hesabın var mı? giriş yap

  • 24 şubat 2014 fox tv ana haber bülteninde canlı yayında bir dakika bile sürmeyen, ama çok şey anlatan bir derstir.

    fatih portakal başbakanın devlet bahçeli ile ilgili kullandığı "mhp lideri aile nedir çocuk nedir bilmez" zırvasıyla ilgili bir haberde sonra tam karşısındaki kameraya baktı ve;

    “ben çocuksuz bir aileyim. eşimle ben varım, istedik allah bize vermedi. ama başbakan o sözü söylediği gün, cumartesi günü gerçekten çok kızdım, inanın şu anda bile tüylerim diken diken oluyor ve eşim göz yaşı döktü, bu yüzden bu sözlerden dolayı, belki bizi kastetmedi, bahçeliyi kastetti ama insan ister istemez alınıyor ve eşim benim bu sözlerden dolayı göz yaşı döktü, kimsenin eşime göz yaşı döktürmeye hakkı yok, başbakanın dahi yok…

    onun için siyasete lütfen ne aileyi karıştırın ne çocuğu karıştırın. ne yapacaksanız yapın ama bu kutsal öğeleri lütfen karıştırmayın allah aşkına rica ediyorum sizlerden, insanları da üzmeyin”

    dedi.

    ayar değildi, kesinlike ayar değildi, sadece kovulma pahasına da olsa, başka bir televizyonda iş bulamama riski de olsa, başbakana karısının göz yaşlarının hesabını sordu elinden,dilinden geldiğince. haddini bil dedi.

    umarım bu haber bülteni de varank-kurank danışmanlar tarafından dinlenmiştir de, birileri alması gereken dersi alır, ya da utanır.

    tabi hala utanma duygusu kaldıysa.

    not: fatih portakal'ın gazeteciliğini falan bilmem, ama bildiğim bir şey varsa bu gece onu evinde kocasıyla gurur duyan bir kadın karşılayacak.

    not-2: link soran arkadaşlar var, anlamıyorum o işlerden ama ileten olursa paylaşabilirim. 2 fox tv ana haber bülteninde canlı yayında bir dakika bile sürmeyen, ama çok şey anlatan bir derstir.

    bu da link http://www.youtube.com/watch?v=wivl7mpyeqw

    edit: tarih sinirden 2012 yazılmış, uyaran shaaborz'a teşekkürler, link için de vayanasinisayinseyirciler ve embraceown'a teşekkürler

  • yurt ici ucus ise bu yolcular en saf duygularin insani da olabilir. eger oyleyse, bu durumdan yillarca millete ucak yuzu gostermemis olan thy'nin utanmasi gerekir. avrupa'da amerika'da insanlar inanilmaz kampanyalarla, komik fiyatlara o ucak senin bu ucak benim seyahat ederken bizim milletimizce daha 5-10 yil oncesine kadar ucaga binmek bi zenginlik gostergesiydi.

    * ilk kez ucaga binen, ucak ne zaman iner ne zaman kalkar bilmeyen amca inis esnasinda eger sizin kolunuza sarilip "indik mi evladim" diyorsa onun sirtini sivazlarken akliniza thy'nin gelmesi gerekir.
    * veya bi tarafi kalkik bi host/hostes "hanimefendi bir portakal suyu daha rica edebilir miyim?" diyene "tabi efendim" deyip, "kizim bi portakal suyu daha verecen mi hele?" diyene "amca portakal suyu yok" diye cevap verebiliyorsa o hosta/hostese ayari vermek de sizin insanlik vazifeniz haline gelebilir.
    * ya da yaninizdaki teyze ucaktan korkuyor olabilir. ucak kalkisa gecerken veya inerken tedirgin de olabilir. sizinle konusmak da isteyebilir. her halukarda 3-5 soruluk muhabbeti ondan esirgeyip, "olum kari geldi bana diyo ki evladim ben cok tirsiyorum gozumu kapayacam ucak inince soyle sen gozumu acayim diyo ben de 10 dakka gec soyledm ucagin kalktigini ahuhuhauhauaha" diyorsaniz bu ulkenin insaninin hakkini veremiyorsunuz demektir.

    ha ben bu ulkenin insaninin tamaminin asigi degilim. her turlu kazigi atanlar mi dersin, anana bacina tacize yeltenenler mi dersin, yok mu? var elbet. arkani doner donmez seni mihlamak icin firsat kollayan serefsizler de az degil bu ulkede. benim asik oldugum insan, su sikilmis dunyada bozulmadan kalmis, kalbi temiz guzel insandir arkadas. ucaga mi binmis, basimin tacidir o. kafami da sikse beynimi de sikse oyledir.

    not: yukaridaki 3 olay da gercek olaylardir.

  • bu tavsiyeyi verenler genelde evli olurlar ve buna rağmen evliliği sürdürürler. sigara içen birinin elinde sigara ile sigaranın zararlarını anlatması gibi bir şey bu durum da.

  • gece meyhaneden cikmis evine donerken, dar bir sokakta karsilastigi bir baska sarhos ile aralarinda gecen diyalog :
    - ben senin gibi cigeri bes para etmez herife yol vermem!
    neyzen geri cekilir, yolu acar;
    - ben veririm..

  • uzayda yaşam,vücudumuzun alışık olmadığı bir durum.vücudumuzun alıştığı dünyadaki kütle çekim etkisi olmayınca vücudumuz farklı tepkiler gösteriyor.

    astronotların uzay yolculuklarında maruz kaldıkları durumlar:

    -astronotların omurgadaki diskleri yer çekimi baskısından kurtulacağı için boyları uzar.

    -dünyada bulunan kütle çekiminin olmamasından dolayı kalp daha güçsüz çalışabilir.bu sebeple kalp küçülür.

    -astronotlar atmosfer dışında olduklarından uygun kıyafetleri olsa dahi, yeryüzündeki insanlardan daha fazla radyasyona maruz kalırlar.

    -uzay istasyonu dünya etrafında bir günde 16 kez dolaşır.bu durum 16 kez güneş'in doğup-batmasına neden olur.kısacası gün algıları karışır.bu durum uyku bozukluğuna neden olur.

    -aylarca yürümeyen astronotlar dünya'ya döndüklerinde kucakta taşınır. bir noktaya sabit bakamama, ayağa kalkamama ve dönmede zorluk çekme yaşadıkları diğer sorunlardan bazılarıdır.uzayda daha az çalışan kaslar da giderek büzüşür.

    -kütle çekimi değişimi sebebiyle vücut sıvıları üst tarafta toplanır.bacak çevresi %30 incelir.

    -güneşlenemedikleri için d vitamini takviyesi almak zorundadırlar.

    uzayda 520 gün geçiren scott kelly,"sağlık sorunlarının çoğu belirti göstermiyor, kendi kemik kütlenizi hissedemiyorsunuz" dedi.

    scott kelly dünyaya döner dönmez, ayrıntılı testlerden geçirildi. uzayda kaldığı uzun süre, vücudunda bir sürü belirti ortaya çıkarmıştı.kelly bu belirtileri "vücudumda ağrılar, sertlikler, biraz kemik biraz da kas kaybı oldu. şişme ve kafatasımın içindeki baskıda artış olmuştu" diye anlattı.

    ayrıca kelly,dünyanın atmosferine uyum sağlamaya çalşırken döküntü ve kurdeşen gibi deri hastalıkları, mide bulantısı ve baş dönmesi de yaşadı.

    kaynak: nasa