hesabın var mı? giriş yap

  • açılımı fear of missing out olan ve ''gelişmeleri kaçırma korkusu'' anlamına gelen, z kuşağı erkeklerinde daha sık görülen çağımız hastalığı.

    en tipik belirtiler:

    sürekli olup bitenden haberdar olmanın iyi tarafları kadar kötü yanları ve korkulması gereken seviyeleri de var. "gelişmeleri kaçırıyorum" hissi kişide zamanla takıntılı bir hal alabiliyor. sonucunda neler mi doğuyor? şöyle sıralayalım; siz de benzer hisler yaşayıp yaşamadığınıza bir bakın.

    * sürekli yeni bir bilgi akışı olduğu için kişiler herhangi bir bilgiye yeterince vakit ayırıp konsantre olamıyor; hemen bir yenisine geçiyor.
    * herhangi bir konunun derinine inilemiyor; eksik ya da yüzeysel kalıyor.
    * kimin nerede, ne yaptığına takılan kişi, kendisi dışında herkesin çok eğlendiği ve mutlu olduğu hissine kapılıyor.
    * sosyal medyada geçirilen zaman o kadar artıyor ki kişinin rutin hayatında aksaklıklara yol açıyor.
    * kişi çok yorgun olmasına rağmen konuşulanlardan geri kalmamak için arkadaş buluşmalarının hepsine gidiyor ve buluşmaya konsantre olamıyor.

  • kız arkadaşı, kız kardeşi veya annesinin çantasını tutmak zorunda kalan erkektir. durumdan ne kadar rahatsız olduğunu belirtmek için çantayı tutulmaması gereken hangi şekil varsa öyle tutar. saate bakar, volta atar, erkekliğini konuşturur. belli oluyor senin olmadığı o kadar kasmaya gerek yok koca yürekli adam.

  • mezarlıklarda sıkça rastlanılan bir ağaçtır.

    her mevsim yeşil kalması ve piramidal görünüme sahip olması bakımından pek çok kültürde ve inanç sisteminde ebediyetin simgesi olarak görülen servi ağaçları, geçmişten günümüze pek çok medeniyette mabetlerde ve mezarlıklarda en çok tercih edilen ağaç olmuştur. bu tercihte kültürel birikimin payını okumak isteyenler şu makaleye bakabilir: link

    bu tercihin ekolojik nedenleri ise şunlardır:
    serviler, bir nevi dezenfektan vasfı görmektedir. şöyle ki; gömülme işleminden sonra topraktaki mikroorganizmalar cesetleri en küçük birimlerine kadar ayrıştırır. bu ayrıştırmanın sonunda da açığa çıkan amonyak buharlaşarak, gaz halinde havaya karışır. bu da malum kokuya sebep olur. bu noktada serviler, topraktaki amonyağı temizleyerek, havaya amonyak geçişini büyük oranda engellemektedirler. ayrıca bulundurdukları reçine sayesinde de etrafa hoş kokular salmaktadırlar. kısacası malum kokuyu bastırmaktadırlar.

    servilerin mezarlıklarda tercih edilmesinin bir diğer nedeni ise diğer iğne yapraklı ağaçlarda olduğu gibi, kuruyup dökülen yapraklarının ağacın altında ve civarında öbek oluşturmamasıdır. servilerin yaprakları döküleceği zaman kuruyup, toz halinde uçuşmaktadır. bu nedenle diğer iğne yapraklı ağaçların aksine altında ve etrafında başka bitkiler daha rahat yetişebilmektedir. nitekim mezarların başka bitkilerle süslenebilmesi açısından daha elverişli ortam sağlamaktadırlar.

    kaynak:
    +mehlika afra cebeci- istanbul peyzaj kültüründe servi ağacının yeri (yüksek lisans tezi) - 2019.

  • her an gidebilecek olduğu düşüncesi olmasa o mala mülke kazık çakabilse ali ağaoğlu'na katlanmaya devam edecek demek. kadın pisliğin teki.

  • bugün hem rte'den hem de davutoğlu'ndan duyduğum laf obegi.

    bir yol mühendisi olarak tek sorum var.

    neden o guzergahlari direkt otoyol olarak projelendirip bir kerede yapıp cikmadiniz?

    dur ben cevap vereyim.
    rant.

  • oğlum üç buçuk yaşında, otizm spektrumu içinde bir çocuk. henüz konuşmuyor. bana babacığım diyerek sarılacağı günü görebilmek en büyük hayalim. birçok babanın farkında bile olmadığı, basit, küçücük bir şey benim hayalim evet.

    geçen gece eve dönerken, evlerden birinin balkonunda küçük bir kız babasına heyecanla bir şeyler anlatıyordu. babası hiddetli bir ses tonuyla "ceren sus artık allah belanı versin" diye bağırdı. o an içimden bir şeyler kopup gitti. buz gibi oldum.

    debe editi: otizmin farkında olalım. erken fark edilen ve eğitime yönlendirilen çocuklar birçok alanda başarılı olabilirler. otizm bir hastalık değil, farklılıktır.

    (bkz: #52401653)

    https://www.youtube.com/watch?v=m31gxcg8qiw

  • birisi lv cüzdan yazmış. lc waikiki sandım bi an. google'layıp anladım sonra.

    bu da benim fakirlik gösteren detayım olsun :(

  • olması gereken tavırdır.

    yeter ya, adamlar ne dese ferman sayılıyor

    kimse padişah değil. burası türkiye cumhuriyeti, laik bir hukuk devleti.

    isteyen zemzem içer isteyen rakı, bırakın ortaçağ zihniyetini

    üç beş marjinalin komplekslerine ve şahsi ego tatminine göre yönetilmeyecek kadar büyük bir ülkeyiz.