hesabın var mı? giriş yap

  • sim city'de (hem simcity 1.0 hem simcity 2000, hem de simcity 3000 için) sadece şehri planlamak değil, planı hayata geçirebilmek için kamu maliyesini de iyi idare edebilmek gerekir. kamu maliyesini idare edebilmek için iyi vergi toplayabilmek gerekir. vergi toplamak için nüfus gerekir ve nüfusun gelir düzeyinin yükseltilmesini mümkün kılmak gerekir. yani öyle bir kamu finansmanı politikası uygulanmalı ki, hem ticaret ve sanayi alanları canlı olmalı, hem de bolca vergi toplanabilmeli. bunlar bu oyunun altın kurallarıdır.

    sim city üç farklı şekilde oynanabilir:
    1. sıfırdan başlamak
    2. mevcut olan ve sorunları bulunan bir şehri idame etmek
    3. deprem, yangın ya da sel gibi daha ağır sorunları olan bir şehrin başına geçip bu sorunlarla ve sonrasıyla başa çıkmak

    ilk olarak sıfırdan başlanılan bir oyunu ele alalım. örneğin sim city 2000'de, ilk ihtiyacınız olan şey şehri nereye nasıl kuracağınızı belirlemek. eğer rahat bir şekilde hayallerinizdeki şehri sıfırdan başlayarak kurmak ve geliştirmek istiyorsanız, deniz kenarında liman çıkışı olabilecek, ayrıca nehri de olan ve büyük bir haritayı tercih edin. daha sonra şehrin en az ilgi çekici olan, doğal güzellikleri en az olan, en düz ve en kıyıda köşede ve uzakta kalan yerine elektrik santralini kurun, daha sonra deniz kıyısına gelecekte liman kuracağınız yeri belirleyerek buraya kolayca ulaşabilecek bir sanayi (industrial zone) bölgesi belirleyin. sanayi bölgenizi çekirdekten küçük bir bölge olarak oluşturun ve aynı ölçüde ama buraya çok yakın olmayan ama buraya çok uzak da olmayan ve alan değeri yüksek olabilecek (dağ kenarı, orman kenarı, deniz kenarı) bir yere residential (konut) alanı oluşturun. sanayi ve konut alanı olarak belirlediğiniz ve yan yana olmayan ama birbirine çok uzak da olmayan bu iki alanın arasında ticaret bölgesi (commercial zone) oluşturun. konut sanayi ve ticaret bölgesinin toplam alanı konut bölgesinin alanına eşit veya yakın olsun, ticari alanın büyüklüğü başlangıçta sanayi bölgesine oranla daha az olsun, çünkü başlangıçta sanayi kesimi düşük alan değerinden ötürü daha kolay gelişir, ancak ticaret bölgesi de olmazsa, konut alanının arazi değeri yükselmez. bu yüzden bunları yaparken light industry, light commercial ve light residential olarak çekirdek niteliğinde bir bölgelendirme yapın. elektrik santralinden elektrik hattını ve bölgelerin arasında da yol hattını çekin, yol hattını birer bağlantı yoluyla komşu haritalara kadar uzatın, ki insanlar dışarıdan şehrinize gelebilsinler. bu başlangıçta vergi gelirlerinizi toplayıp, bütçeniz için gerekli parayı biriktirebilmek adında geçici bir durumdur. sebebi ise light seçeneğinin daha az maliyetle alan parsellenebilmesini sağlamasıdır. ancak çok büyük alanları bunlardan oluşturmak yerine bu light zone şeklinde yapılan başlangıcı bir çekirdek bölge gibi düşünmek daha yerinde olur. bu arada tatlı su kaynaklarının yanına water pump, onların yanına da bir ya da iki tane su kulesi koyun ve mahallelerin içinden geçireceğiniz yolların altına, paranız arttıkça kanalizasyon hattını döşeyin, su hattı yol ile aynı kare içinde ve üst üste olsun, elektrik hatları ise bu hatları kesecek şekilde olsun. bölyece her mahalleye yolla birlikte su ve onları çaprazlayacak şekilde elektrik verilmiş olur. bir arıza ya da yeniden yapılandırma durumu olduğunda da neyin nerede olduğunu bilirsiniz. ancak bunu şehrinizin geliri artana kadar yapmayın, önce bir süre için mümkün olduğunca az boruyla bu işi geçiştirin. yani yol kenarında oluşan evlere kadar suyu verin ancak bunların diğer bloklarla bağlantısını (şimdilik) yolların altından tek kare bağlantılarla yapın, zaman geçtikçe ve mali durumunuz iyileşip şehriniz büyüdükçe bütün yol altlarını bir boru ağıyla tamamlarsınız.

    bu çekirdek bölgenin tam ortasına bir polis, bir itfaiye ve bir hastane kurun ve itfaiyenin bütçeden aldığı payı en alt seviyeye idirip ve üstteki menü çubuğunda yer alan disasters sekmesini "no disasters" olarak işaretleyin.

    diğer bir husus, ek düzenlemelerle ilgili menüde "parking fines" sekmesini işaretleyin. bu size ek gelir getirecektir. paranız artana kadar gereksiz masrafları kısın ve bütçeniz fazla verip bir süre paranız birikene kadar macera niteliğindeki her türlü maliyetli inşaat, yapı vs. işten kaçının. toplumdan tepki gelmedikçe ekstra park, stadium vs. yapmayın. paranız biriktikçe light zone olarak oluşturduğunuz çekirdek bölgenin etrafına bu defa "medium" olarak ve oranları bozmadan commercial, industrial ve residential parsellemelerinizi yapın. bu ikinci ve medium seçenekli parselleme adımını atarken öyle bir yapın ki, şehrinizin gerçek merkezinizin yer alacağı yer bir sonraki "heavy" parselleme adımınızın tam ortasında yer alsın. bu arada su kaynağı olarak belirlediğiniz yerdeki water pump ve su kulelerinin sayısını da nüfusunuz ve geliriniz arttıkça inceden arttırın. eğer bu başlangıç aşamasında yeterince gelir elde edemezseniz ve şehriniz cansız kalırsa, ek düzenlemeler menüsünden "legalized gambling" seçeneğini işaretleyin. böylece şehrinizde suç oranının artması pahasına ticari hayat canlanacaktır. ancak yine ek düzenlemeler menüsünden "neighborhood watch" gibi sekmeleri de işaretleyerek güvenlik düzeyini yükseltebilirsiniz.

    zamanla paranız iyice biriktiğinde ve "heavy" parselleme adımına geçtiğinizde, heavy residence ve heavy commercial bölgelerinin yanında park, bahçe alanları yapın ve bu alanları doğal güzelliği olduğunu düşündüğünüz, ya da alan değeri yüksek görünen yerlere kurmaya özen gösterin.

    https://data3.origin.com/…16904261a1f3be30ae43b.jpg

    buraya kadar anlatılanlar bir şehri baştan kurmak için gerekli bilgiyi içeriyordu. ama sorunlarla dolu ve halihazırda gelişmiş olan bir şehri idare etmek de oldukça zordur. çünkü sizin göreve gelmenizden önce baştan yapılmış planlama hataları vardır ve olaya el atmanız gerekir. bu sorunlar, su kıtlığı, işsizlik, ekonomik durgunluk, trafik sorunu, suç sorunu, hava kirliliği sorunu gibi geniş bir spektrum oluşturur. bunları tek tek ele alıp çözümlerini basitçe açıklayalım:

    1- su sorunu: sezonluk olarak ortaya çıkar ve şehrin su kaynaklarının artan nüfus karşısında yetersiz kalması şeklinde kendisini gösterir. bunun için ilk olarak yapılması gereken mevcut su kaynaklarının yanındaki su pompalarının sayısının arttırılması ve bunların yanına su kulelerinin eklenmesidir. bunlar yine yeterli gelmiyorsa mevcut olan ve atıl durumdaki tüm tatlı su kaynaklarının tespit edilmesi için bir araştırma yapılır. eğer bu sağlanamıyorsa, belli bir su merkezi oluşturma yoluna gidilmelidir. su merkezi water treatment üniteleri, su pompaları ve su kuleleri inşa edilerek oluşturulmalı ve su kirlenmesinin önlenmesi için hem sanayi ve çevre kirliliği oluşturmayacak, hem yüksek değerli alanların uzağında yer alan, hem de su kaynağı içeren bir yere kurulmalıdır.

    eğer su sorunu şehrin bütününü değil de şehrin belli bir bölümünü etkiliyorsa, su merkezindeki ünitelerin sayısı arttırılmalı ve su şebekesi yolların altından aynı doğrultuda döşenerek her yere dengeli su pompalanabilmesi sağlanmalıdır. eğer su merkezi bu alanlara uzak ise arada ek pompa istasyonlarıyla su akışı desteklenmelidir ve su kulelerinin bu istasyonlarda da yer alması oldukça faydalı olacaktır.

    2. ekonomik durgunluk ve işsizlik: bunun sebebi faizlerin (interest rates) yüksekliğidir. faizlerin yüksekliği şehirdeki iş hacmini de olumsuz etkiler, yatırımlar azalır, iş yerleri kapanır. bunun önüne geçmek için vergi oranlarının düşürülmesi ve sanayi ile ticari kesimdeki ek maliyet unsurlarını azaltmak gerekir. residential'dan alınan vergiler aynı bırakılırken, commercial ve industrial zone'dan alınan vergi oranları biraz düşürülebilir. ancak bu durum belediye gelirlerinin düşmesine yol açacağından, ek vergi gelirleri elde etmeye yönelik olarak legalized gambling ve parking fines uygulamasına gidilir. itfaiyenin geliri bir süre için biraz kısılabilir. ancak asla polisin geliri kısılmamalıdır. polisin mümkün mertebe güçlü ve çok olduğu güvenli bir şehir, hayatın gelişmesi için zorunluluktur. aksi takdirde insanlar şehrinizden gitmeye başlarlar. ayrıca şehri çekim merkezi haline getirmeye yönelik olarak annual carnival gibi, turizmi arttırmaya yönelik uygulamalar da ek düzenlemer menüsünden işaretlenebilir.

    bütün bunlardan sonra, ticari ve endüstriyel hayat biraz hareketlenmeye başladıktan sonra yapılması gereken bir diğer önemli hamle ise iş gücü niteliğinin arttırılmasıdır. bu yüzden, bir sonraki aşamada gelirler biraz arttıkça okul, üniversite, kütüphane ve müze gibi yerlerin sayısı nüfusun ihtiyacını yeterince karşılayabilecek şekilde arttırılmalıdır.

    üçüncü olarak ise, ek düzenlemeler menüsünden, yüksek teknolojiye yönelik sanayilerin teşviki gibi uygulamalar hayata geçirilmelidir.

    3. trafik sorunu: trafik sorunu şehrin çeşitli çekim merkezlerinde yer alan bağlantı yolları ve hatları üzerindeki yığılmadır. bunu aşmak için iki şey yapılabilir. birincisi toplu taşıma alt yapısının geliştirilmesi, ikincisi şehrin etrafını çevreleyip merkeze doğru ilerleyen ve viyadükler üzerinde yer alan alternatif yol hatlarının yapılması, üçüncüsü ise demiryolu hattının geliştirilmesidir. demiryolu hattı mutlaka liman tesisine ve hava alanına ulaştırılmalıdır ve şehrin altından tüm çekim merkezlerine gitmeli ve istasyonlar aracılığıyla halkın kullanımına açılmalıdır. kent merkezi, ticari bölgeler ve konut bölgelerinde metro istasyonu ve tüneller daha şık bir görünüm arz edecektir. sanayi bölgesine ise daha ucuz olduğundan doğrudan demir yolu inşa edilebilir. ayrıca ek düzenlemeler menüsünden servis uygulaması, belli günlerde belli plakalı araçların trafiğe çıkarılmasına ilişkin uygulamalar vb. trafik sorununu azaltmaya yardımcı olur.

    https://cdn.mos.cms.futurecdn.net/…0c12604ecaa9.jpg

    4. suç sorunu: bunu azaltmak için yapılabilecek en iyi şey karakol sayısını arttırmaktır. ayrıca ek düzenlemeler menüsünden suç oranını azaltacak nitelikteki uygulamalar seçili olmalıdır.

    5. hava kirliliği sorunu: bunu azaltmak için ilk önce elektrik enerjisi sağlayan tesislerin termik santrallerden, hidroelektrik, rüzgar, nükleer, microwave ve fizyon santralleri gibi tesislerle değiştirilmesi gerekir. bu yeni enerji türleri için gerekli teknoloji ve bütçe oluşana kadar ise, termik santrallerin mümkün olduğunca yerleşim alanından uzak tutulması gerekir. ayrıca ağır sanayi de bu bölgede toplanabilir.

    ikinci olarak, ek düzenlemeler menüsünden endüstri tesislerini havayı daha az kirletmeye yönelik uygulamalar ve cezalar hayata geçirilmelidir. ayrıca daha önce belirtilen yüksek teknolojiye yönelik endüstrilerin teşviki de yine hava kirliliğini düşürecektir. bunu yapmak için ise vergi oranlarını belirleyen sekme ekranında, sanayi sekmesinin alt kırılımlarını gösteren tabloda belli sanayi dallarına yönelik vergi oranlarını arttırıp, belli dallara yönelik olanları düşürebilirsiniz. örneğin demir çelik ve petrol sektöründen alınan vergiyi artırıp, elektronik ve uçak sanayisi gibi dallardan alınan vergileri düşürmek buna ilişkin bir örnektir. ancak bunun işsizliğe neden olabileceği ve ekonomik durgunluğa yol açabileceği unutulmamalıdır. bu yüzden şehrin gelişme aşamasında değil de, ticaretin geliştiği ileri aşamalarda uygulamak daha iyi olacaktır.

    gelelim doğal afetlerin yaşandığı durumlara. deprem, yangın ya da sel gibi daha ağır sorunları olan bir şehrin başına geçtiğinizde ilk yapmanız gereken dispatch police ve itfaiye birimlerini (varsa askeri birimleri) afetten etkilenen yerlere göndermektir. bunu yaparken eğer mümkünse oyun hızı modunu pause olarak değiştirmek büyük bir kolaylık sağlar. genellikle bunlarla yangın ve sel gibi unsurlara karşı mücadele edip, afetin etkilerinin geçmesini beklemek gerekir. ardından ise yıkıntı haline gelen şehrin yeniden imarı ve inşası için yukarıda belirtilen esaslar doğrultusunda çalışma yürütülür.

    http://agentpalmer.com/…4/02/manhattan-new-york.jpg

    bunların yanında, sim city 2000'de zaman ilerledikçe çıkan, yoğun nüfusun toplandığı, kendi biosferi olan ve çok pahalı arcologies adlı binalar vardır. bunların yakınında da polis gücünün kuvvetli olması gerekir, çünkü nüfus yoğunluğu arttıkça suç eğilimi de artmaktadır. ancak bu binaların yapılması, söz konusu güvenlik vb. uygun koşullar sağlandığında şehrin nüfusunu katlayarak vergi gelirlerinizin inanılmaz ölçüde artmasını da beraberinde gertirecektir.

    https://66.media.tumblr.com/…2tnzk1qzu6nxo1_500.png

    nasıl ki her yiğidin yoğurt yiyişi farklıysa, her belediyecinin de yöntemleri farklı olabilir, ancak bu oyunu oynarken asla yapılmaması gereken iki şey vardır: birincisi yollara harcanan ödeneği kısmak, ikincisi ise güvenliğe yapılan ödeneği arttırmamaktır. asla yolları ve güvenliği ihmal etmemek gerekir. yol ve güvenliği olmayan bir şehre kimse yerleşmek istemez. ne kadar çok insan şehrinizde yaşarsa, o kadar vergi geliri elde etme potansiyeli ortaya çıkar.

    buraya kadar sayılanların tamamı sim city 2000 ve sim city 3000 için geçerliydi. ancak simcity 3000'de önceki oyunlardan farklı olarak daha fazla gelir elde etme olanakları mevcuttur. bu da özellikle sim city 3000'de komşu belediyelerle ticaret yapabilme olanağının bulunması şeklinde kendisini gösterir. söz gelimi, sim city 3000'de, çöp yakarak çalışan elektrik santralleri kurup, hem kendi çöp sorununuzu azaltıp, hem elektrik üretiminizi arttırabilir, hem de komşu şehirlerin belediyelerinden para karşılığında çöplerini alabilir (onlar size çöplerini almanız için para ödüyorlar) ve yine o çöplerle ürettiğiniz elektriği onlara satıp, çokça para kazanabilirsiniz.

    bütün bunlara ek olarak, sim city 2000'de munge adında bir uygulama vardır. buradan, para harcamaksızın, hazır bir şehir yapıp onu oynayabilirsiniz. elbette bu masum bir hiledir, ancak sanatınızı daha özgürce icra etmenize yardımcı olur.

    sim city 3000'de ise, mesaj çubuğuna "call cousin vinniennie" yazınca kuzen vinnie ekranda belirmekte ve size 500 bin dolar civarında kaynağı belirsiz bir parayı aklamanız için hibe etmektedir. bu da yine sanatınızı konuşturmanız için bir olanaktır.

    https://lparchive.org/…ty-3000/update 13/9-1105.gif

  • michio kaku’nun geleceğin fiziği adlı kitabında idda ettiği bilimsel bir açıklama.

    bu konuyu uzun süredir araştırıyordum ve az çok fizikle ilgilenen kesmin büyük bir çoğunluğu 2 milyon ışık yılı uzaklıkdaki andromeda galaksisine ışık hızına yakın bir hızda gidilirse kaç yılda gidilir? sorusuna yaklaşık 2 milyon yılda gidilir diyeceğinden eminim.

    bunun öyle olmadığını biliyordum ancak farkın bu kadar büyük boyutlarda olacağı aklıma hiç gelmemişti.

    oncelikle kısa ve öz bir şekilde açıklamam gerekirse evet ışık hızı ile andromeda galaksisine 2 milyon yılda gidilir ama kime göre? dünyada bekleyen insanlara göre. uzay gemisinde ışık hızına yakın bir hızda ilerleyen insana göre zaman çok yavaş akacağından sadece 23 yılda diğer galaksi sistemine ulaşmış olacak. bizlere göre onlarca yıl alan yıldızlara belki birkaç saat içinde gitmiş olacak.

    bugüne kadar çogumuza bu bilginin verilmediğinden adım gibi eminim. çünkü diğer yıldızlara gidebilmek için uzay gemisinde çoğalıp onlarca kuşak sonrası neslimizin ancak ulaşabileceği yerler olarak hayal edildi hep.

    michio kaku’ya göre ramjet füzyonu sayesinde sürekli çalışan 1000 tonluk ramjet motorunun saniye kare başına 9,8 metrelik bir ivme sağlayabilmesi halinde (ki bu dünya’da hissedilen kütle-çekim ivmesidir) bir yıl içinde ışık hızının yüzde 77’sine ulaşabilmesi mümkün.

    bu ramjet füzyonu uzayda her yerde bulunan hidrojen gazını sıkıştırıp elektrik ve manyetik alanlar ile ısıtıp hidrojeni helyuma çevirerek oluşan füzyon.

    kısacası bir motoru güçlü bir şekilde sürekli çalıştırırsanız yavaş yavaş da olsa ışık hızına yaklaşırsınız. hiçbir zaman ışık hızına ulaşamasınız ama gerek de yok.

    einstein’ın görelilik teorisine göre, zaman hızlanan bir rokette yavaşlar, böylece dünyada milyonlarca yıl geçmiş olmasına rağmen, astronotlar bu olaya göre sadece 23 yıl yaşlanmış olacaklar.

  • gunu bok gibi gecmis binbir dert tasayla gunu bitirmis
    gunu bitirirken de pili bitmis bir babanin

    sizip kaldigi koltukta
    boyu 90 santim olan 2 yasindaki oglunun

    kendi boyundan buyuk yastik bir elinde
    diger eliyle basini koydugu sert koltuk kolcagindan ayirmaya tum gucuyle israr ettigi

    babanin o sersemlikle

    n`oluyoruz lan
    deyip gozunu actiginda ogluyla gozgoze gelip

    baba yassik baba yassik
    lafini duydugu andir.

    ki omre bedeldir.

  • (bkz: steve mcmanaman)

    tek geçerim.

    ekleme: fifa oynarken top her mcmanaman'a geldiğinde spikerin mcmanaman demesine hasta olan tek ben değilmişim. bir de thuram vardı tabi..

    o zamanlarda, çocukluk günlerinde bilgisayarın her evde bulunmadığı bu yüzden çok daha değerli olduğu günlerde fifa oynamanın zevkine varmış tüm yazarlara selam olsun.. *

    bu arada benim o zamanlar bilgisayarım yoktu teyze oğlu abilerimde vardı onlara her gittiğimde onlar oyun oynarken izler -ki izlerken oynamış kadar zevk alırdım- oyunları bitince o büyülü soruyu bekler ve her seferinde o soruyu alırdım "sen de oynamak ister misin?" o nasıl soru, o nasıl soru.. *

  • ülkenin fakir ama güzel olduğu dönemler. akşamları yunan uçakları ile it dalaşı haberleri gündemi oluşturan en büyük olaylardı.

  • hayır bir şey değil, verilecek cevaplar bi seferde öğrenemilmiyor ki, gelişe gelişe, pekişe pekişe:

    acemilik dönemi:
    -cinsi nedir?
    -kangal.
    -kaç yaşında?
    -2.
    -o zaman bu kırma.
    -yok değil.
    -çok küçük bu.
    -işte hastalık geçirdi güdük kaldı...
    -hayır kırma.
    -ya valla değil bakın aldığımız ye--
    -kırma!
    -ama--
    -sus!
    -*kısık sesle* kırma diil ama olsaydı da severdik biz :(

    öğrenmeye başlarken:
    -cinsi nedir?
    -kangal.
    -kaç yaşında?
    -eee.. 6 aylık.
    -hmm kırma bu.
    -yoo değil niye?
    -bunların arka ayağında tırnağı olur fazla, o yok.
    -e aha var işte, bu ne?
    -y-yok daha büyük olması lazım!
    -iyi kırma o zaman.
    -oley :) kırmaymış

    bıkkınlık dönemi:
    -ne cins?
    -kangal.
    -kırma mı?
    -değil, küçükken hastalanmıştı, bi de döndüreyim şöyle bakın tırnak.
    -belli belli safkan bu, çok güzel.
    -aa oley sonunda!
    -bizim köyde var onlar at kadar. sizinkinin kafası küçük, kafası küçük kangallar oyuncu olur.
    -öfff...

    son durum:
    -ne cins?
    -golden retriever.

  • açılın, ben fakirim!

    şimdi olay şöyle oluyor; pahalı ve tadı güzel olan şeyleri yavaş yavaş yiyip içiyorum. karnımı doyurmak için mecburen yediğim şeyleri ise hızlı hızlı, hatta mümkünse hiç çiğnemeden dikine boğazıma sokuyorum.

  • marketten bir seyler alacaktim sigara vs. kasaya geldim onumuzde bir baba kiz, babanin uzerinde eski bir mont ust bas perisan bir muz var elinde kasaya verdi kasiyer uzgun uzgun bakiyor. cebinden bozukluk cikadi verdi 1.40 lira mi ne pahaliymis dedi gercekten dedi. gozlerim doldu tutuldum kaldim o an uzaklastilar kendime geldim cikolata falan aldim kostum peslerine kiza verdim babasi utanarak tesekkur etti. ellerindeki muzu ikiye bolmusler uzaklastim agladim aglayacagim. sinemaya gidecektim kendimden utandim dolaniyorum avmde oyun katina geldim millet cocuklarini getirmis egleniyor oyle bakiyorum aklimda ikisi de. bilet almistim beklerken geldiler oyun makinelerine bakiyorlar kiz o icinde toplar olan sisme seyler var icindeki cocuklari izliyor. yok boyle bir aci bozukluklarimi topladim 10 liraya kart aldim kiza verdim babasi kartla oynasin diye verdim sandi, git oyna dedim kiza. babasi dolu mu diye sordu evet abi dedim tesekkur etti. kactim oradan icim yaniyor param da yok baska bir sey yapamadim. boyle bir adalet olamaz millet trilyonlarla oyun oynarken o kiz kis gunu montsuz gezemez, vicdandan dinden imandan bahsetmesin kimse. bugun de gidip arayacagim onlari mont alacagim o kiza babaya da para vericem utana utana. gitmiyorlar gozumun onunden ey sozluk bizler nasil insanlariz niye bu kadar koruz anlatin bana.

    bulamadim gezdim baktim saatlerce yok, bazen olmuyor o dakika bir yolunu bulmaliydim. kendi cocukluguma yenildim belki oynarsa, cikolata da var ulan ne mutlu olur simdi dedim cocukluk iste fukara bir cocukluk. para yoktu ama neler icin bulmadim ki kafam durdu kafam kaybolup gittim. su basliktan yazdiklarimdan ovgu alsam nolur one ciksa nolur ne yapacagim. insanlar muhtac insanlar ac gorun susmayin durmayin. yaptigim yardim degil sevabini da istemem cennetiniz de sizin olsun, populerlik hikaye. bizim hatamiz bunlar benciliz arkadas iste elestrim kendime.