hesabın var mı? giriş yap

  • lazer epilasyona giden bir zahmet birazcık araştırsın yahu. o çok dalga geçtiğimiz kadınlar kulübü'ne girip bir baksa bile insan, sert kıllar dışında hiçbir halta yaramadığını şap diye anlar. bas bas bağırıyor insanlar. nedir iş yarayan bu bölgeler? genital, koltuk altı, belki bacaklar (çok kalın olması lazım tüylerin). bunun dışında kol, yüz ve diğer yerler için iğneli epilasyona gidin direkt. hem paranız cebinizde kalır, hem seanslarca sürmez, hem de bir daha o bölgeden tüy çıkma ihtimalini ortadan kaldırmış olursunuz. evet biraz acılı bir şey ama binlerce lira döküp sonuç alamamaktan iyidir.

    önemli not: hiçbir bok bilmeyen ve kıçındaki kıla bakmadan sizin minik tüylerinize laf eden erkeklerin "lazer epilasyona gitsene yaa", "lazere git lazere" , "lazere gitsen ne güzel olur", "2013 yılındayız hala lazere gitmeyen kadınlar var" türü laflarına aldırmayıp, her bölgeye en uygun epilasyonu seçmenizde fayda var.

    sanıyorlar ki lazer, içi sıvı dolu bir küvet. kadınlar giriyor çıkıyor, hooop bütün tüyler gitmiş.

    hey gidinin efesi!

  • benim bu çocuk.

    ablam 8 yaşındayken, ailesel problemler yaşadığı için depresyona giren anneme;

    - anne, sen bu teyzemler, dayımlarla uğraşıp duruyorsun, üzülüyorsun. ben de tek başımayım sana destek olamıyorum. yap bi çocuk, bok yıkamaktan onları düşünmeye vaktimiz olmasın.

    demiş. annem de hangi kafadaysa yapmış işte beni sağ olsun.

    dünyaya geliş amacım bu.

    not: 8 yaşında, evet 8 yaşında o cümlelerin hepsini toparlayıp söylemiş anneme canını yediğim.

  • atakan tam bir cehape zihniyetiyle büyümektedir. bol bol kitap okumakta ve başörtülü annesine saygısızlık yapmaktadır.

  • kendisi ile 5 senelik beraberligimizden dolayi rahatlikla kalem oynatabilirim.

    kucukken bir arkadasimin babasinin bizi saga sola gotururken kullandigi saab 9000 ile basladi bu askim. guzel araba tirnak icinde mercedesdir bir cok kisi icin benim icin de saab olmustu..bu sevginin seneler sonra gen haritasinda haplogrup n (m231) oldugumu ogrendikten sonra rasyonel temellere de oturtmus oldum.

    saab 9-5 yanlis hatirlamiyorsam ilk defa 1997 de piyasa cikti, 2001 de ilk faceliftden gecmisti (saablar cok degismez aslinda) 2004 de yine gm sagini solunu degistirdi ve bana gore basarisiz bir makyajdi.

    benim istedigim 2001-2002 model duz vites bir aero idi. bulundugum memlekette duz vitesli versiyonu bulmak oldukca mesakatli. uzun sure aradiktan sonra upstate, ny da tam istedigim ozelliklerde bir tane aero yakaladim. ilk test drive, herhangi bir sorun yok yanimda dealer ile yaptik. test drive dan sonra ben arabayi inceleme bahanesi icinde biraz kaldim. kullanma kilavuzunun icinde eski sahibinin sigorta kagidini yakalayip caktirmadan haciladim. carfax raporunda aracin herhangi bir kusuru bulunmuyordu ve tek sahibi vardi. sahibi arabayi birakip 0 baska bir 9-5 almisti ama ise daha yeni girmistim ve sonucta avrupa araba menseili oldugu icin ocagima incir agaci dikme potansiyeli oldukca yuksekti. saticiya uzerinde dusunucem diyip evin yolunu tuttum. sigorta kagidindaki isimden arabanin eski sahibinin dr. stern oldugunu ogrenmistim. adama telefon acmak super kil bir hareket olmasina karsin duz vites saab sahibi bir doktorun "cool" olmali karinesi ile adamin ofisine telefon actim.

    doktor stern merhaba, sizden cok ozur diliyorum cevap vermeye bilirsiniz veya telefonu kapatabilirsiniz bla bla, arabanin icinde sigorta kagidini buldum ordan size ulasiyorum ben yeni mezun bir ogrenciyim, sizin arabanizi dealer da gordum, test drive yaptim arabanin herhangi bir sorunu var mi simdi japon arabasi kullaniyorum benim bu ocagima incir agaci dikmesin seklinde bir giris yaptim. durdu.evet beni aramaman lazimdi dedi..sonra kahkaha atti..ben o arabayi biraktim yeni bir saab daha aldim, ben boston da ogrenciligimden beri saadece saab kullanirim, arabanin herhangi bir sorunu yok sadece arka camurluga dikkat edersen vuruk olmasi lazimdi, karim garajdan cikarken vurdu onun disinda benim bildigim bir sorunu yok. bunca sene bosuna japon coplerine binmissin saablarla ondardan cok daha reliable dir yapti..bokunu yiyim stern amca diyip kapattim telefonu.

    dealer caktirmadan alel acele arabanin arka camurlugunu yaptirmisti. dondum siki bir pazarlik sonrasi arabayi aldim. o gunden beri de beraberiz kendisi ile. yag degistirmeler disinda ve ufak tefek polen filtresi, fren pabuclari degisimi disinda check engine light bile yakmadi. ufak bir chip tunning ile motor gucunu 290 bg e cikardim, zaten overboost yaptiginda kendisini yolda tutmak birhayli zor. 60-100 mil arasinda o efsanevi akselerasyonu o sinifta bir arac icin muthistir. iskandinav arabasi olmasindan sebep kisin icinde yolculuk edenler cok rahat ederler, 4 koltugu isitmalidir. cok ince dusunulmus ufak ayrintilar her daim insanda tebessum uyandirir. tamir bakimindan dusunuldugunun aksine cok pratik bir aractir bunda memleketinde ve soguk bir cok yerde polis araci olarak kullanilmasinin etkisi buyuktur.

    surusle ilgili problemlerine gelince genelde stabil ve duzgun bir yol tutusu olmasina karsin bu kadar yuksek tork ve gucu on tekerlere yuklemek muhendislik acisindan ciddi bir eksi. traction control bile olsa ciddi anlamda understeering sorunu var. ozellikle turboyu 1 dk boyunca maksimum peak te tuttugu sirada aracin onunu kontrol etmek sorun. basta 3. vitesde 100 km ile giderken patinaj cekmesi sevimli gibi dursa da profesyonel kullanimda cok ciddi bir handikap.

  • igor akınfeev, sergey ignashevich ve berezutskiy kardeşler. bence bu dörtlü artık ayrı bir başlığı hak ediyorlar. yüzyıllardır beraber oynayan yedikleri içtikleri ayrı gitmeyen, eşlerinden çok birbirlerini gören bir dörtlü bu. düşünün şu an oynanmakta olan 12 nisan 2018 cska moskova arsenal maçında cska’nın geri dörtlüsünü oluşturuyorlar. aynı şekilde 13 sene önceki uefa finali olan 18 mayıs 2005 sporting lizbon cska moskova maçında da cska’nın savunma dörtlüsünü oluşturuyorlardı. yaşlanmıyorlar. resmen lost’daki richard alpert gibiler.kimi tarihçilere göre 93 harbinde ruslar yeşilköy’e kadar geldiklerinde de bu dörtlü vardı, kimi tarihçilere göre ise almanların petersburg kuşatmasını moskova’dan getirdikleri yardımlarla bu dörtlü yıktı. o dörtlüyü tanıyalım;

    igor akınfeev: cska’nın kalecisi, fm efsanesi. bu dörtlünün en genci. gerçi en genci dediğime bakmayın 15 yıldır cska’nın kalesinde. bu takımın kalesinde başka kaleci gördüğümü hatırlamıyorum. milli takımda da kendisinden önce herhalde lev yaşin oynuyordu. yıllar geçtikçe iyi kalecilikten kova kaleciliğe geçiş yaptı ama olsun. bi 10 sene daha rahat oynar.

    sergey ignashevich: 39 yaşında genç yetenek. berezutskiy kardeşleri ayırt edebilen tek insan. yaklaşık bi 10 yıldır ha bıraktı ha bırakacak diye takip ediyorum ama yok adam bırakmıyor. nasıl olduğunu şöyle düşünün, euro 2004’de “ tecrübeli stoper “ deniyordu kendisine. cska’nın alt yapısında stoper oynayan 2002 doğumlu bi oğlu varmış. herhalde onunla beraber 1 sezon oynamadan bırakmayacak.

    berezutskiler: vasili berezutski ve alexei berezutski kardeşler. onlar da iyi kardeşler. 36 yaşındalar. hangisinin vasiliy hangisinin aleksey olduğunu eşleri bile bilmiyor. ayırt eden tek kişi ignashevich.

    bu dörtlü tabiî ki rus milli takımında da yıllarca beraber oynadılar. 4 futbolcu toplamda 383 kez rus milli takım forması giymişler. affedersiniz istemsiz bi şekilde oha amk çıktı ağzımdan. kendilerine yıllardır rakip olarak görebileceğim tek dörtlü juventus ve italya milli takımı’nın geri dörtlüsünü oluşturan gianluigi buffon, andrea barzagli, giorgio chiellini ve leonardo bonucci idi ama onlar bile ayrıldı lan. bonucci milan’a gitti buffon ve barzagli milli takımı bıraktı. bu adamlar bırakmıyorlar.

  • istanbul'da kahvaltı servisi veren bir çok mekanda menüde köy kahvaltısı yazmış olmasına rağmen ürünlerin bir çoğu market malıdır.

    eski kaşar der ama bim'den alınan 3'lü peynirdir.
    köy yumurtası der ama muhtemelen o da bili bili
    verilen çay seylan

    gelen hesap gerçek köyün yarı ederi.

    şehir kahvaltısı yazamıyorlar tabi.

    debe editi: senin anıtkabirin olmayacak.. sen sadece öleceksin. yaşasın mustafa kemal atatürk ilke ve inkılapları!

  • iniş sırasında pilot "sayın yolcularımız iniş takımları açılmıyor pamuk eller cebe ehe mehe" desin, hostes kızlarımız da para toplasın.