ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
annenin whatsapp kullanması
-
annenin dijital terliği.
bekçinin 5 bin 71 tl öğretmenin 4 bin 13 tl alması
-
3.5 yıllık mühendisim. geçen müdür kenarıya çekti. sadede gelecek olursak bey maaşınıza 500? zam geldi dedi. yani dedim 3500? oldu. evet dedi. sustum. ne düşünüyorsun diye sordu. dedim ki elimden geleni yapıyorum, yapacağım. doğru ya da yanlış bir iş etiği vardır, bunu çiğnemem. ama az dedim. biliyorum dedi. sustuk. onluk bir iş olmadığını biliyorum. onun da elinden bir şey gelmiyor.
maalesef ki beterin beteri var. gelecek adına pek bir ümidim yok. onlar da biliyor daha iyi bir iş bulsam bırakacağımı.
şu anda tüm birikimimi kendime harcıyorum ve kenarda bir ay yetecek param yok. kendimi geliştirip gitmek istiyorum ama annemi bırakmak da zor. türkiye’de aha böyle başlıklara içimi dökerek ömrümü tamamlayacağım.
zengin olmasına rağmen lüks araç kullanmayan erkek
-
standart avrupalıdır. zengliği lüks arabaya binmek olarak algılamaz, araba onun için kısa/orta mesafe ulaşımını sağlayan araçtır sadece. ihtiyacını görecek olan aracı alır, elindeki kaynakları hayat kalitesini yükseltecek başka şeylere aktarır.
oje süren erkeği normalleştirmeye çalışmak
-
normaldir.
bu entry'i şu videomda açıkladığım için buradan kaldırdım.
edit: aileme küfreden terbiyesize sesleniyorum, senin anneni normalleştirmişler. asıl ahlaksızlık bu yaptığındır.
yaran facebook durum güncellemeleri
-
osmanlı'da, soğuklar arttığı zamanlarda herkes içilsin diye evinin önüne sıcacık latte koyarmış. inceliğe bakar mısın.
her zaman kaybedecek erkek davranışları
-
yanlış kadını çok sevmek.
anneanne ile diyaloglar
-
- napıyorsun?
- yazı yazıyorum, sözlük gibi, rehber gibi bir şey...
- para veriyorlar mı?
- yok
- enayi misin sen?
ali ismail'in yediği dayak
tuğçe kazaz
-
vaziyet alın çok yakında kürt olduğunu iddia edebilir.
edit: işbu entry 7 haziran 2015 genel seçimleri sonuçlarına göz kırpmıştır.
gemileri yakmak
-
tanım: yaptığı şey de artık dönüşü olmamak, her şeyi bütün sonuçlarıyla göze almak anlamında kullanılan deyim.
her deyimin kendine özgü bir hikayesi olduğu gibi bunun da ilginç bir hikayesi var elbet. zamanında emevi komutan tarık bin ziyad, ordusuyla birlikte cebelitarık’tan ispanya’ya geçmiş, eh ispanya kralı durur mu, daha büyük orduyla bunların üzerine doğru gelmeye başlamış ya da askerler arasında böyle bir dedikodu almış başını gitmiş, gerçek olduğuna inanılmış. orduya korku salınmış bir kere. tarık bin ziyad da bunun üzerine, ordusunu yüksek bir tepeye çıkarmış, aralarından seçtiği kişilere de geldikleri gemiyi yakmalarını emretmiş. şaşkın askerler ve tarık bin ziyad, koskoca geminin alev alev yanmasını izlemişler hep birlikte. gemi yanıp kül olduktan sonra, bu deli yürek komutan, askerlerine dönüp, askerlerim gördüğünüz gibi artık geri dönüşümüz yok, gemileri yaktık, ya gelen ispanya ordusunu yeneceğiz ya da öleceğiz, ona göre savaşın! demiş. sonuç olarak tarık bin ziyad’ın ordusu ispanya kralını yenip endülüs emevi devletinin temellerini atmışlar.
gün içinde kullandığım deyimlerin hikayesini okumak, araştırmak hoşuma gidiyor bu da etkilendiğim hikayelerden biridir.
insanın hiçbir fedakarlıktan kaçınmadan, gerekirse ölümü göze olabileceği durumlarda kullanılan anlamı derin bir deyimdir.