hesabın var mı? giriş yap

  • erkekler sıcaktan iç organlarını yaksın isteyen klima teröristidir bazıları.

    (bkz: üşüd militanı)

    edit: kadınların bir kısmı olarak, biz de sıcak ülkelere göçe zorlamak istiyoruz bunları. pes arkadaşım pes! ben de kadınım, ben de üşüyorum, ama şakaklarından boncuk boncuk terleyen yandaki erkek arkadaşı görünce, pısıp % 70 wool % 10 acrylic % 20 lycra bileşimli hırkamı üzerime geçirip çalışmaya devam ediyorum.

  • yeşil mercimek, karabuğday kadar olmasa da kaliteli bir bitkisel protein kaynağıdır. lifli ve düşük glisemik indeksli olduğu için de diyet yaparken bazı kronik hastalıklara iyi gelebilir. içeriğinde demir ve potasyum da ciddiye alınacak kadar yüksektir.

    gıdaları hissiyata ya da statüye (?) göre yiyeceğinize "bunun bana ne faydası/zararı olur?" diye düşünerek yerseniz garibanlık neymiş anlarsınız.

  • yav yürü git be dayı.. kız bir pantolon bir beyaz body giymiş ''anadan üryan dolaşıyorsun,beni tahrik ediyorsun'' diyorsun ya...
    kadının kıyafetinin depremle ne ilgisi var be.. kafayı yemişsin,sağa sola sataşmaya yer arıyorsun.
    senin kafa yapının içine edeyim küfrettiriyorlar ya...

  • haluk bey, çıkın diyin ki "eğer biz bu adamlarla dolaylı yoldan ticaret yapmasaydık, daha başka sorunlarla karşı karşıya kalacaktık" fakat böyle demeyip "kızılay nedir bilir misiniz ? kızılay afet bölgelerine besin sağlar" gibi açıklamalar ve güzellemelerle sizi destekleyen insanları hayal kırıklığına uğratmış oluyorsunuz bilginiz olsun.

    barbunya ve fasulyeyi alabileceğiniz yüzlerce yer varken kızılay'dan almanızın bana göre hiçbir mantıklı açıklaması yok, ben paramın dolaylı yoldan kızılay'a gitmesini istesem zaten kızılay'a bağış yapardım, ahbap'a değil.

    ayrıca "haluk levent ya da ahbap'a laf söyleyeceğinize kızılay'a laf söyleyin, ahbap'ı eleştiremezsiniz" diyen kitle, niye eleştiremiyoruz kardeşim ? kızılay'ı zaten eleştiriyoruz onların ne olduğu belli, fakat ahbap'a "şeffaf harcama" ve param hükümet iştiraklerine gitmesin sebebiyle bağış yaptıysam ve kızılay'dan çadır aldıklarını bile kendilerinden değil de başkalarından öğrendiysem elbette eleştiririm.

    bana kalırsa çadır mevzusu kamuoyuna düşmeseydi, "aslında barbunya ve fasulye de almıştık ya" minvalindeki açıklamaları göremeyecektik.

    edit:ekleme

  • dizi bugun itibari ile dorduncu sezonuna girdi. 4 senede dunyada bircok degisti. turkiye'de bircok degisti. dizide cok fazla degisti. benim hayatimda bircok sey degisti. her sey degisti. ancak bazi seyler hic degismiyor.

    1- dizi 4 senedir cogunlukla diyalog uzerinden ilerlemis/ilerliyorken, istisnasiz her bolumden sonra ''bu bolumde de hicbir sey olmadi.'' diyenler.

    2- yine her bolumden sonra solugu bu baslikta alip ''ben kitabi okudum, bu bolum kitapta yoktu. ben kitabi okudum. kitabi okudum ama ben. ben kitabi okudum arkadaslar. kesin okudum. normal oyle boyle okumadim.'' diyenler.

    artik umudu da kestim ben. su iki izleyici tipinden kurtulmamiz mumkun degil.