ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
ingiltere kraliçesi tamam da kralı nerede
-
bu nesilde ingiltere kralı yoktur, kral 6. george'un erkek çocuğu olmadığı için elizabeth kraliçe olmuştur, eşi ise kral yerine prens olarak adlandırılır...
kraliçe ölünce yerine sıradaki varis olan prens charles geçtiğinde kral olarak adlandırılacaktır...
türkiye'yi terk ettikten sonra özlenecek ilk şey
-
yine türkiye'yi terketmeyi özlemek olacaktır.
bu şunun gibidir ; izlediğin inanılmaz bir filmden sonra" keşke izlememiş olsam da baştan, bilmeden, yeniden izlesem" demek gibi.
(bkz: şimdi yapsa aynısını yine boşanırım)
1. sınıfa başlayan çocuğun oyun hamuru isyanı
-
"yeni bilgiler öğrenmek yerine neden bebek şeyleriyle oynayalım ki?"
dont worry çucuğum, 6 ay sonra yaşadığın ülkenin başbakanından daha iyi okuyup yazabilen biri olacaksın.
13 mart 2014 bitmek tükenmek bilmeyen iç sıkıntısı
-
sadece ben mi sahibim bilemiyorum da feci halde canımı sıkmakta. iştahım yok, enerjim yok, keyfim yok; gülemiyorum, konuşamıyorum, sohbet edemiyorum...
josef bozsik
-
dünyanın ilk total futbolunu oynamış macar millî takımının efsanevi isimlerinden biri, nam-ı diğer milletvekili. puskas'ın kapı komşusuydu josef bozsik ya da jozsef bozsik; her iki şekilde de yazıyorlar adını, şaşırmayın. hep beraberdiler. birlikte büyüdüler, aynı okula gittiler. solak çocuk o kadar yetenekliydi ki onu kaybetmemek adına, kankasını da oynatıyorlardı mahalle maçlarında. giderek sivrilmeye başlamıştı sağ haf, malum kankasını affedersiniz eşek seyretse adam olurdu. ikili, beraber genç takımda oynadı, a takıma geçti, honved oluşturulunca onun bir parçası oldu. millî takımda da kendine yer bulmuştu bozsik. göbekli solaktan bağımsız olarak da bir değer ifade etmeye başlamıştı. 1954 isviçre dünya kupası'nda battle of berne olarak tarihe yazılmış brezilya karşılaşmasında sahadan atılmıştı milletvekili. nilton santos ile tepişmesi pahalıya patlamıştı. unutulmaz final maçında da almanya'nın attığı ve şampiyonluğu getiren son golün adeta yaratıcısı olmuştu sağ haf; bir kötü pas nelere kâdirdir. 19 şubat 1956 türkiye macaristan maçında da sahadaydı, bu yüzden adına rastlanır arşivlerde. 1958, onun sahne aldığı son dünya kupası yılı olacaktı...
anne oğul diyalogları
-
oğul - kardeşim
anne - benim de annem olan kadın.
oğul kişisi havuzda çalışmakta, bu yüzden hergün işe parmak arası terlik giyerek gitmektedir. terlikleri çok eskimiştir ve her bir tekinin altında delik bulunmakta yürürken ayağının ufak bi kısmı yere değmektedir. oğul kendisine yeni terlik almıştır, terliklerle eve gelir ve olaylar gelişir...
oğul - ben bu yeni terlikleri yolda giymeyeyim, işe giderken eski (altı delik) terliklerimle gideyim işte yenilerini giyerim.
anne - oğlum sen evlenince karına da eskimesin diye haftada bir atlarsın.
(100% gerçek)
ulus baker
-
hayranlık bir tapınma değil, daha çok bir "dikkat celbidir".
hissederiz ki karada yürüyemeyen o yengeç, kıyıda çırpınan bir balık kendi dünyasında, suda müthiş bir zerafetle yüzmekteydi.
her aşkın başlangıcı böyle bir "başka dünyanın zerafeti" algısıdır.
ulus baker
hadi blues dinleyelim.
filistin halkının yanındayız
-
bu herife oy verdim amk
terörü destekleyen açıklama resmen
brokeback mountain
-
yılın belli zamanlarına çoluğu cocuğu bırakıp brokeback dagının eteklerinde yiyişen iki kovboyun öyküsünden çok,sürekli olarak birlikte olmayı isteyip olamayan insanların bir bahaneyi fırsat bilip engelleyemedikleri duyguları acıga vurmanın imgesel anlatımı olarak dusunulmesi gereken film.
yaran facebook durum güncellemeleri
-
bir öğrencimden:
matematik hocası anlamadığınız yerlere yıldız koyun dedi. kitabımda yerçekimi yok şu an.
erkek istemek
-
halil diye bir arkadas var, kulaklari cinlasin, doksanli yillarin sonunda universite ogrencisi. kiz arkadasi da punk bir kiz arkadas, ki hayattaki alternatif durusunun duru duragi yok, oylesi ki alternatifi kavram olarak yikip yikip tekrar yogurup hamurundan fak yu heykeli yapar. neyse, erkek istemek kismina gelirsek, kiz bir aksam artik ne derecede bir icmekse, aliyor efendi gibi iki yuz elli gram baklavasini kolunun altina, halil'in ailesiyle kaldigi katin kapisi calip "hayirli bir is icin geldim" diyor. buyur ediyorlar, iceride halil'i istiyor "oglunuza talibim" diye. yuzunu yikayip kahve icirip yatirmislar o gece. hala hatirlayinca guleriz, de halil benim oglum olsa, canim gelinim diye bagrima basardim yeminler ediyorum.