hesabın var mı? giriş yap

  • bugün ilk defa düzenli beslenme, hareket, spor vs. ile gerçekleşebileceğini keşfettiğim olay! aman yarabbim ben bugüne kadar bunu neden hiç düşünemedim, neden bilmedim??? oysa ben 28 senedir makreme örerek kilo vermeye çalışıyordum!!!! bir ara kağıttan gemi yapıp yüzdürerek kilo vermeyi de denemiştim ama o da işe yaramadıydı. dur ben şu düzgün beslenme olayını bir deneyeyim iyi mi? bir kez daha günü kurtardın, teşekkürler sözlük :))))

  • türkiye’nin çeşitli bölgelerinde meydana gelen yangın, sel vb. doğal afetler için açtığımız ve sol frame’e sabitlediğimiz bu başlıkta; afetlerde maddi manevi zarar gören ve yardıma ihtiyacı olan afetzedelerle, afetzedelere destekte bulunmak isteyenleri bir araya getirmek istiyoruz.

    bu başlık altında; doğal afetlerde evlerini kaybedenlerin kalacak yer, yeme içme, giyecek vb. taleplerini karşılayabilir ve afet bölgelerine yardıma giden gönüllü ekiplere destek olabilirsiniz.

    hepimize geçmiş olsun diyoruz.

  • birçok farklı dava kapsamında uzun süre tutuklu kalmış subayların konuk olduğu program. açıp izlemenizi tavsiye ederim. bomba gibi bir yayın olacak gibi duruyor.

    konuklar:

    emekli koramiral kadir sağdıç
    emekli tümamiral semih çetin
    emekli binbaşı levent bektaş
    emekli deniz kurmay albay ali türkşen
    emekli kurmay albay eray güçlüer
    emekli kıdemli albay prof. dr. tayfun uzbay

    özellikle semih çetin öyle şeyler anlatıyor ki, zamanında birilerinin savcılığını yaptığı davalar sayesinde kimlerin hangi görevlere nasıl getirildiğini, nerelere nasıl sızdırıldığını görmemizi sağlıyor.

    edit: hepsi adeta birer galaksi olan komutanları yayına çıkarıp 3 kuruşluk aklıyla sürekli konuşmalarını kesen ahmet hakan'ın çirkinleştirdiği yayın.

    karşındaki adam tayfun uzbay!! ve bu adam 'ben şizofreninin tedavisini buldum, milyarlarca dolarlık bir sektörü tehlikeye attım, bundan dolayı beni tutuklamış olabilirler diyor.' ahmet hakan efendi de 'sadede gelelim' diyor. yahu bu bilgi bile fetö denen şeyin yalnızca fethullah gülen'e bağlı bir grup insandan oluşmadığını, arkasında çok daha büyük küresel güçlerin olduğunu ortaya koyuyor.

    sen ne biçim gazetecisin, ne biçim televizyoncusun be adam? böyle bir bilgiyi sen nasıl geçiştirebiliyorsun? yazıklar olsun.

    edit2: 3.5 yıl yok yere tutuklu kalmış ali türkşen 'bunların bir amacı vardı bizi de onun için harcadılar, ben hakkımı helal ediyorum' diyerek noktayı koymuştur. sonrasında söylediklerini de burada yazmaya bile yürek yetmez. bu memleketi böyle adamlar kurdu, böyle adamlar yaşatacak.

    edit3: simbolmina'nın uyarısıyla linki değiştiriyorum. programın tamamı için: *

  • dibe vurduktan sonra tavsiye verilmesine gerek yoktur. dibe vura vura bilgelesecek, gözlerini acacak ve ayaga daha guclu bir halde kalkacaktir.

    "bir musibet bin nasahattan iyidir" demisler bu durumla alakali.

  • bu tur adamlarin hayat boyunca aradigi $ey rakam'dir.. bir rakam bulduklari zaman hemen onu hesaplayip saglamaya onunla ilgili ilginc gercekleri cikarmaya cali$irlar.. ornek verecek olursak kahvede ya da berberde bir muhabbet gecer "ismet abi bak insan damarlarini uc uca ekleyince dunyayi 7 kere dolaniyormu$" denir denmez hesaplayan adamimiz trigger olur ve ba$lar: "dur hikmet hesaplayalim.. dunyanin cevresi 40 bin km.. 7 kere dolandigina gore dort kere 7 28 yakla$ik 280 bin km uzunlugunda bizim tum damarlarimiz.. her damar 1mm kalinliginda desen ortalama olarak senin kilon kac 87 mi.. bol 87 carpi 1500 bolu 2 arti 5.. bak dogru hesaplami$lar.."

    super matematik bilgileri yoktur ama dort i$lemi cok hizli cabuk yaparlar bundan keyif de alirlar..

    (bkz: ogreten adam ve oglu)

  • her sipariş için default olarak:
    "zeytin olmasın. soğan olmasın. turşu olmasın."

    bir gün çorba mı ne istemiştim, getiren çocuk "abi çorbada ne arar zeytin, ne arar turşu" demişti.

  • nevrotik, karanlık, karmaşık rollerin efendisi.

    22 nisan 1937 tarihinde dünyaya gelen sanatçının annesi june frances nicholson, new york’ta 17 yaşında bir dansçıydı. oğlunun doğumundan altı ay önce elkton’da şovmen donald furcillo ile evlenmiş. ancak jack nicholson, anneannesi ethel may ve dedesi john joseph tarafından büyütülmüş. onları 37 yaşına kadar anne babası, gerçek annesini ise ablası bilmiş. jack nicholson'ın hayatını araştıran ve bu durumu ortaya çıkaran time dergisi , nicholson’ın isteğiyle bu olayı 1980’e kadar haber yapmamış. anneannesi 1963’te, annesi de 1970’te vefat eden nicholson babasının kim olduğunu asla bilmedi.

    hollywood’a ilk girdiğinde william hanna ve joseph barbera’nın mgm çizgi film stüdyosunda çalıştı. william hanna ve joseph barbera isimlerini nereden hatırlıyoruz derseniz tom ve jerry, taş devri gibi efsane çizgi filmlerin çizeri olurlar kendileri.

    henüz 21 yaşındayken the cry baby killer isimli filmde rol almıştır. filmin yapımcısı roger corman ile samimi olunca, onun küçük bütçeli birkaç filminde daha oynamış.

    1967’de kendi yazdığı `the trip` filminde yolunun kesiştiği dennis hopper’ın 1969 yapımı `easy rider` filminde oynaması hayatının önemli noktalarından birisidir ki bu filmde hayat verdiği sarhoş avukat karakteri ile ilk kez en iyi yardımcı erkek oyuncu oscar’ına aday gösterildi. bundan bir yıl sonra bob rafelson’ın five easy pieces isimli filminde eroica dupea karakterini canlandırdı. bu rolle bu kez en iyi erkek oyuncu oscar ödülüne aday gösterilmiştir.

    milos forman’ın 1974’teki guguk kuşu yani one flew over the cuckoo’s nest filmi ise nicholson'ın zirve performanslarından birisidir. akıl hastanesindeki `randle patrick mcmurphy` adında bir deliyi izleyenleri neredeyse gerçek bir deli olduğuna inandıracak şekilde oynamıştır. hatta rolüne hazırlanırken, çekimlerin yapılacağı hastaneye bir ay önceden takma isimle yattığı bile rivayet edilir. bu performansıyla o yıl en iyi erkek oyuncu oscar’ını kazanmıştır. “bu ödül her yerde olduğu gibi, akademi’de de pek çok delinin bulunduğunun ispatıdır.” demiştir.

    1980 yılında stanley kubrick’in stephan king’in romanından uyarladığı the shining filminde jack torrance rolüyle hafızalara kazındı. o ve ailesi sırlarla dolu otelde kar yüzünden mahsur kaldığında, jack yavaş yavaş delirirken her mimiğiyle izleyicileri kabuslara boğdu. otelin labirent gibi koridorlarındaki kovalamacalar sinema tarihinin en heyecanlı sahneleri arasındadır.

    1989’da sinema tarihinin en ikonik kötü kahramanı joker rolüyle karşımıza çıktı. tim burton’ın müthiş gotham evreninde aslında başta joker’i oynaması için james woods, willem dafoe, david bowie ve tim curry gibi isimler düşünülmüş. ama batman’in yaratıcısı bob kane ve 1979’da filmin haklarını alan michael uslan’ın tercihi jack nicholson'dan yana olmuş.

    1997’de obsesif kompülsif bozukluğa sahip yazar melvin udall’ı canlandırdığı as good as it gets, filmi ile üçüncü ve son oscar ödülünü kazandı.

    usta sanatçı aday gösterildiği oniki oscar ödülünün üçünü almıştır. nicholson, 1975'te one flew over the cuckoo’s nest ve 1997'de as good as it gets filmleri ile en iyi erkek oyuncu; 1983 yılında terms of endearment ile de en iyi yardımcı erkek oyuncu kategorisinde oscar’ın sahibi oldu ayrıca onaltı kez aday gösterildiği altın küre’nin de yedisini kazanmıştır. 1994 yılında amerika film enstitüsü’nden ömür boyu başarı ödülü’nü aldığında bu ödüle sahip olan en genç oyuncu olmuştur.

    jack nicholson'ın, reddettiği pek çok büyük yapım yer alıyor. bunlardan sanırım en önemlisi the godfather filmindeki michael corleone karakteridir. bunun dışında rol almayı reddettiği filmler arasında caligula, nixon; reddettiği büyük roller arasında da three kings‘de george clooney‘nin canlandırdığı karakter, one hour photo‘da robin williams‘ın canlandırdığı karakter ve bob thornton’ın bad santa‘da canlandırdığı karakter yer alıyor.

    koyu bir los angeles lakers taraftarıdır, tüm maçlarını ön sıradan izler.

    daha detaylı bilgi için:
    https://tr.qwe.wiki/wiki/jack_nicholson?

  • saçma sapan iş.

    rezalet puanım 9/10. 1 puanı da tayyipsever gurbetçi olabilme ihtimalinden dolayı kırdım.

  • adam koynundan şırdan çıkarıp yiyor.
    ve bunu uçakta yapıyor.
    ve bunu videoya çekiyor.
    ve bunu internete koyuyor.
    ve allah parayı tüm bu barzolukları yapan adama veriyor. bana da geçim sıkıntısı, düşük gelir, fakirlik standartı veriyor.
    tuhaf..!

    t: şırdancı memo için önemi olmayan olay. gerekirse özel uçak tutar. para çok.

  • ispanyolların öğrenci yemeği.

    ispanyol öğrencilerin yaptığı şekilde hazırlanışı şöyledir:

    patatesler küp şeklinde doğranarak derin yağda kızartılır. az miktarda ufak doğranmış soğan da bu derin yağın içine ilave edilir. soğanlar yerken ağzınıza pek gelmeyecek ama tadını ve kokusunu alacaksınız. bu sırada büyükçe bir kasede yumurtalar tuz eklenerek çırpılır. yumurta sayısına patates miktarına göre karar verilir, patatesler yumurta içinde yüzmeyecek. patatesler kızardıktan sonra tavadan yağı süzülerek alınır ve çırpılmış yumurtanın içine konur. bu karışım az yağlı başka bir tavaya serilir ve kısık ateşte karıştırmadan pişirilir. bu ikinci kızartma işlemini ilk tavadaki yağı alarak onda da yapabilirsiniz. altı kızardıktan sonra bir tabak yardımıyla -ya da havaya fırlatarak- ters çevirilir. uzaktan bakıldığında böreğe benzeyen omletiniz hazır olduğunda sıcak olarak servis edebilirsiniz. mayonez ve kekik de pek bir yakışır. afiyet olsun.