ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
berat albayrak'ın ekonomik kriz açıklaması
-
daha bir iki gun once, ulkenin basbakani "krizi fetoculer cikardi" anlaminda konusmamis miydi? bu durumda fetoculer iyi bir sey mi yapmis oluyorlar? ben tam anlamadim...
1627 izlanda seferi
-
bu olay yüzündendir ki 70'li yıllara kadar izlanda'da türk öldürmek yasal kabul edilmiştir. tarihte bu yasa uyarınca öldürülmüş bir türk var mı bilmiyorum ama bir intikam yöntemi olarak oldukça sabırlı bir yol gibi geldi bana. sen 350 yıl bekleyecen de adaya türk gelecek öldürecen teeyyy teyyy...
zimbardo deneyi
-
her insanin gerekli sartlar olusursa ve kontrolsuz guc verilirse zalimlesebilecegini gostermisti bu deney. ayrica dunya'da iyi insan kotu insan diye bir seyin olmadigini, bir cok seyin sartlardan (power of situation) ibaret oldugunu gostermisti.
deneyi bitiren de soyle bir olaydir: deney devam ederken zimbardo'nun o zamanlar nisanlisi olan kiz olay yerine gelir ve olanlari gorunce sok olur. kiz kendisi de o siralarda psikoloji'de doktora yapmaktadir. kiz deneyi gorunce "burada ne cehennemler donuyor lanet olasi" diye kizar. zimbardo da "sevgilim gormuyor musun deney yapiyoruz" der. kiz "peki su deneyde su ana kadar neler ogrendin?" diye sorar. zimbardo da "insanlara sinirsiz guc verince ne kadar canilesebileceklerini gordum" der. kiz da "peki deneyi niye sonlandirmiyorsun?" der. zimbardo da "belki daha net sonuclar elde ederim" der. kiz "aslinda burada deneye tabi tutulanin kendin oldugunu gormuyor musun?" der. zimbardo "nasil yani?" deyince kiz da "bu deneyin sahibi sensin, yani deneyin baslayip bitirilmesi senin kontrolunde, yani deney uzerinde senin sinirsiz gucun var, insanlarin aci cektigini goruyorsun ama hala deneyi durdurmuyorsun. demek ki deneydeki deneklerden biri de sensin" der. zimbardo uykusundan uyanmistir artik ve deneyi iptal eder.
sadece ankara'da olabilecek şeyler
-
bebe kelimesinin "article" ile söylenmesidir. (bkz: la bebe)
yeşilçam usulü the lord of the rings kadrosu
-
evet türkiye çalkalanırken maalesef bazı daha önemli şeyleri unutuyor, umursamıyoruz.
bırakın türkiye siyaseti sarsılsın.
ben pek tabi daha önemli noktalara odaklandım.
mesela lotr yeşilçam'da çekilseydi nasıl bir cast olurdu aklıma takıldı.
önemli araştırmalar yaptım, yıllardır kimsenin girmediği arşivlere girip bu önemli bilgiyi sizinle paylaşıyorum.
cast
gandalf: münir özkul
saruman: cüneyt gökçer veya ali şen
aragorn: cüneyt arkın
legolas: piç rıza
frodo: halit akçatepe
sam gamgee: zeki alasya
merry: metin akpınar
pippin: feridun şavlı aka. domdom ali
gimli: ünal gürel aka. gardrop fuat
boromir: kartal tibet
gollum: tecavüzcü çoşkun
arwen: türkan şoray
eowyn: hale soygazi
galadriel: filiz akın
elrond: şener şen. ilk hulusi kentmen dedim ama bıyıktan dolayı olmayabilirmiş.
theoden: hulusi kentmen
çocukluğun geçtiği sokaklarda yıllar sonra yürümek
-
sevdiğim kadını alıp yaptım ben bunu. sokak aynı da, o kapıdaki hanımeli çiçeği yoktu, az balını yemedim onun, bir de çocuk yoktu etrafta, okul zamanı da değildi, eve mi kapandılar ne? tablet ile oyun mu oynatıyorlar artık? ayıp.
evin arkasında bir duvar vardı, "aa bak ben buradaki duvardan atlayıp şu eskiden zeytinlik olan yerde top oynardım" demiştim, ha şimdi orada siteler var, ne zeytini kaldı ne de kırmızı toprağı.
adblock
-
yapanın taşşağına sağlık dediğim uygulamadır. kimsenin footer'larda ya da köşe kolonlarda falan çıkan reklamlarla bir sorunu yok.
ama tek fonksiyonu video stream etmek olan bir sitede, istediğim videoyu izlemeden önce "zorunlu" olarak siksok bi reklam izlemem gerekiyor ve adblock sayesinde bu engelleniyorsa, tekrar ediyorum:
yapanın taşşağına sağlık dediğim uygulamadır.
bedeli 15 temmuz'da ödendi deyip alışveriş yapmak
-
dün gerçekleştirdiğim harikulade eylem. marketten alacağımı aldım, kasaya geldim. kasiyer "x liri ifindim" dedi, anlamamış gibi tekrar sordum. yine "x liri ifindim" dedi. göğsüm dik bir şekilde, tok bi sesle "bunun bedeli 15 temmuz'da ödendi" diyerek poşetleri aldım çıktım. arkamdan "ama nasıl olur" diye seslendi. ben de "ne feto'cu musun yoksa? " diye bağırdıktan sonra öfkeli bir kalabalık kendisine doğru koşmaya başlamıştı bile. ben de aynı mağrur ifade ile osmanlı tuğralı doblo'ma binip yoluma koyuldum.
bu millete bir daha darbe yapamayacaksınız alçaklar!
recep tayyip erdoğan baş öğretmendir
yaran diyaloglar
-
kardeşim babama bağırır.
ben: niye bağırıyosun adama yaa?!
annem: babana adam demeye utanmıyo musun sen!
ben: babacım sana adam dediğim için özür dilerim.
babam: ulan ben adam değil miyim yani?!
yuvarlak pizzayı üçgen kesip kare kutuya koymak
-
1. kare seklinde kutu üretmek, daire seklinde kutu üretmekten daha ucuzdur. stoklamasi da daha kolaydir.
2. pizza (tavada yapilmis amerikan tarzi sikindirik kalin pizzalardan söz etmiyorum), hicbir zaman tam daire seklinde olmayacagi icin onu o daire seklinde bir kutuya yerlestirmek sorunlu olacaktir.
3. köselerdeki bosluklar sayesinde pizza dilimlerini kare kutudan almak, kalip gibi daire kutuya yerlestirilmis pizza dilimlerini almaktan daha kolaydir.
4. yeryüzündeki yillardir bu isi yapan milyorlarca pizzacinin bir bildigi vardir.
zor okunan kitaplar
-
(bkz: müsameretname)
tek geçerim bu kategoride. tam bir inception, hikaye içinde hikaye. soğuk bir kış gecesi evde toplanarak eğlenme çabasında olan bir grup gencin birbirlerine anlattığı 7 hikaye ve bu hikayelerin her birinin hem kendi içerisinde bağ oluşturması hem de temel bir çerçeve etrafında birleşmesinden müteşekkil emin nihat bey eseri. hikayecilik alanında batılı tarzda yazılan ikinci eserimiz. 19. asrın son çeyreğinde yayımlandığını göz önünde bulundurursak oldukça da başarılı.