hesabın var mı? giriş yap

  • "sebep olanlardan hesap sormazsam, şerefsiz olayım" demiş.

    nihat sanırım farkında değilsin ama "öylesin". hatta o kadar "öylesin" ki, ilgi çekmek ve kamuoyundaki duruşunu yumuşatmak, sempati kazanmak için annesini kullanan bir malum sıfatlı kişisin.

    bir de tehdit ediyor utanmadan.

    edit: birçok arkadaş uyardı. kendini bilmez tarafından zarara uğrama diye. o yüzden malum kelimeyi biraz sansürlüyorum.

  • sevgili arkadaşlar, gerekli açıklama ve araştırma yapılacaktır. maalesef hemen beyin fırtınasına başladınız. aklınıza takılan bir kaç soruya cevap olması açısından:

    1. o saatte hava aydınlık (19.50), nasıl görmüyor?

    burası ülkenin en doğusu, güneş batıdan 1 saat daha erken batıyor. o saatte hava karanlık merak ettiğiniz buysa.

    2. bu kadar rütbeli neden aynı helikopterde?

    bölgenin coğrafyası gereği en güvenli ve hızlı ulaşım yolu helikopter faaliyetleridir. üst rütbeliler anlamında buranın "dolmuşu" helikopterdir. bir tümen komutanı da bir yere gidiyorsa helikopterle gider, yanında astları ve emir subayları ile beraber. bu kadar rütbeli için iki helikopter kaldırılmaz. minimum sayıda faaliyetle maksimum personel taşınır. 2 helikopter kaldırmak, riski iki kat artırmaktır. ktm dediğiniz sistem de aynı şekilde çalışır. güvenlik alınır, maksimum asker minimum seferle ulaştırılır. bu kadar üst düzey rütbeliyi kara yoluyla taşımak pkk'ya gel beni vur demektir.

    3. 3 dakikada epey yükselir helikopter, nasıl takılacak tele?

    yine bölgenin coğrafyası ve emniyet gereği dağların arasından gitmeniz gerekebiliyor. bir anda irtifanız 3000'den 800'e düşebiliyor sarp dağlar ve yamaçlar yüzünden. sürekli alçalıp yükselmek yerine de denize göre ortalama irtifanızı sabit tutup ilerlemek en doğrusu.

    4. bölgedeki elektrik telleri sistemde yok mu?

    yok. sivil helikopter kazasında hatırlayın, beylikdüzü'ndeki dana gibi kule bile sistemde yok. her bir yüksek gerilim direği sistemde nasıl olsun? bu yüzden yüksek gerilim tellerine uçak ikazlar takılır. bu konuda bir ihmal var mı, görüş kısıtlandı mı, araştırmalar sonucunda ortaya çıkar. bu konuda 172 adet helikoptere helikopter engel tespit sistemi entegrasyonu projesi var. ancak bürokrasi yüzünden sözleşme aşamasında bekliyor.

    hayat bir bilgisayar oyunu değil. mükemmel bilgisayar sistemleri yok, inanılmaz askeri sistemler falan yok. askeri konular ve doğudaki terör konusunda da doğuyu görmeden, botan'ı, sabır dağı'nı, hakkari'yi, çukurca'yı, doğan'ı, dağlıca'yı görmeden istanbul'dan ahkam kesmeyin. burası farklı bir dünya.

    edit:

    ekşişeyler'de paylaşılmış bu entry ve iyi niyetle ortak olarak sorulan bazı sorulara verdiğim cevaplar yandaşlık olarak algılanmış nedense.

    sevgili dünya, şu anda görevimi belirtilen alanın çok yakınında bir birlikte rütbeli olarak sürdürmekteyim. onlarca helikopter faaliyetine katıldım, onlarca pilotla konuştum. sizin "nasıl olabilir böyle bir şey?" dediğiniz onlarca şey burada rutine bindiği için haberiniz olmuyor. tümen komutanı 3-4 ayda bir gerek denetleme, gerek toplantı ya da yerinde görmek için böyle bir heyetle helikopter faaliyeti yapar. bu güne kadar dikkatinizi çekmedi ve haberiniz yoktu. kaza olunca "ne yani böyle mi gidiyor?" diyorsunuz. evet öyle gidiyor. zira her üst rütbeli sayın cumhurbaşkanı gibi 1000 kişilik güvenlikçi ile korunup, kara yolu ile intikal yapamaz. inanmazsınız cumhurbaşkanı ve bakanlar da bir yere giderken aynı uçakla gidiyor! bu çapta bir kaza tabii ki dikkat çeker ve soru işaretleri uyandırır. amenna. buna bir itirazım yok. itirazım hiç bir veriye, kanıta, açıklamaya dayanmadan "bunu pkk yaptı, amerika yaptı, almanya yaptı!" diyenlere.

    ilgili helikopter ilk belirlemelere göre yüksek gerilim hattıyla temas olduğu için kırıma uğradı ve buradaki genel kanı "tellere mi takılmış? yok artık!"dı. ben de dedim ki, "olabilir." ve bildiğim kadarını, bildiğim şekilde açıkladım. bunu yaparken dayanak noktam şahsi tecrübelerim, gördüğüm iha görüntüleri, askeri personel arasında konuşulan konuşmalardı. çünkü sizin "şehit" deyip geçtiğiniz her insan buradaki bir askerin devresi, arkadaşı, komutanı.

    yine ilgili helikopter taciz ateşi sonucu hızla alçalmak zorunda kalmış ya da saldırı sonucu düşürülmüş olabilir. amerika daha önce defalarca yaptığı gibi bir suikast düzenlemiş olabilir, içlerinde bir hain ya da casus olabilir. bunlar bir ihtimaldir. ancak içinde 1 tümgeneral, 1 yarbay, 2 albay, 1 binbaşı, 3 yüzbaşı, 1 üsteğmen, 2 başçavuş, 2 uzman çavuş bulanan helikopter düşünce henüz kesin bir açıklama olmadan "pkk işi" dediğinizde, bu derece üst rütbeli bulunan bir helikoptere pkk'nın saldırabilme cesareti ve kapasitesi olduğunu da peşinen kabul etmiş ve güçlendirmiş oluyorsunuz. dolayısıyla ilk etaptaki veriler geldiğinde bunlara göre bir değerlendirme yapmak ve direkt sonuca ulaşmak yerine olayın biraz aydınlanmasını beklemek bana göre en doğru hareket.

    tüm bunların yanında bana yandaş demeniz ile vatan haini demeniz arasında benim açımdan bir fark yok. hakaret olarak alırım. yandaş olduğumu düşünenler eski entrylerime bakabilir.

    tekrar tüm milletimizin başı sağolsun.

  • kim nereden almış, nerede stokta yokmuş gibi sikko bilgiler almak isteyenlerin sözlükte takip edebileceği telefon modeli.

  • az evvel tuğba özay'ın şu şekilde açıklama yaptığı yarışma: "bence adada dedikoduların merkezinde yattara yer alıyor."
    lan adamın en uzun cümlesi" lüfen bekle yemek ne zaman.."

  • çocukların yüzü gülüyor, büyüklerin yüzü ağlamaklıysa o semt fakirdir.
    büyüklerin yüzü gülüyor, çocukların yüzü ağlamalıkysa o semt zengindir.
    fakir yetişkinlerle zengin çocukların dertleri hiç bitmez...

  • çocuğu bırak, ülke uyuyor. video durumu çok güzel özetlemiş aslında.

    biz uyuyoruz onlar alıyorlar.

    uyumayın!

    edit: bazı arkadaşlar tepki göstermiş insanları galeyana getiriyorsun diye.

    ben kimseye sokağa çıkın, ortalığı karıştırın demiyorum arkadaşlar. bu ülke hepimizin, hem kendimiz hem toplumumuz için mücadele ediyor birçoğumuz. böyle zamanlar toplum olarak bağlarımızı güçlendirmek için bize örnek olmalı.

    uyanık olmak, gözlemlemektir. doğruyu yanlışı ayırt edebilmektir.

  • fransız dallama polis: öeğen jöğğğö papepapeeğğğ
    pz: i can't speak french.
    fransız dallama polis: oğağağa ğğğğğ ğğğğ pığğğğ
    pz: (gülümseyerek) i'm sorry i can't understand you.
    fransız dallama polis: (pasaportu karşıtırıp damga vurarak) üğğü moağaa de la ağaağ ğğğğğ
    pz: yes yes.
    fransız dallama polis: (pasaportu uzatarak) have a nice day.
    pz: oğğğğuva.

    ingilizce bilip sizi anladığı halde fransızca konuşan bir fransız dallamasıyla karşılaşma olasılığınız yüzde 78,3'tür.

  • iyi abi başka biri çıksın. desinki 2.selim kanuni sultan süleymanın oğlu değil. yassif nasinin oğlu
    desimki kaynak ta aha; a galante historie des turqia torne vıı.
    1453 te istanbul fethi diye bir şey yok. bunlar uydurma desin

    mohaç yalan desin.
    kimse bu deli sacmasına cevap vermez. cevap vermeyince tezlerime kimse cevap vermiyor desin geçsin.

    bir kitlede cıksın var hocamız gerçek tarih anlatıyor. bizi yalan tarihle uyutmuşlar desin.

    al sana fötrlü deli.
    ondan kolay ne var...

    edit: mısıroğlu ve onun kitlesi ile alay etmekte cok zevkli bu arada.

  • hiçbir şeyin değişmemiş olması ne güzel. bu sesi yani deniz'in sesini, gitarın hiç değişmemiş tınılarını duymak yine üniversitede gibi hissettirdi ve dedim ki sanki garip isimli tüm grupların atası vega imiş. isim anlamında değil ama tarz anlamında.
    siz hep hayatımın bir köşesinde durun olur mu sevgili akyüz ailesi. son öcü bisikletlere, ablukaya alınmış küçük-büyük evlere, sırt sırta yapılmış konuşmalara hiç gerek yok. siz yeniden var'sınız çünkü.

  • saçma sapan karşılaştırma.. mesela rus kızları mı, türk kızları mı diye sorsalar; ben, düşünmeden türk kızları derim.. çünkü düşünsem, rus kızları derim.