ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
boğaziçi dayanışması'nın ermeni soykırımı tweet'i
-
bu yüzden haklı konuları sahiplenip çok bağıran, örgüt desteği belli olan oluşumlara her zaman mesafeliyim.
heriflerin bir tane amacı var. bu ezik amaç uğruna bizim solcuları güttükçe güdüyorlar.
t: şaşırtmayan tweet.
erdoğan'ın sabah kalktığında söylediği ilk söz
-
bakın çok enteresan bir rüya gördüm.
çocukla sucuğu karıştıran adamın dramı
-
-okula gitmeden eğitim alınır mı sucuk ?
yüzde 5 peşinle daire veriyoruz daha ne yapalım
-
vucut dili ve ses tonu bir esnaftan cok kabadayivari.
daha cok "niye almiyonuz sayin aq larim" der gibi.
çok kötü bir insan olduğu düşünülen ünlüler
-
(bkz: recep tayyip erdoğan)
dieselpunk
-
atomic punk'tan ayrılmasında dikkatli olunması gerekir. dieselpunk 1930'lardan ikinci dünya savaşının sonuna kadar olan dönemin atmosferini kapsar. pervaneli uçaklar, içten yanmalı motorlar, her yerinden duman kusan tanklar gibi araçlar ile kendini tanımlar ve ikinci dünya savaşının renklerini sergiler. atomic punk ise her şeyin nükleer olduğu, radyasyonun zararının daha anlaşılmadığı için her yerde ortaya çıktığı, atom bombasının ikonik mantar bulutunun tanımlayıcısı olduğu bir tarzdır ve atmosferi "amerikan 50'leri", arkasındaki çatışmanın karakteri "soğuk savaş"tır. bu minvalde bakıldığında, fallout diesel punk değil, atomic punk'tır.
bu tarz benim
-
şu an nothing else matters çalıyor.
ve nur yerlitaş klip çekiyor. allah belamızı hala vermiyor, ben şaşırıyorum arada.
debe editi: arkadaslar daha fazla oylamayin. kac yillik sozlukcuyum en begenilen entryim bu olmamali.
insan kaynakları
-
türkiye'de çoğu firma için gereksiz bir birim- özellikle de patron şirketi olanlarda. daha çok biz ne kadar kurumsalız demek için açıyorlar. personelle direkt muhattap olmayalım, şu başvuranların da hepsiyle uğraşmayalım diye var. ama sanki küçük dağları onlar yaratmış. tarif edilemez bir ego patlaması yaşıyorlar. halbuki gözlemlediğim kadarıyla bütün gün işte bilgisayar başında takılıyorlar. bir tek ay sonu biraz yoğunluk oluyor.
maaşlar, puantajlar ile genelde muhasebe ve personel müdürleri ilgileniyor. işe alımı da teknik bilgi ve yetkinlikleri yeterli olmadığından son aşamada ilgili proje müdürü ya da "patron" değerlendirmeyi yapıyor. yurtdışında okumuş anadil seviyesinde yabancı dili olan başvuranları ezberden ingilizceleriyle test ederken de hiç utanmıyorlar. utanmak ne kelime, havalarından geçilmiyor.
edit 2: iş yerinde bilgisayar başında takılan ik'cılar rahatsız. haklı çıkardığınız için tişikkirlir
türkiye'de öğretmen maaşı ortalama 1700 euro
zeynep bastık'ın kocasının tepkilere cevabı
-
giderek büyüyen derken küçük edis'i kastetmediğini umduğum cevap.
george orwell
-
"güllere, kurbağalara, sanata inanırız.biliriz ki kurtuluş ancak bu yoldadır.siyasal alanda bulmayız kurtuluşu.çünkü seçtiğimiz kötüler arasında en iyi olandır.böylece aklımızı zedelemeden yurtsever oluruz." sözünün de sahibidir.türkiye gündemine paralel giden konuları işlediği kitapları, her dönem açıp bir kez daha okunmalıdır.
apple'ın beyaz eşya işine girmesi
-
bulaşık makinesinin fişi yalnızca kendine özgü olacaktır. senede 2 defa kopacak ve orjinalini almazsanız ben bu kabloyla bulaşık yıkayamıyorum ya orijinal değil galiba bu hatası verecektir.