hesabın var mı? giriş yap

  • özel bankacılık adıyla anılan hizmet türü, müşterinin varlıklarının kişinin belirlediği risk ve beklentilerine göre özel olarak yönetilmesidir. banka müşterinin profilini belirleyerek, onun ihtiyaç ve yatırım tercihlerine göre kişiye özel alternatif ürünler sunar. özel bankacılıkta genelde 250 bin tl üstü varlığa sahip müşteri kitlesi hedefleniyor. ancak bazı bankalar son dönemde faiz oranlarının tarihi dip seviyelerine düşmesiyle beraber, 250 bin tl altında varlığı olan müşterilere de bireysel bankacılık gibi isimlerle özel bankacılık hizmeti vermeye başladılar.

  • artık zamanının geldiği düşünerek, babama bir sevgilim olduğunu açıklamaya karar verdiğim gün:

    0: baba, şimdi bi şey söliycem sana, gerçi belki daha önce söylemem gerekirdi ama...
    b: hımm, anlaşıldı geliyo bi şeyler, söyle bakalım kızım.
    0: baba benim bi erkek arkadaşım var, okuldan.
    b: hımm, sizin okuldan yani? adı ne? <beklenen bi soru>
    0: hede
    b: hangi bölümden? <tabi bu da beklenen bi soru>
    0: hödö
    b: hadi ya.. gözlüğü var mı? <nası ya?>
    0: var baba? niye sordun?
    b: gözleri adam gibi görseydi seni alır mıydı kızım?
    0: ...

    bu sözler beni değil yanımızda duran annemi ve kardeşimi yardı maalesef.

  • erdoğan'ın elini yalayan elin kılıştarın elini sıkmaması bende memnuniyet uyandırdı şahsen.

  • - sana adanın gizemini anlatayım mı?
    - anlat.
    - anlat demekle olmaz. sana adanın gizemini anlatayım mı?
    - e anlat ulan.
    - ehehe anlat ulan demekle olmaz. sana adanın gizemini anlatayım mı?
    - anlat laaaan.
    - anlat laaaan demekle olmaz. sana adanın gizemini anlatayım mı?

    ...

  • ürettiği erkek pantolonlarını bir kere kız arkadaşımın isteğiyle giyindim.
    1. kabinden çıkamadım
    2. pantolonun içinden çıkamadım
    3. pantolondan hâlâ çıkamadım. şimdi içlik olarak giyiniyorum. kurtarın lan:(

  • şu zor günlerde en çok ihtiyacımız olan sevgi insanı.

    hikayeme gelince;

    25 senelik hayatımda ilk kez bugün rastladım kendisine. okul harcını yatırmak maksadıyla koyuldum yola. çeşitli genişlik ve derinlikteki su birikintilerinin üzerinden atladım, sağından solundan dolandım. amacıma ulaşmak için önümde sadece 15 metrelik bi mesafe kalmıştı. gel gelelim 15 metrelik bu mesafenin sol tarafında duvar, sağ tarafında ise, ortasında şu zamana kadar gördüğüm en heybetli su birikintisini barındıran, tek tük arabaların geçtiği bi yol vardı. kaldırım da en fazla 40cm genişliğinde.

    o esnada pda'ime --objective update-- mesajı geldi: -ekmek al!!*

    daracık kaldırım üzerinde ilk 5 metreyi sorunsuz olarak yürüdüm. önümde koskoca bi 10 metrelik mesafe vardı daha. o sırada köşeyi hızla bi araç döndü. panikledim. kaçacak hiçbir yerim yoktu. hiç bu kadar çaresiz kaldığımı hatırlamıyorum. eğer o hızla gelmeye devam ederse donuma kadar ıslanıcam. duvarla bütün oldum, gözlerimde dehşet ifadesi... artık sadece o sürücünün insafına kalmıştım. zaman yavaşlamıştı o an sanki, bütün algılarım keskinleştiğini hissettim hatta bi ara uzay geometrisinden 1-2 alan formülü bile hatırlar gibi oldum. aracın su birikintisine varmasına bir kaç metre kalmıştı ki artık gözlerimi kapadım. ne olduysa o an oldu işte. ıslanmamıştım... gözlerimi açtım. araba yavaşlamış, içindeki şoför ise bana bakıp gülümsüyordu. gülümsedikçe etrafa ışık saçıyordu adeta. zaman normal seyrine döndüğünde arkasından bakakaldım öylece. medeniyet dediğin böyle bir şey olsa gerek dedim içimden. gittim harcı yatırdım. eve giderken de ekmeği unuttum...

    bu nasıl bir empati yeteneğidir a güzel insan

    (bkz: yağmurlu havada su sıçratan şoförler)

  • sadece kahvede değil; çikolatada, çayda, kakaolu içeceklerde ve enerji içeceklerinde de bulunmakla birlikte, dünyada altmıştan fazla bitkide de bulunan madde.

    kafein böcekler ve hayvanlar için toksik bir madde olduğundan dolayı, bitkilerdeki kafein bir nevi bitkinin koruma duvarıdır. kafein içeren bitkilerden böcekleri uzak tutar.

    ibn-i sina'nın el-kanun fi't-tıb kitabı, tarihte kahveyi bir tedavi yöntemi olarak gösteren ilk kitaptır. o zamanlar kahve cildi temizlemek, nemini azaltmak ve cilde güzel bir koku vermek için kullanılıyormuş. ciltteki nemi azaltmasını sağlayan şey içerdiği kafein sanırsam. zira kahve içildiği zaman da içeriğindeki kafein vücutta dehidrasyona sebep olur.

    kahvedeki kafein vücuttaki etkisini kırk beş dakika içerisinde göstermeye başlar. etkisi en az iki en çok on iki saat sürmekle birlikte bu süre kişinin metabolizmasına ve aldığı kafein miktarına göre değişebilir.

    günde yaklaşık 500-600 mgdan fazla alınması anksiyete, çarpıntı gibi sağlık sorunlarına sebep olabilir.

    kognitif yetiyi artırır(dolayısıyla alzheimer ve parkinson hastalığı riskini azaltır), metabolizmayı hızlandırır, iştahı azaltır ve kişiye enerji verir. hatta bu enerji verici etkisi yüzünden "kahve içen yorulmaz" derler. kahvenin bu enerji verici etkisi 15. yüzyılda müslüman dervişler tarafından keşfedilince arap yarımadasının dört bir yanında kahveciler açılmaya başlamış. 17 ve 18. yüzyılda deniz ticareti iyice yaygınlaşınca kahve, avrupa'da da yaygın bir şey haline geldi.

    hakkında daha fazla bilgi için şuraya ve şuraya bakılabilir.