hesabın var mı? giriş yap

  • bunun ile ilgili istanbulda bir zirve yapılsa güzel olur. düşünsene onlarca kişi toplanmış lecce cagliari maçı izliyor. tezahürat yapıyor. istanbul bile böyle bir rönesans tablosu görmemiştir.

  • seni kaybetmek istemeyiz diyip arkadan iş cevirme he :) adam size teklif sunmus, tehdit değil. zam alamadığı için kendince cözüm bulmus. gidip görüştüğü yeri arayıp işine mani olmak da hiç etik değil. belki calısma saatleri dısında yada ögle arasında görüşme yaptı? he calısanın tek salaklıgı görüştüğü yeri söylemesi. sizin kücümsediğiniz 400 tl onun için cok önemli bir para belki de. iki yüzlüsünüz. dakika bası arayıp mobbinge devam edin, umarım calışanınız dava açar.

  • fabrikasini satip, calisanlari isten cikartip, parayi ulkesine goturup, araba uretmeye ve turkiyeye araba satmaya devam edecektir. bir daha uzun bir sure boyunca boyle buyuk firmalar da turkiyeye gelmez. ama "gelir gibi yapar, geliyorum bekleyin" der. lakin, gelmez.

  • ---bir erkeğe aşık oldum ama onunla nasıl sevgili olurum bilemiyorum.
    siri: işlemci çekirdeğim sıcacık oldu.

    vay edepsiz!

  • eğip bükmeye gerek yok, azılı bir kadın düşmanı olduğu doğrudur. "kadınlar üremekten başka bir işe yaramayan canlılardır" gibi önermelerle dolu bir makale kaleme alan adama ılımlı bir eleştirmen muamelesi yapmak, bacak ısırıp çene kilitlemiş bir pitbull'un oyun oynadığını iddia etmekle eşdeğerdir.

    lakin düşünürleri, yaşadıkları hayattan bağımsız değerlendirmek gafletine düşmeyenler bilirler ki, schopenhauer'ın sadece kadınlarla sınırlı olmayan bu düşmanca tutumu, annesi başta olmak üzere çevresindekilerle etkileşiminin bir sonucudur ve daha önemlisi, bütün entelektüel üretiminin tetikleyicisidir. bu konuya ışık tutan en önemli kanıtlardan biri, kendisi on dokuz yaşında iken annesi joanna'nın kendisine yazdığı mektuptur. mektubun bir bölümü şöyledir:

    "sinir bozucu ve dayanılmazsın, seninle yaşamak çok zor. bütün iyi niteliklerin, aşırı zekan karşısında karanlığa gömülüyor ve her şeyi başkalarından daha iyi bilmeye dair hırsın, bu iyi niteliklerini yararsız kılıyor. bu özelliğinle etrafındaki insanları gücendiriyorsun; hiç kimse, özellikle senin gibi önemsiz biri tarafından zorla geliştirilmeyi ve senin gibi birçok zayıflığı olan biri tarafından azarlanmayı, terslenmeyi anlayışla karşılamaz. senin yaptıklarının daha azını yapan biri, sadece komik olurdu ama sen bu halinle son derece rahatsız edicisin."

    burada joanna’nın yakındığı şey temel olarak, oğlu arthur’un çağdaşı erkekler gibi olmamasıdır. dönemin aristokratları arasındaki sosyal normlar; bir erkeğin genel olarak kibar, cana yakın bir mizaca sahip olmasını, centilmenlik adı altında kadınlara hürmet göstermesini ve belirli kurallar dahilinde kur yapmasını buyurduğu için, arthur'un da bu doğrultuda olması beklenmektedir. özellikle, döneme ait romanlarda da görülebileceği üzere, yıllarca yapılagelip sıradanlaşan bu kadın-erkek ilişkilerine ilişkin kurallar, artık herkesin uyduğu bir çiftleşme ritüeli haline gelmiştir. fakat mesele şudur ki, arthur sıradan bir adam değildir. ergenlik yıllarını seyahatlerde ve kadın peşinde koşup para ezerek geçirdikten sonra, bu çevreden ve çevrenin temsil ettiklerinden tiksinmiş ve kendini toplumdan soyutlayarak felsefeye vermiştir. annesinin çevresinde birçok üyesi olan alman entelijansiyasındaki şarlatanlığa ve felsefi bilgiyi çözülemez şifreler halinde sunmaya çalışan obskürantizme karşı yoğun bir nefret duymuş ve bunu her fırsatta dile getirmiştir. bunun bir sonucu olarak eserlerini, entelektüel derinlikten hiçbir şey kaybetmeksizin, mutlak bir berraklıkla kaleme almış ve keskin bir zekâya sahip olduğunun birinci dereceden göstergesi olarak, felsefenin anlaşılması zor konuları ve olgularını anlaşılabilir hale getirecek şekilde filtreleyip basitleştirme konusunda olağanüstü bir yetenek sergilemiştir.

    bu fiiliyatın iyi huylu, adab-ı muaşeret adına kasılan sıradan bir adamda bulunması çok zordur. joanna’nın istediği gibi yumuşak başlı, sünepe, annesi düşüncelerini beğenmediği için düşüncelerinden vazgeçen bir ana kuzusunun bu mertebeye erişmesi, bu kadar üst perdeye çıkması ise mümkün değildir. nitekim schopenhauer’ı schopenhauer yapan şey, kendisine dayatılan gerek sosyal, gerekse entelektüel norma karşı çıkmanın getirdiği aykırılık ve hegel gibi büyük felsefe üstadlarının karşısında yer aldığı bu aykırı pozisyonda kendini kanıtlama hırsının, içinde kopan fırtınaların getirdiği mental kıvraklıktır.

    annesine duyduğu öfke, birkaç başarısız romantik ilişki girişimi ile birleşince, çevreye karşı genel tavrı zaten kötümser ve düşmanca olan bu adamın kadın düşmanı olup çıkması şaşırtıcı değildir. bu nedenle kendisi, weimar sosyetesinin popüler isimlerinden olan ve sağlam bir party girl olduğu bilinen joanna'nın biricik oğlu olarak, annesinin yanında ortamlara akmak ve "siz de mi mutlak idealizmden sıkıldınız hanfendi tsısısısı" gibi sohbet başlatıcılarla bu çevreden hatun kaldırmak varken, bu yolu seçmemiş; annesini ve annesinin temsil ettiği bu dejenere hayata karşı çıkıp bugün tanıdığımız schopenhauer haline gelmiştir.

    kadınlara dair yazdıkları veya karakterinin yanında eşantiyon olarak gelen diğer bir takım borderline fikirleri, diğer düşüncelerinin itibarına gölge düşürmez. bunlar yok sayılır, kalanı okumaya devam edilir. zira kendisi estetik, metafizik ve etik gibi birçok alanda ufuk açıcı beyanatta bulunmuş olmakla birlikte, kanaatimce kant’ı en iyi şekilde yorumlamış olan düşünürdür.

  • film boyunca çok güldüm, çok eğlendim, çok mutluydum. film bittiği andan itibarense içime büyük bir üzüntü oturdu. farkında olmadan aslında çok üzüldüğümü fark ettim. ilk kez böyle hissettim bir filmde. sinema çok güzel bir şey. iyi ki varsın lanthimos.

  • billy donovan'dır. bir şey yapmayarak nba tarihinin akışına yön vermiş belki de değiştirmiş koçtur. 2015-2016 sezonunda beri okc'nin resmi olarak koçu. maçları en önden bedavaya izliyor ve bunun için yıllık 6 milyon $ para alıyor ki nba koçları için bugün bile çok büyük para;2015-16 sezonunda daha da büyüktü.( 2 yıl daha sözleşmesi var.)

    2015-2016 sezonu gsw nba tarihinin en mükemmel normal sezonunu geçiriyordu. üst üste 24 galibiyet ve 73 galibiyet gibi nba rekorları kırdılar bu arada birçok küçük rekoru da darmadağın ettiler. diğer tarafta yakın zamanın en büyük;bütün nba tarihinin ise en büyük 3-5 kulübünden biri olan s.spurs ise kendi kulüp rekorlarını kırıyordu o yüzden spotlar okc'nin üstünde değildi ama okc'de çok büyük potansiyel gösteriyordu ki muhtemelen tarihin en (bkz: underrated) takımı da 2015-2016 okc'dir.

    2015-2016 sezonu okc 27 maç kaybetti. ama 27 maçın 15'i beş sayının altında farklarla kaybedilmişti. yine bu 27 yenilginin sadece 5 çift haneli farklarla kaybedilmişti ki nba rekoru kıran gsw'de aynı sezon sadece 1 maç daha az çift haneli farkla yenildi. yani yenilgi sayısı kesinlikle okc'nin seviyesini göstermiyordu.

    okc'e dikkat edince ise 2015-16 sezonu 10'dan fazla maç son topa kaldı , 10'a yakın maçı son topta kaybettiler.bu durumda b.donovan'ın dahiyane formüllerinin etkisi yadsınamaz; topu r.westbrook ya da k.durant'e ver onlarda el üstünden şut kullansınlar bu kadar tahmin edilemez oyun planlarına rağmen sonuç alınamıyordu tabii yine sezonun en kötü 4. çeyrek takımı haline gelmişlerdi ama b.donovan sezon boyunca bu sorun ile ilgili hiçbir şey yapmadı. sezon boyunca b.donovan'ın etki ettiği bir maç göremedik ve play-offlar başladı.

    normal sezonda potansiyelini gösteremeyen okc, dallası rahatlıkla geçti. ve gsw'nin gölgesinde kalmış bir diğer mükemmel takım olan 2015-2016 s.spurs'ü de geçince (o seride san antonio'a karşı beşinci maçta enes-adams ikilisiyle rib. üstünlüğü kurması da bu adamın en fazla övülen başarısı; o maçı s.ibaka ve s.adams dört faul ile oynadılar yani b.donovan'ın bulduğu bir şey yok, takım zora girince kendi kendine ortaya çıkmış bir durum.)batı finalinde gsw ile karşılaştılar.

    ilk iki maç gsw'nin sahasındaydı ve iki takımın denk oyunlarına karşılık 1-1 sona erdi ondan sonraki iki maçta okc, gsw'i resmen şamar oğlanına çevirdi ki bence cleveland'ın şampiyonluğunda okc'nin bu takıma yapışmış olan muhteşem algısını paramparça etmesinin çok büyük etkisi var. 3-1'den sonra okc teklemeye başladı ve tabii bütün sezon olduğu gibi kenardan hiç doğru hamleler gelmedi. okc 4-1 ile kazanabileceği( belki arkasından şampiyon bile olabilirlerdi.) seriyi 4-3 ile gsw'e hediye etti.(serinin ikinci maçı dışında gsw'nin üstün oynadığı maç yok. )

    tabii bu yenilgi k.durant'in ayrılmasına, durant'in yokluğunda ibaka'nın gönderilmesine sebep oldu.

    b.donovan vasat bir hoca olabiliseydi şu an gsw'nin üç yıldızına karşılık k.durant, r.westbrook, s.ibaka, s.adams'lı( 3 sene önce bugünden çok daha iyiydi) okc'nin muhteşem batı finallerini izleyecektik. daha sonra ise gsw'nin dört all-star oyuncu barındıran adeletsiz kadrosuyla mücadele etmek için kadrosunu düşüncesizce yıpratmamış (bkz: #72355042) cleveland ile mükemmel finallerini izleyecektik.

    b.donovan, sonraki sezon r.westbrook'un kariyerini saçma sapan bir hal almasına en büyük etki olarak nba'e zarar vermeye devam etti. bu başka bir girdi konusu.

    nba yakın tarihinin en güzel rekabetlerini canlı izleyecek nesil olmamız gerekirken tarihin en adeletsiz takımına karşı diğer takımların çırpınışını belki süprizlerini izliyorsak sebebi bu adamdır.