ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
salvador dali
-
dali, herhangi bir madde bağımlısı olmadığı halde bu gerçeküstü eserleri nasıl yaratabilmiştir?
sıkı bir sigmund freud okuyucusu ve takipçisi olan dali, bu nedenden ötürü rüyalara ve anlamlarına, bilhassa sembollerine/ögelerine ekseri değer vermekteydi.
dali'nin şöyle bir uygulaması bulunmaktaydı. yemeğini yedikten sonra salvador, üzerine de rehavet basması ile kucağına metal bir kase alırmış; göğsüne ise metal bir kaşık koyup, ellerini üzerinde birleştirirmiş. uyuduğu zaman elleri çözüldüğünden metal kaşık kaseye düşmek sureti ile ses çıkarır dali'yi uyandırırmış. dali, bu işlemi birkaç kez tekrar edermiş. neticesinde ise, bölük pörçük uyku durumundan elde etmiş olduğu rüyaları ve hatırladığı ögeleri, sembolleri resimlerinde işlermiş.
işte bu yüzden dali'nin resimlerinde birbiri ile ilgisiz görünen nesneler, sürreal ya da gerçeküstü diye betimlenen farklı konuları bir arada görebilmek mümkündür. bunlar, ressamın hem uyku durumundaki bilinçaltının hem de kendi kişiliğinin, içsel dünyasının, yapısının ya da sanatsal görüsünün bir birleşimidir.
bunun edebiyattaki örneğini düşündüğümde, öncelikli olarak aklıma samuel taylor coleridge geldi. afyon bağımlısı olmasına rağmen, şiirlerinin tamamen afyon ve etkisi ile yaratıldığını söylemek de bu şairin şairsel yeteneğini fazlası ile yadsımak olacaktır. coleridge'in, kubla khan şiirinin oluşumu dali'nin resimlerine benzemektedir. coleridge, kubla khan şiirini rüyasında gördüğünü, uyandığında aklında kalan kısımlarını kağıda aktardığını söyler. uyku ya da yarı uyku durumunda coleridge'ın bilinçaltının ortaya çıkardığı bu dizeler de tıpkı dali'nin eserleri gibi gerçeküstücülük barındırmaktadır. döneminde alışılmamış bu şiir içeriği ve biçimi elbette ki pek hoş karşılanmamıştır. evet, her ne kadar romantik dönem duyulara açıktıysa da, henüz bu kadar sürrealist açılımlara da müsait değildi belli ki lord byron onu yayınlarken şiir olarak değil, "as a psychological curiosity*" adı ile yayınlamıştır. yine de coleridge, romantik dönem şairi olmasına rağmen, bazıları tarafından gerçeküstücülüğün başlangıç noktalarından sayılmaktadır.
dali'den nereye gitti olay.
getir'in röportaj veren kuryeyi işten çıkarması
-
işiyle ilgili en ufak bir şikayette bulunmamış, ülke ekonomisini eleştirmiş ve çok haklı bir gencin işten çıkarılma iddiası. sözlük bu genci yarı yolda bırakmaz tabii.
yaran olaylar
-
lise yılları, bir gün otobüse bindim bakırköy'den avcılar' a gidicem. bir baktım şoför bizim komşulardan biri. selam verdim, cüzdanı çıkarıp pasoyu gösterecektim.
(yüzünde kıyak yapıyor ifadesiyle, bir de göz kırpıyor)
- sok onu cebine sok sok.
ideal erkek boyunun 1.95-2.05 arası olması
-
hocam sen buna erkek demişsin ama bu bildiğin yat direği.
500 liralık saatin 20 liralık saatten farkı
-
adamın fakirlik dnalarına işlemiş, 500 liralık saati pahalı sanıyor.
yoktur hacı, ikisi de aynı. zamanı gösteriyor.
özgüven eksikliği
-
aslında özgüven eksikliğinin en kötü yanı kendini kötü görmek değil, diğer herkesi mükemmel görmektir. en boktan, en saçma insan bile size göre sizden iyidir.
oğuzhan koç'un yağış nedeniyle konseri terk etmesi
-
eşsiz tenor, halkı sesinden mahrum bırakmış resmen
(bkz: geniz eti)
bağırışından ne sattığı anlaşılmayan seyyar satıcı
-
yardıma ihtiyacı olan bir seyyar satıcı da olabilir.
- uuiiyyaeeaaağğğğğ
- kaç para o ?
- uiyyeeaağğğ
- anam yanıyormuş herif.
yakın arkadaştan bir anda soğutan şeyler
-
3 sene önce ayrıldığı sevgilisinden 3 senedir bahsetmesi.
bir anda olmadı ama yetti artık deyip görüşmüyorum.
recep tayyip erdoğan'la dalga geçen çin medyası
-
(bkz: dalga geçen ülke çıksın beyler cumhur kasıyor)
dünya lideri, dünya devi olacağız diye yola çıktık ama maskara olduk arkadaş gelen geçen dalga geçiyor bu nedir ya!!!
eski sevgilinin unutulduğu an
-
bi kaç saniye önceydi. niye hatırlattın lan it !
zaytung'un cinsiyetçi 8 mart paylaşımı
-
tebrik ediyorum çok yerinde olmuş. emekçi kadınları da bu tip kadınların popülizmine kurban etmemişler bravo.
gidin az ötede duyar kasın.