ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
the kiss
-
farklı ressamlar tarafından yapılan ünlü tabloların ortak adı.
sırasıyla bu meşhur tablolardan kısaca bahsetmek istiyorum.
öncelikle the kiss dendiği zaman ilk akla gelen resim olarak (bkz: gustav klimt)'in 1907-1908 yılları arasında resmettiği meşhur tablosu var. resmin farklı yorumları mevcut. resimde bir erkek tarafından sağ yanağından öpülen bir kadın figürü resmedilmiş. kadının yüz ifadesi ve duruş pozisyonu farklı yorumların ana sebebi. kadın çiçeklerden oluşan bir zeminin bittiği yerde dizleri üzerinde durmaktadır. resimde erkeğin durumu daha istekli ve aktif bir izlenim uyandırırken kadın figürü ise kimilerine göre çekingen kimilerine göre de şuçlu psikolojisini yansıtmaktadır. yorum size kalmış...
the kiss adında ikinci tablomuz ise (bkz: edvard munch)'ın tablosu. edvard munch'ın the kiss adında birden fazla resmi var. genel olarak resimlerde yüz ifadelerinin silik olması ortak özellikleri. edvard much'ın koyu renkleri daha çok tercih ettiğini de söyleyebiliriz ayrıca.
üçüncü sırada ise italyan ressam (bkz: francesco hayez)'in 1859 tarihli tablosu. hayez'in tablosu ayrıntı ve detay yönünden oldukça dikkat çekici. ayrıca resimde öpüşen çiftimizin son derece net duruşu ön planda bulunuyor.
şimdilik bahsedeceğim resimler bunlar. yorum ve değerlendirme kişiden kişiye değişebilir tabii ki... yorum ve beğeni sizin.
sözlükçülerin karayolundaki hız rekorları
-
taksim meydanı - istiklal caddesi istikameti
13 km/s... (filme yetişecektim)
ekşi itiraf
-
ilkokul öncesi dönemler...
"hakan peker'in son kasedi çıktı" haberini duyunca "son kasedi çıkmış, başka kasedi çıkmayacak artık" diyerek ağlamıştım. hadi son kasedinden kastedileni yanlış anlamam önemli değil de hakan peker be abi..
yaran facebook durum güncellemeleri
-
"gevşeklik, ümit besen'in eski sevgilisine nikah şahitliği yapmasıyla başladı. "
sevgilinin söylediği unutulmayan sözler
-
sen bende daha iyi bir insan olma isteği uyandırıyorsun.
nick'inden pişman olan yazar
-
ne desem bilemedim :(
türk gencinin ömrünü mahveden üç şey
-
vize
final
bütünleme
kadınların yaptığı korkunç hatalar
-
kadınlara değer vermeyen erkekler yetiştirmek bunlardan biridir..
plüton'un gezegenlikten çıkarılmasının asıl sebebi
-
gezegenlere benzememesi.
güneş sisteminde iki çeşit gezegen var.
terrestrial planets (dünyamsı gezegenler) merkür, venüs, dünya, mars.
jovian planets (jüpiterimsi gezegenler) jüpiter, satürn, uranüs, neptün.
plüton bu iki cins gezegen sınıfına da sokulamaz. daha çok ceres, eris, haumea, makemake gibi gök cisimlerine benzer. bu nedenle gezegen sınıflamasından çıkarılmıştır. bunlara plutoids (plütonumsular) veya dwarf planets (cüce gezegenler) diye yeni bir sınıflama yapılmıştır.
ek: plüton amerikalıların bulduğu tek gezegen olduğu için gezegenlikten çıkarma işlemi abd'de büyük bir tepki ile karşılanmıştır. ama eris'i keşfederek plüton'u gezegenlikten çıkaran da yine bir amerikalıdır. adamın twitter adı bile plutokiller.
ileri okuma için:
how i killed pluto and why it had it coming - mike brown
(kitabın başlığını çevirmek isterim: plütonu nasıl öldürdüm ve bunu neden hak etti)
the pluto files: the rise and fall of america's favorite planet - neil degrasse tyson
umut sarıkaya
-
yarıcı cümlelerin yazarı.
benim de söyleyeceklerim var kitabından:
"aylaklığa övgü kitabından çok etkilendiğini söyleyen bir kadın, şimdi benden set üstü ocak taksidine girmemi istiyorsa ben o kitabı yakarım aga!"
sayın sarıkaya, lütfen çok yaşayın ve çok yazın, çok çizin!
ailenin komik kısa mesajları
suriyelilerin miting için bastırdığı afiş
-
çok kasmayalım savaşırız diyelim kaçarlar zaten.
t: yüzsüzlüktür, terbiyesizliktir.
edit: mobil klavye azizliği. yüzlülük, yüzsüzlük olarak düzeltildi.