ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
erkan oğur
-
erkan oğur bir gün bir stüdyoda oturmaktadır. içeri sırtında gitarıyla genç bir kız girer, erkan oğur'u tanımaz. heyecanla sorar:
- siz de mi gitar öğrencisisiniz?
- ömür boyu.
yaran facebook durum güncellemeleri
-
"diyarbakır'ın yıllardır doğunun parisi olmasını beklerken, paris batının diyarbakır'ı oluverdi..."
iş yerine giren hırsızı anında vuran şortlu dayı
-
hırsızın elinde silahı görür görmez karşı tarafa belli etmeden elinin usulca silahına gitmesinin, tabancasını belinden çektiğinde silahın halihazırda kurulu olmasının, hırsız etkisiz hale gelip yere düştükten sonra yanına giderek ayağıyla hırsızın silahını elinden uzaklaştırmasının ve hırsızı etkisiz hale getirdikten sonra dışarı çıkarak hırsızın yardımına gelen kimse olup olmadığını kontrol etmesinin olayın ana karakterinin de bu tip durumlara yabancı olmadığını gösterdiğini değerlendiriyorum.
geç saatlere kadar uyumayanların ortak noktaları
-
saatin 01:00 olduğunu fark ettiklerinde, erkenmiş diye sevinmeleri.
sıçtık kelimesinin pc oyunlarındaki terminolojisi
kısa boylu erkeklere verilebilecek tavsiyeler
-
kısa boy ya da seçim şansınızın olmadığı başka herhangi bir özelliğiniz yüzünden sizi kendilerine layık görmeyen insanlardan uzak durun.
hatta kısa boyunuz bu tür gereksiz insanları sizden uzak tuttuğu için kendinizi şanslı sayın.
yaran facebook durum güncellemeleri
-
saatlerin geri alınacağını duyunca fenalaşan zafer çağlayan'a durum izah edilmeye çalışılıyor.
debe edit: taşşak yapıyoruz da bu kan denizinde parmağı olanlar katledilen üç "can"ın silah arkadaşlarına, halka, ana babasına, vicdanlara durumu nasıl izah edecekler onu bilemiyorum.
depremde 4 oğlunu kaybeden adamın reis yorumu
-
depremzedelere ev dağıtma töreninde anahtarı cumhurbaşkanımızın elinden alan bu baba olsun. haketmiş bunu.
yaran fıkralar
-
avukatın biri yeni aldığı son model arabasıyla arkadaşlarına hava atmak için sabırsızlanmaktadır. tam arabanın kapısını açıp arabasına bineceği esnasında yeniyetme bir sürücü gelir ve arabaya çarparak sol kapıyı uçurur.
adam sinirden kıpkırmızı olmuştur. tamir ettirse bile arabası eskisi gibi olmayacaktır. ne yapacağını bilmez şekilde dururken yanında bir polis arabası durur. adam hemen polise şikayette bulunur
"memur bey yeni arabamı acemi bir sürücü mahvetti. şikayetçiyim". polis sorar, "avukatsınız değil mi?"
avukat öfkeyle cevaplar. "evet ama bunun arabamla ne alakası var?"
polis gülerek, bütün avukatlar aynısınız sadece mallarınızı ve sahip olduklarınızı umursayan açgözlü insanlarsınız. eminim şu anda sol kolunun koptuğunun farkına bile varmadınız" der.
avukat şoke olmuş şekilde koluna bakıp çığlık atar: "rolex'im nerede?"
dipnot: fıkra çeviridir. bir kaç kere farklı şekillerde aradım başlıkta ancak bulamadım. inşallah arama kabızlığı yapmamışımdır
rotring'lerde anlaşılamayan kırmızı halka
-
rotring kırmızı halka demek olduğundan, aslında anlaşılabilir halkadır
[edit: ulan zamanında azuth bu başlığı açmış böyle bir makale yazmıştı bir sayfalık yok o kırmızı halkanın ne fonksiyonu varmış da bütün kalemlerde varmış filan.. ben de altına bunu girivermiştim. sonra silmiş. sonra yeniden canlandırmış ama sanırım ikinci entrisini canlandırmış benimki de sap gibi ilk entri olarak kalmış]
türkçe konuşurken ingilizce kelime kullanmak
-
eger bir de arada elleriyle "..." yapiliyorsa vur agzina terligi
pelin akil
-
dizi oyuncularına aşı önceliği verilmesi gerektiğini savunan insancık. kendi iç dünyasına, o müko hayatına o kadar gömülmüş ki, artık bencillikten gözü bir şeyi görmez olmuştur.
siz zaten dizilerde oynamasanız da akşama kadar yaptığınız itici reklamlarla hayatta kalırsınız pelin hanım. çocuğuna don alamayanların yaşadığı bir ülkede siz bedava giydiriyorsunuz zaten. sizin üzerinize reklam diye don atacak bir sürü marka var.
benim kanser hastası annem daha aşı olmamış, dizi oyuncusu mu aşı olacak.
edit: mesaj atan, iyi dileklerini ileten arkadaşlara teşekkürler, anne haftaya aşı olacak öncelikle belirtmek isterim. ben sadece pelin akil'in öncelik listesine dizi oyuncularını da eklemesine tepki göstermek istedim. sadece kanser hastaları veya kronik hastalar değil daha aşı olamayan öğretmenler, marketlerde biz evdeyken çalışan insanlar ve daha tehlike ile karşı karşıya kalan niceleri var. ben her gün insanlarla iç içe olduğum bir işim olduğu halde kendimi öncelikli görmüyorum, ama pelin akil hanım dizi oyuncusu olduğu için kendini öncelikli görüyor.
ayrıca aşı tedarik edemiyor diye tepkimi sağlık bakanlığına göstermeyişime takılmış bir yazar var aramızda; bir kaç entry altta kendisi. ''benim annem olmadı, o da olmasın.'' diye düşündüğümü çıkarmış bu yazdıklarımdan, pes doğrusu.
birincisi tepki göstermediğimi nereden biliyorsun? şu an bir öncelik durumu varsa uymak zorunda değil miyiz zaten her halükarda? ve evet yazar kadeşim influencer furyasından gına geldi, sen bu insanların donu bile bedavaya getirmesinden mutluysan ne mutlu sana!