hesabın var mı? giriş yap

  • orjinali ingilizce olan ve en az 18 dile çevrildiği bilinen “happy birthday to you” isimli şarkı ilk olarak bir anaokulu öğretmeni ve piyanist tarafından “good morning to you” ismiyle bestelendi. şarkının bestelenme amacı anaokulu öğrencilerine yönelikti. ticari veya profesyonel bir amacı bulunmuyordu. şarkı, patty ve mildred hill isimli iki kız kardeş tarafından 1893 yılında bestelenmişti. şarkı bu haliyle, yani bir “günaydın şarkısı” olarak iki kız kardeşin anaokulları için yazdığı “şarkı hikayeleri” isimli 1893 tarihli kitapta yer aldı.

    şarkının bir doğum günü şarkısına ne zaman dönüştüğü ve bu haliyle sözlerini kimin yazdığı ise bilinmiyor. ancak “happy birthday to you” ismiyle ilk olarak 1924 yılında bir kitapta basıldı. şarkı, 1930’larda popülerleşmeye başladı. 1935 yılında ise şarkıyı besteleyenlerin diğer kız kardeşi olan jessica hill bir dava açarak şarkının telif haklarını satın aldı. bugün de bu şarkı ticari amaçla kullanıldığında hill vakfı’na telif ücreti ödenmesi gerekmektedir. telif hakkının sahibi olan şirket, bu şarkıdan yılda iki milyon dolar kazanmaktadır.

    guinness rekorlar kitabı’nın 1998 tarihli araştırmasına göre “happy birthday to you” bütün dünyada en çok bilinen ingilizce şarkı unvanına sahip.

    kaynak

  • olm clio mlio diye sürekli boş konuşmayın.

    bir insan araba almak istiyorsa,

    beklentileri vardır tamam mı? bak aptala anlatır gibi anlatacağım. beklenti dedik. işte bu beklenti dediğimiz şey çok önemlidir ve karşılanmayı bekler. çünkü ne istediğini bilen insanlar beklentileri eşliğinde hareket eder.

    -araba alacağım.
    -beklentin ne?
    -0 olsun 60.000 tl'nin üzerine çıkamam

    deyince otomatik olarak a3 gidiyor. bak gördün mü? bak. yok? puf. gitti.

    herkes salak siz akıllı. azıcık akıllı uslu olun. ergen irileri gibi bmw mercedes diye koşturup durmayın ortalıkta. o arabalara binecek paran yoksa ucuzunu kovalamaya çalışma. bütçenin el verdiği uygun bir araba al. çünkü sonra vergisini ödeyemeyeceksin, yedek parçasını bulamayacaksın. sonra vuracaksın bir yere, kaskon da yok. yatıracaksın evin önünde arabayı. cin olmadan adam çarpmaya çalışmayın.

    ve tekrar söylüyorum, insanlar salak değil. sen de çok akıllı değilsin. kusura bakma biraderim. gerçek bu.

  • boyner holding yönetim kurulu başkanı cem boyner'in, berkin elvan'ın ölümü nedeniyle bugün tüm boyner mağazalarında uygulanmasını istediği maddeleri içerir.

    cem boyner'den kurum içi gönderilen e-mail'de şu ifadeler kullanıldı:

    "tüm mağazalarda müzik yayınını durdurun bugün. mağazalardaki müşteri etkinliklerini iptal edin, bugün ve yarın. tüm mağazaların wi-fi şifrelerini iptal edin hemen. vatandaş istediği yerden haberleşme imkanına sahip olsun.

    kritik noktalardaki mağazalarınızın hassas, evi uzak olanlarda olan, fiziki açıdan ilgiye ve desteğe ihtiyacı olabilecek personeli erkenden evine gönderin.

    mağazalarınıza sığınabilecek vatandaşlara yardım için su, ilkyardım malzemesi vs. eksiksiz bulundurun.

    bu güzel halkı allah korusun ama biz de bize düşeni eksiksiz, kimseyi ayırmadan yapacağız.

    sorusu olan, önce sorusunu vicdanına sorsun, gereğini yapsın, sonra isterse şirketine, merkeze sorsun.

    allah utandırmasın..."

    "sorusu olan, önce sorusunu vicdanına sorsun, gereğini yapsın" kısmı duygulandırmıştır.

    linki

    edit: boyner, geçen yıldan bu yana satışlarını %51, karını ise %58 civarında artırmış, halihazırda reklama fazla ihtiyacı olmayan bir mağazalar zinciridir. bilgilerinize;

    satış hasılatı 2012: 935,000,000 tl - satış hasılatı 2013: 1,415,000,000 tl

    kar 2012: 6,870,000 tl - kar 2013: 10,880,000 tl

  • balkonda gündüz vakti uzanmış film izliyorum, hangi film hatırlamıyorum; derken bir sahne geliyor, etraf karanlık, karakterle göz göze geliyorum, "hmm korkuyu, çaresizliği çok güzel yansıtmışlar" diye düşünüyorum ki göz göze geldiğim kişinin filmden bir karakter değil, ekrandaki yansımasına mal mal bakan ben olduğumu anlıyorum. allah belamı versin.

  • yılbaşı özel programında turabi'nin olmasını protesto eden hakan-gökhan özoğuz ilk defa bir yarışmacının performansında koltuklarında değillerdi. acun durumu çaktırmamaya çalıştı ama türk televizyon tarihinin en kötü karakterlerinden biri olan turabi'yi kötü örnek olduğu için protesto etti athena. protestoları gram şaşırtmadı, adam gibi adamlar.

  • bizim angutlar başlayacaktır ama biz islam alemi olarak çok ezildxfsvdfwsfvs.. ülke içinde kurdukları sosyal adalete bak sen. devlet, alamancı dayımı arıyor ve diyor ki 5 sene önce yaptığınız vergi ödemesinde sizden 2 euro fazla kesinti yapıldığını tespit ettik, lütfen 2 euronuzu almaya gelin. ki benim dayımlar entegre olmayan, olmak istemeyen, zar zor almanca konuşan insanlar üstelik. senin siyasetçin napıyor, o 2 euronu da alırım, paranı da çalarım, ağzına da sıçarım, yiyosa git hakkını da ara bakalım.

  • 1970'lerin sonlarından itibaren circleville, ohio sakinlerinin aldığı tuhaf yazılar: circleville mektupları!

    1970'lerin sonlarından itibaren circleville, ohio'da yaşayanlar, anonim bir kullanıcı tarafından kişisel yaşamlarıyla ilgili ayrıntılar içeren tehdit edici mektuplar almaya başladı. ilk circleville mektubu 17 mart 1977'de bir okul otobüsü şoförü olarak hizmet eden mary gillispie'ye gönderildi. mektupta "evinizi gözlemliyorum ve çocuklarınız olduğunu biliyorum, bunun şakası yok. massie'den uzak dur" mesajı veriliyordu. her nasıl olmuşsa bu gizemli yazar, mary gillispie'nin okulda yöneticilik yapan gordon massie ile ilişkisi olduğunu biliyordu ama işin daha tuhafı gillispie, bu tehdit mektuplarını alan tek kişi değildi.

    olayın üzerinden çok geçmeden mary gillispie'nin kocası, ron da bazı mektuplar almaya başladı. mektupta "bay gillispie, karınız… gordon massie ile görüşüyor. onları yakalayıp ikisini de öldürmelisin, o yaşamayı hak etmiyor" yazıyordu. aile büyük bir korku ve endişeye kapılmıştı. ilk mektuptan kısa süre sonra ikinci bir mektup geldi: "2 hafta geçti ama hiçbir şey yapmadın, gerçeği itiraf edin ve okul yönetimine bilgi verin. aksi takdirde gerçek ortaya çıkana kadar bunu posterlerde, tabelalarda ve reklam panolarında yayınlayacağım."

    daha sonra 1977 yılının bir ağustos akşamı, ron gillispie bir telefon aldı. birkaç dakika sonra elinde 22 kalibrelik bir tabancayla kamyonuna yöneldi ve kızına mektupları yazan kişiyle yüzleşeceğini söyledi fakat gillispie yola çıktıktan kısa bir süre sonra kamyonetiyle ağaca çarparak olay yerinde hayatını kaybetti, ancak ron'un kayınbiraderi paul freshour bunun bir cinayet olduğunu düşünüyordu. polis, gillispie'nin ölmeden önce silahını bir kez ateşlediğini tespit etti ama ron'un silahı neden kullandığını asla öğrenemediler.

    ron’un ölümünden sonra bile mary gillispie'yi ve gordon massie'yi hedef alan tehditkâr ve alaycı mektuplar gelmeye devam etti ve saldırılar giderek sinsi bir hal almaya başladı. yıllar sonra, 1983'ün bir şubat günü, gillispie ailesinin kızı neredeyse ölümcül bir bubi tuzağına düşüyordu. birisi yakındaki bir çitin üzerine, genç kızı hedef alan el yapımı bir düzenek kurmuştu. mary gillispie düzeneği indirmeye çalıştı ama bir kutuya bağlıydı. gillispie kutuyu eve getirdiğindeyse içinde dolu bir silah buldu ve silahı yetkililere teslim etti. ohio adli soruşturma bürosu silahın seri numarasını bulmayı başardı ve silah ron gillispie'nin kız kardeşiyle evli olan paul freshour'a aitti.

    paul ve karen boşanmak üzere olan bir çiftti. olay patlak verdiğinde freshour’ın karısı karen sue, evin her yerine gizlenmiş mektuplar olduğunu söyleyerek durumu polise itiraf etti. freshour ise bu durumu reddederek silahının haftalar önce çalındığını iddia etti ama yalan makinesi testi freshour'un yalancı olduğunu ortaya çıkardı. freshour, 1984'te bir grup jüri tarafından cinayete teşebbüsten suçlu bulundu ve tutuklandı. circleville sakinleri, freshour'un parmaklıklar ardında olmasıyla mektupların duracağını düşünüyordu ama öyle olmadı. circleville, ohio sakinleri hala onlarca mektup alıyor, tacize uğrama devam ediyordu. hapishane müdürü ise freshour’un onları gönderemeyeceğini çünkü kalem veya kağıda erişimi olmadığını açıkladı.

    davadan aylar önce, freshour'un avukatı duruşma sırasında jüriye şu soruyu sormuştu: "boşanma kararnamesini okuduğunuzda, paul freshour’un hüküm giyerek hapse girmesi mali açıdan kimi kazançlı çıkarır?" böylelikle şüpheler eski eş karen sue'da yoğunlaştı çünkü kocasını polise ihbar etmişti ve boşanmadan kısa bir süre sonra yeni erkek arkadaşıyla yaşamaya başlamıştı. yoksa paul freshour'a tuzak mı kurdular? aradan yıllar geçti, gizem büyüdü. aralık 1993'te amerika televizyonlarının sevilen programlarından biri olan unsolved mysteries olayı araştırmak için circleville'e gitmek üzereyken gizemli yazardan bir mektup aldı: “circleville, ohio'yu unutun… eğer buraya gelirseniz, siz hastalar bunun bedelini ödeyeceksiniz.''

    unsolved mysteries ile konuşan paul freshour, olayın detaylıca incelenmesini isteyerek mektupları kendisinin yazmadığına yemin etti ancak yakın zamanda yapılan bir inceleme, kendisinin el yazısı ile mektuplar arasında benzerlikler olduğunu ortaya çıkardı. 1994 yılında, freshour'un şartlı tahliyeyle hapisten çıktığı aynı yıl, mektuplarında sonu oldu. aradan yıllar geçmesine rağmen hala olayın arkasındaki gerçek kişi belirlenememiştir.

    detaylı okumak yapmak isteyenler için kaynak