hesabın var mı? giriş yap

  • ortadoğunun ortasında abd menşeili bir devlet kurulacak, terör örgütü ypg/pyd'ye yani pkk'ya binlerce tır silah ışid ile savaş örtüsü altından yollanacak, bu duruma da ortadoğunun büyük devletleri sessiz kalacak. oldu canım başka ? güneydoğuyu da verelim mi ? doğu anadoluyu da ister misiniz tatlı niyetine ?

    olay kısaca şudur:

    orta doğuda abd destekli bir devlet kurulmak isteniyor. bu devlet kuzey suriye ve ikby topraklarını kapsıyor. türkiye'nin güney doğudaki tek sınır komşusunun bu ülke olmasıyla birlikte türkiye'nin ortadoğuyla bağlantısının kesilmesi isteniyor. otorite eksikliği sebebiyle varlığını sürdüren terör örgütlerine müdahalelerde bulunan ve sınır ötesi operasyonlar düzenleyen türkiye de bu devlet kurulursa hem içişlerine müdahalede bulunulduğu, hem de toprak bütünlüğünü tehdit eden operasyonel hamlelerden ötürü uluslararası alanda suçlanacak. terör örgütleri varlıklarını sürdürecek hem de bunu abd eliyle resmi yollardan yapacak.

    gelelim kısa ve uzun vadeli amaçlara:

    bu durum ortadoğu ülkelerinin ve çıkarlarına tamamen terstir. böyle bir devletin türkiye, suriye, ırak ve iranın tam ortasına yerleştirmek, ortadoğuya atılacak bir atom bombasından daha tehlikelidir.
    kuzey ırak ve kuzey suriye petrolleri abd'nin eline geçecek ve suriyeden alınan limanlarla ihraç edilecek, terör örgütleri ışidle savaş sonucunda vaad edilen topraklara kavuşacak, suriye ve ırak hem resmen bölünecek hem de petrol kaynaklarından arındırılacak. abd dolaylı olarak bu devlet üzerinden ortadoğuda söz sahibi olacak hem de bu devlet abd için bir ileri karakol görevi görecek. ayrıca on yıllardır her fırsatta sıcak sulara inmeye çalışan rusyaya set çekilmiş olacak ve amerikan himayesindeki bir ülkeyi işgal edemeyeceği için rusya'nın sıcak sular için tek şansı türkiye olacak. ( bu arada devletler, özellikle rusya, kendi çıkarları için herşeyi yapabilirler. uluslararası arenada duygusal düşünmek cahilliktir.)

    yapılanlara bakalım:

    iran ve türkiye aradaki soğukluklara rağmen büyük resmi gördükleri için( hani şu dalga geçilen büyük resim var ya, o !) aradaki husumetleri bir kenara bırakmışlar ve ortak çıkarları uğruna, ortadoğudaki yeni oluşumu engellemek için bir araya geliyorlar.
    ırak da bu bölünmenin başrol oyuncusu olarak el mahkum türkiye-iran koalisyonuna katılacak.
    suriyeyi rusya-türkiye-suriye üçgeninde değerlendirmek gerekir çünkü esad yönetimi ve rusyanın yakınlığını sağır sultan duydu. türkiye de 4 milyon suriyeliye ev sahipliği yapıyor ve en uzun kara sınırını paylaştığımız ülke. buradaki durumda rusya, suriyeyi bir ileri karakol olarak kullanmak isteyecektir. suriyenin bölünmesi, deniz kıyılarının azalması ve kuzey sınırında türkiye cumhuriyeti yerine abd ileri karakolu bulunması rusyanın en son isteyeceği şeydir. türkiye için durumlar rusyadan daha büyük önem arz ediyor. suriye 877 km ile en uzun kara sınırına sahip olduğumuz ülke. doğal olarak suriye'de oluşan her türlü olay bizi doğrudan yada dolaylı olarak etkiliyor. bu ülke yerine kürdistanın gelmesi türkiyenin bu sınırının tamamiyle güvensiz bir hale gelmesine sebep olacaktır.

    gelelim yapılacaklara:
    önce kurulmak istenen devlet hakkında kısa bir bilgilendirme:
    ırak'ın kuzeyinde kurulmak istenen kürt devleti land-locked olduğu için ( deniz kıyısı olmayan devletlere denir. dünyada bu durumda olan 44 küsür ülke vardır. komşu devletlerin sınırlarını açıp açmamasına bağlı olarak bu devletin statüsü doubly landlocked olabilir bu durumda olan da 2 ülke vardır.)petrol kaynaklarının aktarımı ve amerikayla lojistik ağ hava yoluyla sağlanacak, dolayısıyla hem abd- kürt devleti arasındaki lojistik bağlantı diğer ülkeler tarafından izlenebilecek, hem de maliyet ciddi oranda artacak. bunun sebebi uçaklar farklı ülkelerin hava sahasını kullanmak zorunda kalacak hatta bu hava sahası içerisindeyken uçaklara zorla müdahale ihtimali bile olabilir fakat uluslararası sular kullanılarak kurulacak bir lojistik hattı hem takip edilemez hem de izlenemez. dolayısıyla illegal hatlara oldukça müsahit. dolayısıyla bu ileri karakol devletin deniz bağlantısı olması çok önemli. bu durum da ancak suriyenin kuzeyinin alınmasıyla sağlanabilir.

    yapılacaklara, daha doğrusu yapılabilceklere gelirsek:
    1) rusya, esad yönetiminin garantörü olacak ve suriyedeki iç savaş; türkiye, rusya belki iran garantörlüğünde çözülecek.
    2) ırak'taki problemler türkiye ve iran garantörlüğünde çözülecek; kalıcı ve dominant bir kuzey ırak'ın temelleri atılacak.
    3) terör örgütleri tamamen temizlenecek ve stabil bir ortam yaratılacak.

    tabi bunlar temennim ve 5 ile 10 senelik bir periyotta gerçekleşebilecek gelişmeler.

    sonuç olarak:
    orta doğudaki güçlü devletlerin bölgesel sorunlara el atması uluslararası oyuncuları saf dışı bırakıyor. bu durum amerika gibi oyuncuları rahatsız ediyor çünkü aslan payını alacakken bu gidişte koca bir nah alacaklar. bu sebeple de ellerine geçen tüm kozları kullanıyorlar.

    edit: bilgi düzenleme

  • harika olmuş taylor swift albümüdür, günlerdir doyamadım dinlemeye.

    taylor swift’i fanı olmasam da senelerdir dinlerim. bu sürpriz albümü bana o kadar iyi geldi ki... hangisi daha iyi oldu bilemiyorum, tam sevdiğim tarzda yapması mı yoksa yeni şarkılara ihtiyaç duyduğumda çıkarması mı? yine de söyleyebilirim ki benim en sevdiğim albümü bu oldu. daha önce dile getirenler olmuş ben de tekrarlayayım; hiç taylor swift dinlemeyen bile severek dinler bu albümü, zaten poptansa biraz daha alternatif türünde.

    ilk dinlendiğinde bütün şarkılar aynı gibi gelse de zamanla hepsi kendi yerini buluyor. genel olarak çalma listesindense albüm dinlerim, aşağı yukarı her albümde atladığım 1-2 şarkı* olur. bu albümde çoğu şarkı aynı tempoda olmasına rağmen olmadı. sevmediğim bir şarkı bulamadığım gibi en sevdiklerimi de sıralayamıyorum*

    gerçekten deneyimlemeye değer albüm, ben o kadar çok sevdim ki plağını da alacağım.

  • avukat olmayanlar için de oldukça kullanışlı olabilen cihaz, ayrıca en güzel yanı, eşiniz de avukat olmadan bu konfordan yararlanabilir.

    avukat demiş miydim?

    avukat.

  • her şey eskiden aldığım bir ürünün markasını hatırlamadığım için sipariş listemi kontrol etmemle başladı. alta doğru indikçe bir siparişimin hala kargoda olduğunu gördüm. üzgünüz biraz geciktik yazıyordu
    görsel

    biraz geciktik dedikleri tarih ne mi?
    görsel

    görünce yok canım sistemsel bir hatadır olur mu hiç öyle şey dedim. dedim çünkü bu bir bağış maması yani geldik sizi bulamadık gibi bir durum söz konusu olamaz.
    görsel

    iletişim kısımından sorunu yazınca beni bugün arayacaklarını söylediler. ben de tmm dedim. evet biraz önce aradılar siparişimin teslim edilmediğini ama en en fazla 1 yıl önceki siparişlerin parasını iade edebildiklerini, eski yıllar için bir hakkımın olmadığını ama yaşanan bu olaydan ötürü bana 50 liralık hediye çeki tanımlayabileceklerini söylediler.

    duyunca sinir oldum. yahu bu sizin organize ettiğiniz bir bağış zaten. biz adres bile girmiyoruz siz direkt yedikule barınağına gönderiyorsunuz. kargoluk bir durum yok burda, bu tamamen sizin hatanız. ben kurumsal bir şirket diye doğal olarak kontrol etmedim ulaştı mı diye.

    hadii diyelim oldu bir hata iyi de 7 senedir ulaşmayan kargo mu olur sizin sisteminiz bunu görmüyor mu bu dijital çağda?

    üstüne üstlük ne demek 1 yıldan geriye siparişte hakkınız yok, ne demek 7 yıl önceki mamanın aynı parasını çek diye vermek. alın bakalım aynı ürünün şimdiki en ucuz fiyatı kaç
    görsel

    cem yılmaz'a reklamda oynaması için milyonlar verirken büyük güvenilir firma olan bu şirket kendi hatasını telafi etmeye gelince, çook üzgünüz ama 1 yıldan önceki siparişler için ne yazık ki bir şey yapamıyoruuuuz ama neyse al şu 50 lirayı da 2 kilo salatalık alırsın bizden olsun hadi naş diyor.

    trendyolundan , gittigidiyoruna, n11 inden , amozonuna, çiçek sepetinden ve daha bir sürü e ticaret sitesinden alışveriş yapıp her birinde çeşitli sorunlar yaşadım amaaa hiçbiri sizin kadar utanmaz değildi bir şekilde hatalarını telafi ettiler.

    7 yıldır üstüne yattığınız para bir bağış parasıydı. yapmanız gereken şey o mamanın bugünkü parasını iade etmekti. 240 liralık ürünün 50 lirasını yatırdınız (ha pardon onu da yatırmadınız 50 liralık alışveriş yapacağım bir de sizden) ve siz güvenilir bir firmasınız öyle mi?

    yok bu soru retorik bir soru.
    asıl merak ettiğim benim gibi fark etmeyen kaç insanın parası kaldı burda?

    edit: bu yazdığım şeyler gerçek olmasa bu şirket tutup bana ticari itibarı zedeleme davası açar. yapamaz neden? çünkü gerçek, çünkü kanıtlanabilir.

    benim de hesap geçmişimde teslim edilmesine rağmen edilmedi yazanlar var. tmm bu olabilir de 3. fotoya bakın bu kargolar 10 günde bir özel araçla toplu teslim ediliyor standart kargo değil bu. ayrıca bana teslim edilmediğini hepsiburada söylüyor. hadi onlarda aslında teslim edildi ama o kadar eskiye kadar araştırıp yorulmak istemiyorlar diye böyle söylüyorlar da burda yapılacak şey basit, benim içimi rahatlatmak. ya aynı ürünü bağış yaparsın ya da o ürünün güncel fiyatını iade edersin.
    başlığı açarken olmasını umduğum şey de buydu,
    görsel
    peki buraya yazınca bir şey yaptılar mı? iletişim bilgilerimi aldılar. sonuç, 50 liralık çek neyine yetmiyor kardeşim.

    son olarak umarım bundan etkilenip bağış yaptığınız yerlere yapmaktan vazgeçmezsiniz. işini düzgün yapan yerlerde var. örnek, https://yhkkd.com/
    bu dernek yük hayvanları için kuruldu. burda yazın ölesiye çalıştırılıp kışın ot yemesin, masraf olmasın diye ölüme terk edilen eşekleri kurtarması var.
    . aynı organizasyon kedi köpeklere de yardım ediyor. sayfayı inceleyince görürsünüz. çoğu kişi yazıık diyip geçiyor. siz geçmeyin.

    yakışıklı mahkumunuz michael scofield'un mezar taşında yazdığı gibi,
    bu dünyada görmek istediğin değişimin kendisi ol

    edit 2: demin bir kez daha aradılar. bana yanlış bilgi verildiğini, aslında teslim edildiğini söylediler. bu gerçekse de ilkinde teslim edilmediğini söyleyen de kendileri idi ve bu durumda yapılacak şey çok basitti, aynı ürünü bağış olarak göndermek.

    bu benim kendi kişisel alışverişim olsa 7 yıl sonra bunu fark etmek benim mallığım olduğu için lafını arkadaş ortamında dahi etmezdim. bağış ürünü olduğu için hassas davrandım, karşıdan da bunu beklerdim.

    telefonu kapatırlarken ama 50 liralık çekinizi geri almadık diyorlar. gerçi karşı taraf attığım kahkahayı duydu ama bir kez de burdan yazayım çook teşekkürler hepsiburada :)

  • muhtemelen biz türklerin biyolojik düzenini tanımaya çalışırken sıçacak telefon..

    gece 02.30'da üç çeyrek ekmek kokoreç gömen adamın biyolojik özelliklerini hesaplamaya çalışsan ne olur amk.

  • (bkz: az bilinen efsane duyarlar)

    edit: bu tiplere zaman zaman sjw de deniyor. türk halk diliyle "havadan nem kapan" tayfa olarak da bilinirler. yine bu tipler, linç olarak da adlandırılan av vakti yaklaşınca duyar kasarlar ve birinin ağzından çıkacak en ufak kelimeye bakarlar.

    edit2: bunlar değişik adamlar. tarihte bu oyunu geliştirenler, yani taşların elle yapıldığı zamanda yaşayan kişiler; her bir taşı sanat eseri kabul ediyor ve taş yapan ustalar oluyor. böylesi değerli bir şeyi dayanıklı malzemeden yapmak lazım ama taşların da karışmaması, net bir şekilde seçilmesi, zeminle de uyum içinde olması gerekiyor. mantıklı olarak da fildişi ve koyu renkli taş kullanmak akıllara gelmiş. bunu, buradan alıp nelere bağlıyorlar.

    edit3: bir de "neden kadın yok?" denmiş. iyi de taşların türkçe isimleri, erkek de değil: piyon, kale, fil, at, vezir. sayarsan bir tek kral var. hem bu bir savaş simülasyonu. oyunun ortaya çıktığı tarihlerde, kaç savaşta kadın var? hem vezirin birçok dildeki karşılığı da "kraliçe" olarak geçmekte.