hesabın var mı? giriş yap

  • tamam çok temiz değil ama korktuğum kadar da iğrenç değilmiş

    tanım: merdiven altı bir kokoreç imalathanesi görüntüleri.

  • ne yazık ki hesaplanması mümkün olmayan süre. ilişki yaşadığınız kişiye, süreye, ilişkide yaşadıklarınıza, verdiğiniz emeğe ve karakterinize bağlı olarak değişecektir.

    bu işin bir formülü yok ne yazık ki. sosyal medyadan takip etmeyi bırakırsan, sık sık görüşmekten vazgeçersen, aramazsan sormazsan bu süre de kısalır gibi çıkarımlar doğru gelmiyor bana.

    mesela; biz ayrıldığımızdan beri ne yapıyor, ne ediyor bilmiyorum. hiçbir yerden takip etmiyor, hiç kimseden kendisiyle ilgili haber almıyorum fakat ya bir yaşanmışlık, ya bir şarkı ya bir koku ya da herhangi bir şey hemen hemen her gün ve -yıllardır- bana onu hatırlatıyor. güzel bir hatıraysa gülümsüyor, kötü bir hatıraysa biraz daha iğreniyorum kendisinden. bu demek değil ki sonsuza kadar böyle sürecek ama ne zaman, ne şekilde sona ereceğini zaman gösterecek.

    ufak bir öneride bulunmak gerekirse; birini unutmadan başka birisiyle birlikte olmaya çalışmak, ayrıldıktan sonra en sık yapılan hatalar listesinde 1. sıradadır, bu hataya düşmeyin. 100 kişiye sorsanız, alacağınız en popüler bu olur, benden söylemesi. ayrıca günübirlik ilişkiler, önüne gelenle takılma durumları da sadece ânı kurtarır ama uzun vadede boşluğa düşürür. "senden önce, senden sonra; daha kaç vücut gerek bana, benim seni unutmama?" gibi şarkı sözleri durduk yerde yazılmıyor sonuçta.

    eyyorlamam bu kadar.

  • (bkz: 17 nisan 2020 ingiltere turkiye ucak seferi)

    bir hafta onceki ucusun ardindan karantimanin 7. gunundeyim.
    otruma düzenini ben de sorguladim, ancak mesafeyi ayarlamak icin 1 uçak dolusu yolcu icin en az 2 ek ucak daha sefere katilmaliydi. böyle yapılsaydı da bilet fiyatları çok daha pahali olacakti. hatta geçenlerde gördüğüm bir başlıkta, birileri £222 thy fiyati konusunda mizmizlanyordu ki thy'nin normal tarife fiyatlari bu civarlardadir.
    benim ucusum 222 pound, 3.5 saat londra -ankara ucusuydu.(ekleme: bunların yanı sıra uçuş prosedürleri ile ilgili hiç bir fikrim yok, belki öyle kolay değildir bunu ayarlamak)
    uçağa binmeden önce heathrow'da saatlerce bekledik, hiç kimse hava alanı yönetimine veryansın da etmiyor neden yeterli oturma alanı yok diye. yer yoktu oturacak, her yanım tulum- gözlük-maske giyinmiş çinli ile doluydu.

    ek olarak ankara'ya inişin ardından 3 saatlik otobus yolculuğu ve 14 günlük karantina süresinde tirnak makasindan camasir suyuna, yeni nevresimlerden su isticisina kadar tum ihtiyaclar a dan z ye hazir beklemekteydi. 4 kisilik odada tek basima kaliyorum, internetim ve cayir cayir yanan kaloriferler cabasi.
    ayrıca gunde 3 ogun taze yemek, su, cay, kahve gibi seyler ile birlikte ( et yemedigim halde etli yemeklerden dolayi sizlanmiyorum, sizlanamiyorum ) karantina sonunda herkesin gitmek istedikleri şehirlere nakil işlemlerini yükleniyorlar.
    durumumun ozetini ıngiltere'deki arkadaslarima bahsedince her birinin agzi acik kaldi, bedava oldugunu duyunca gozleri portledi. acik soyliyeyim nadir olarak ulkemle ovundugum durumlardan birini yakaladim ve en kucuk detayina kadar anlattim etrafima.

    not dusmeliyim ki gece gündüz tam korumayla bize yemek, temizlik hizmeti veren tüm emekçilere de minnettarım. onlar da kendilerini riske atmakta ve ellerinden gelen çabayı göstermektedirler, belki istemeye istemeye geliyorlardır işe, eminim lanet de ediyor sorguluyorlardir da. buna rağmen güler yüzlerini esirgemiyorlar bizlerden. uçuş sonrası stresli oluyor herkes, virüsun bulaşmış olma olasılığı, yorgunluk, uykusuzluk ve açlık biraz geriyor ve biraz buyurgan oluyor çalışanlara karşı, biraz daha dikkat etmek gerekir.