha fazlasını yapman için mobbing görürsün.
buzdolabındaki suyu içip doldurmadan koyan insan
-
bi an annemin açtığı başlık sanmamla girmemin bir olduğu sövülen insan.
10 km uzaktan selektör yapan bmw'li
-
salak. ben aynı şeyi megane ile yapıyorum. 100 bin liram da cebimde kalıyor.
cem uzan'ın ultra lüks anısı
-
-anı- 9:25
2000-2001 yılbaşı... yani 2000.. yılının aralık ayı falan....
asdasda teknedeyim... karayiplerde... mustik adasının açıklarındayım...
işte.... eşim.. çoluğum çocuğum...
allah rahmet eylesin bizim cem şaşmaz...
eşi...
1-2 tane daha misafirim.... teknedeyiz....
adasf öğleden sonrası yılbaşından 1-2 gün önce....
işte yeni demir atmışız ..... işte orda duruyoruz falan....
aradan bi yarım saat bi saat geçti birisi bağırıyor denizden,
ceeeeeeem
ceeeeeeem, cıkk
karayiplerin ortasında....
birisi cem diye bağırıyor, bizim teknenin arkasından....
dedik kim bu huaadasd falan çıktım baktım bi baktım cem boyner.
aaa napıyon falan gel bilmem ne....
.
.
.
edit: bu videoyu 2 sene kadar önce şuan hayatta olmayan çok sevdiğim bir kardeşim atmıştı. "kanka millette ne anılar var ben cümleye maksimum 'beşiktaşta arkadaşlarla' diye başlıyabiliyorum, adam okyanusun ortasından koordinat veriyo" diye anlatıp gevrek gevrek gülerek anlatmıştı. videoyu keşfetme hikayesi de youtube'da eski golcülerin gollerini izlerken jardel'in gollerine gelmiş, jardel'den aklına cem uzan gelince oturmuş bi saat cem uzan röportajlarını izlemiş. arada bu sahneyi görünce de müzmin fakir arkadaşı ben gelmişim aklına, benimle paylaşmak istemiş :) bunları bize niye anlattın diye sorarsanız eğer; siz bu entariye her oy verdiğinizde güzel kardeşim aklıma geliyo yâd etmiş oluyorum. hepinizi seviyorum ama onu daha çok seviyodum...
en yakın arkadaşla evlenmek
-
2.5 sene en yakın arkadaşımdı, beraber en çok gülüp eğlendiğim insan. benim hayatımda birileri oldu bitti, onun hayatında da... beraber üzüldük, dertlestik aşk meşk konularında. sonra bir gün biraz kıskançlık sezdik ikimizde birbirimizde, şaşırdık ne alaka diye.yok ya yanlış anladık heralde deyip konuyu kapattık. o evlenip hayatını kurmak istiyordu, ona yönelik kadınlarla tanışıyor yada tanıştırılıyordu. ev bakıyordu evlendiğinde oturabileceği, akıl verdim çocuğun nerde oynayacak site içi olsun boşver orası güzel değil diye vazgeçirdim bir gün. sonra iş değiştirdi, o sıra beraber yaptığımız işten çok farklı bir sektöre geçti, daha güvenli daha saygın bir iş. evrak hazırladığı gün aradı biraz konuşabilir miyiz diye. gittim bu biraz buruk, her zamanki gibi değil. dedi ki; bugüne kadar kendimi sana layık görmedim işimden dolayı, ailen de öncekini işi yüzünden istememişti, şimdi memurluk kadar olmasa da daha garanti bir işe geçiyorum o yüzden buna cesaret edebildim bugün, eğer bunu denemezsek günün birinde hayatına biri girip evlenip gideceksin ve ben seni bir daha arayamayacağım, göremeyeceğim. bunu düşünmek beni çok korkutuyo, gel deneyelim, seni bugüne kadar beraber olduğum en uzun ilişkimden bile daha iyi tanıyorum, becerebilirsek sevgili olmayı evlenelim...
sonuç;
11.yıl, 8 yaşında mükemmel bir çocuk, her günü kahkahalarla geçen site içinde bir ev :)
türkçede en kıl olunan ifade
-
(bkz: aynen)
ölüm riski yüksek olan meslekler
-
diktatörlük.
pek kötü örnekleri var. yol yakınken vazgeçmek lazım.
5 liraya 5 yıl hapis cezası almak
-
(bkz: gasp)
öyle bir yansıtılıyor ki;
gasp ettiği kişinin 5 bin lirası olsa, 4995 lirayı bırakacaktı sanki.
uçakta evlenme teklif eden pilot
-
şanssız pilottur. o nasıl uçak amk. deplasmana giden kasımpaşa taraftar otobüsü gibi.