hesabın var mı? giriş yap

  • nida nur yıldız... severek evlendiği eski eşi ‘sapık’ çıktı. burak etiler, evliyken yıldız’dan habersiz mahrem videolarını çekti, boşanma aşamasında da sosyal medya gruplarında paylaştı. soluğu savcılıkta alan yıldız “ben değil o utansın” dedi.

    nida nur yıldız; “en mahrem görüntülerimiz. burak’ın 40-50 erkeğin olduğu ‘goygoycular’ isimli bir whatsapp grubu var. boşanma aşamasında oraya atmış videoları. “

    köşe yazısı

    yahu değil eski eşin, hiç kimsenin videosunu arkadaşlarınla paylaşamazsın. bırak videoyu paylaşmayı, yaşadığınız mahrem şeyleri dahi anlatamazsın. işte biz namus mefhumu olmayan insanlara ‘namussuz’ diyoruz. sen de bu zümreye mensup bir yaratıksın.

  • hakkında düşünmesi de çok eğlenceli bir gülümsemedir. işin aslı dayanışmacı, korumacı, kardeşçe bir tavırdır bence. gülümserim ve gülümseyenleri severim. alışverişte, sırada veya başka bir kamusal alanda bulunurken insanların birbirlerine olan davranışları ülkedeki uygarlığın göstergesidir. bu yüzden bu tavır içindeki kızlarımızın aydınlanmış, kibar insanlar olduklarını düşünebiliriz.

    bunun barda yaşanan versiyonunda dayanışmada bir level üste çıkılır. ben bir keresinde. eheh. ya ben biraz tecrübesizken, 19-20 yaşlarında falan. tamam 20 tamam. evet. yirmi yaşındayken bir adama aşık olup sevgilisi olduğunu öğrendiğimde biraz üzülmüştüm. beraber nevizade'de bir yerlerin terasında içerken ağlamış da olabilirim. alkolün tesiriyle. tamam içip ağlamıştım adam da şakayla karışık beni teselli, evet şakalar falan yapabiliyordu, ya çok küçüktüm ve antidepresana yeni başlamıştım. neyse. ehm. adam beni ağlattıktan sonra tuvalete gittim işte. çok da ağlayarak gitmedim, ağlamam geçtikten sonra normal bir şekilde gittim aslında. içerideki iki kızla her zamanki tebessüm ritüelimizi gerçekleştirdikten sonra yanıma geldiler böyle "aa sen yukarıda ağlıyodun ben seni gördüm" filan diye konuya girip "ya sen ondan daha iyisini bulabilirsin ben zaten ikinize bakınca anlamadım, niye onunlasın ki" gibi cümlelerle devam edip teselli etmişlerdi beni. eheh. ben adamın yanında kendimi minik, tecrübesiz ve istenmeyen hissederken kızlar resmen "bi kendine bi ona bak yane, bok yesin" demeye getirdiler. kendilerini şimdi görsem simalarını hatırlamam bile zor ama güzel yer etmişlerdi bende. okuyorlarsa öpüyorum hehe.

    aah old times. good old times.

  • hiç de medeni değil bence. oraya çarpışmaya gidiyoruz biz. adı üstünde çarpışan araba. bunlar gondolda da kürek çekerler aq. efendilik arayan atlı karıncaya gitsin.

  • dün akşam katıldığı ahmet hakan'ın programında 2000 yılından önce mevzuata aykırı olarak binalar yaptığını ve bu binaların olası bir depremde yerle bir olacağını ayan beyan itiraf etmiş kişi. savunması da olabildiğince çocukça; "sadece ben yapmadım herkes yaptı".

    bu durumda fiili sabit. fiilin suça dönüşmesi ve ceza alması için sadece bir deprem olmasını ve suçun da sabit olmasını bekliyoruz.

    ortalama bir avrupa ülkesinde bu adam apar topar gözaltına alınır, sorgulanır, yaptığı binalar gözden geçirilip yıkılması gerekenler yıkılır, ve alması gereken en üst sınırdan ceza alır. oysa bu adam yaptığı tabutları sattığı insanların paralarıyla türkiye'de reklamlara çıkıp lüks arabalarla gezip güzel kadınlarla fink atıyor.

    yok mu kardeşim 70 milyonluk ülkede bu programı izleyen, gazetelerde yer alan haberleri okuyan bir cumhuriyet savcısı? tutun şu adamı, "gel kardeşim buraya. ne yaptın sen bugüne kadar? ne olacak?" diye bi sorun be.

    sorun ki o zaman diyelim bu ülkede gerçekten adalet var diye.

  • ev almayın, komşu alın. gerçekten özür dilerim. ben ne tavsiye verebilirim ev alan adama lan. o bana versin. şş, nerden buluyosunuz o kadar parayı hacı? evet, fakirim.

  • arabın yağı fazla bulması olayıdır. ha burdan erdoğan ve adamlarına sesleniyorum bunu dedim diye sakın beni öldürmesinler ha.

  • babamın mezar taşına koyduk biz. henüz qr kodunun açtığı linki aktif etmedik lakin o linkin domainini satın alıp rezerve ettik. bu siteye babamın hayatından kesitlerden oluşan hoş bir kolaj yapacağız, onu tam olarak hatırlatayamayan tanıyamamış torunları yıllar sonra bile kabrinin başına geldiğinde onun hakkında biraz da olsa görsel olarak anımsayabileceği bir şey olsun istedik.

    görsel

    edit : isimler mozaiklendi.

    debe editi: o kadar güzel mesajlar ve temenniler aldım, beni, babamı hiç tanımamış insanlar içtenlikleriyle samimiyetleriyle yazdılar, yüreğime dokundular, acımı paylaştılar. aradan kaçan bir kaç çürük çarık nezaketsiz insanı dahi görmezden gelircesine okudum yanıtladım hepsini.. her ne kadar "sözlük çok bozdu" dense de, burada halen yürekleri güzel yüzlerce, binlerce insan var, biliyordum tekrar gördüm tecrübe ettim ve bu beni çok mutlu etti, siz de bunun farkında olun isterim, kötülükleri negatiflikleri değil pozitif, samimi-içten insanları görün isterim çünkü tahmin edilenden çoklar ve içten iyi insanlar.. saolun varolun dostlar, iyi ki varsınız..

    babamın mezar taşında yazan şu sözü de yazmak yerinde olur diye düşünüyorum;

    "dürüstlük ve iyiliği hayat felsefesi edinmiş canımız babamız, "her şeyden önce iyi insan olun" öğüdün senden bize en büyük mirastır."

    huzur içinde uyu canım babam..

  • ecnebia ülkesi sınır polisi;

    - lütfen çıkış damgası için şu sayfayı kullanır mısınız?
    - bu sayfa mı?
    - evet.
    - ok, iyi günler.

    türk sınır polisi;

    - merhaba giriş damgası için şurayı kullanır mısınız?
    - burayı mı?
    - evet.
    - niye?
    - çok dağınık pasaport.
    - kaçak göçeğiniz mi var niye ille de burası?
    - şimdi memur bey bu seyahatimde fazla giriş çıkış olcak, hepsinin fotokopilerini iletmem gereken yerler var da derli toplu olması gerekiyor uçakla çıktım karayoluyla giriyorum karayoluyla tekrar çıkcam uçakla gircem bu arada da başka bir ülkeye de gitcem hepsini toptan beyan etmem gerekiyor ondan yani.
    - anlamadım ama.
    - sizin için ne farkeder ki sonuçta basacaksınız mührü.
    - tamam bura mı?
    - evet.
    - al. (mühre öyle bir asılmak ki sayfanın arkasına geçmesi)

    4 gün sonra

    türk polis;

    - iyi akşamlar çıkış mührünü şuraya vursanız olur di mi?
    - niye?
    <4 gün önceki ile benzer diyaloglar yaklaşık 3 dakika>
    - al.

    ecnebia ülkesi hudut polisi:

    - efenim giriş için şimdi geçenki giriş ve çıkışımda kullandığımız bir sayfa var onun tam arkasını kullansak olur di mi?
    - olur tabi, gösterin.

    ecnebi * hudut polisi:

    - merhabalar giriş için şurayı kullanabilir miyiz?
    - bura mı?
    - evet lütfen.
    - tabi sir buyrun

    ecnebi * hudut polisi:

    - iyi çalışmalar, çıkış damgasını girişin oraya basıyorsunuz di mi?
    - tabey ki sir iyi yolculuklar.

    türk sınır polisi:
    - merhaba memur bey, giriş damgasını şu sayfaya bir yere vurabilir miyiz?
    - niye?
    - <ananınmı diye>, pasaport eskimesin istiyorum. <sana ne ibne sana ne>
    - <mühre öyle bir asılmak ki sayfanın yamulması> al
    - allah razı olsun abi, çok sağolun. çok özlemişim memleketimi.
    - efendim?
    - iyi çalışmalar abi.