hesabın var mı? giriş yap

  • fakirliğin kokusu... nedense beni en çok bu etkiledi filmde. resmen aldım o kokuyu: ıslak yer bezlerinin ruhu üşüten çürüksü kokusu, ne kadar fırçalanıp temizlense lağım kokusunu hissettiren tuvalet, kavrulmuş soğan, haşlanmış lahana ve taşan sütten oluşmuş, evin ve yaşayanların her zerresine sinmiş o uğursuz koku. niye bilmem klozeti bile absürd yerde olan bu dehliz (cehennem?) ev içinde yaşayanlara ne kadar yıkansalar, parfüme bulansalar bile başka türlü kokma imkanı vermez hissi film boyunca lanet gibi ensemdeydi.
    sosyal tabakanın en altındaki hep aç, hep kokan fakirlerin birbirlerinin yerlerini almaktaki acımasızlığı ve zenginlerin çok da umursamaz ve farkında değilmişler gibi göründükleri fakirlere karşı tiksintisi, aslında en ufak yanlışlarını bile gözden kaçırmayan dikkatleri, bunların işlendiği sahneler son derece direkt, cesur ve sarsıcıydı.
    kısacası ben beğendim, mide bulandıran kore dizisi kavramından uzak, pek güzel bir film. neydi bu kavramın ana hatları: güney kore işi şaşırma efekti (hani ağız oooo yapılır, gözler sonuna dek açılır, kıçına hıyar kaçmış pokemona dönen şerefsizin cildi o kadar porselendir ki çoğu kadına on basar parlaklıkta, eşşoğleşşek), kadın erkek alayının uçuk pembe likit rujlu dudakları, tek gözü zinhar göstermeyen yandan sarkmış emo saçlar, dış görünüşe aşırı odaklı adeta karikatürize, karakter değil tip olabilen insanlar, biliyorsunuz işte.
    kahrolsun k-pop, kahrolsun orijinalı kore senaryosu olup "hayat treni", "eltimin görümcesi", "elma şekeri sokağı" gibi akla zarar ve düşük iq'lu çakma adlarla bizdeki seyirciye kakalanan tüm diziler der giderim. amerigan kültür emperyalizmi out, güney kore in. "midesi hasta olduğu halde donut yiyip acı kahve içen amerikan polisi 101" i alalı daha ne oldu ki zengin erkeğe aşık şaşkaloz ve anoreksiya nevroza hastası mı aşırı zarif mi karar veremediğimiz çırpı bacaklı kız bu denli hayatımıza girdi? neyse ki entriye konu film bizi her anlamı ile cilalı kore'den alıp yer altına indiriyor, orada da bırakıyor.
    tavsiye ederim. şiddetli olabilir hatta.

  • randevu vermedikleri için randevusuz gitmiştir. ana muhalefet başkanını almak zorundalar, alacaklar, almıyorlarsa o zaman yalan istatistik paylaştıklarını kabul ediyorlar demektir. gerçi görünen köy kılavuz istemez.

    tabi @2 kafasındakilerin bu işine gelmediğinden aptallık olarak lanse etmeye çalışıyorlar orası ayrı konu.. allahtan aklımız var, farkındalığımız var.

    edit : paralı troller yeşillendirmeye başladı. arada akıl izan sahibi olan bir arkadaşım ise kaynak ekler misin? diye sormuş

    kaynak

    teşekkürler (bkz: gocibari)

  • evet kamuoyu olarak bu durumu çok takdir ettik biz.

    sizin paranızla ekilen ağaç oksijen üretmez lan. bütün gün karbondioksit üretir o ağaç, hayır gelmez yani o ağaçtan.

    temayı tekrar takdir edelim o halde madem bizim takdirimize sunmuş.

  • dünyanın her bir köşesinde konser veren grubun, konser organizatörleri tarafından şarkıları kadar iyi bilinen başka bir özelliği daha vardı: organizatörlere gönderilen sözleşmedeki garip bir istek!

    --- garip istek ---

    kuliste, m&m's şekerlemesi olmak zorunda... ama kahverengi m&msler ayıklanmış olmalı.

    --- garip istek ---

    eğer, van halen, kuliste bulunan m&msler içinde kahverengi bir m&m's bulursa, konseri iptal etme hakkına sahipti. hatta, grup, amerika’nın colorado eyaletinin bir şehrinde, sırf bu nedenle konser bile iptal etti. bir çok kişi, bu isteği "en şımarık rock grubu isteği" olarak isimlendirdi. halbuki bu isteğin arkasında yatan çok önemli bir neden vardı. hem de çok zekice planlanmış bir neden.

    van halen, popülerliği nedeniyle, amerika’nın her bir köşesinde konser veriyordu ve bu konserler için, 9 kamyonluk (tır) ve birkaç tonluk ekipman ile yola çıkıyordu. basit gibi görünen bir konser, 9 kamyonluk ekipman, yüzlerce kişinin saatlerce emeği ve binlerce küçük detay sonucunda ortaya çıkıyordu. çoğu zaman büyük şehirlerde gerçekleşiyordu bu konserler ama bazen, küçük kasabalarda da konser verdiği oluyordu grubun. bu küçük kasabalar, tarihlerinde ilk kez, van halen tarzı büyük bir prodüksiyonu ağırlıyorlardı yani, o küçük şehirlerin alışık olduğu konserlerden daha farklı ve büyük bir prodüksiyona sahipti bu konserler. grup, birkaç küçük şehir konseri sonrasında anladı ki, birçok organizatör, gönderilen teknik ve güvenlik kurallarını önemsemiyordu. önemsenmeyen detaylar, çoğu zaman bir sorun yaratmıyordu ama göz ardı edilen küçük detayların hepsinin bir araya gelmesi, grubun hayatlarını tehlikeye sokacak kadar büyük sorunlar yaratabiliyordu, örneğin, tonlarca ağırlığa sahip ışıklandırmanın yer aldığı rayların, bu ekipmanın ağırlığını kaldıracak kadar güçlü olmaması gibi.

    işte bu nedenle, sırf organizatörleri test etmek için, grup, kahverengi m&m's kuralını, teknik detayları listelediği sözleşmenin içine ekledi. eğer, grup, kuliste kahverengi m&m's görürse, bu onların diğer teknik detayları gözden geçirmeleri için ikazdı. eğer, organizatör, böylesine küçük bir detayı gözden kaçırdıysa, acaba, hangi önemli detayı yerine getirmemişti!

  • şu an sunumunu hayretler içerisinde izlediğim yeni bir dünya.

    kesinlikle teknolojiye cep telefonu kadar yön verecek.

    eğer söylenilen görüntü kalitesini sağlayabiliyorsa size tam olarak şunları sunuyor; kişisel sinema salonu, kişisel oyun salonu, kişisel ofis ve bekar odası :)

    etkinlikten aklımda kalan önemli özellikler şu şekilde:

    - cihaz ile ilgili şu tanımlama çok iddialı; eğer yeni nesil 4k bir tv ve yeni nesil bir ses sitemi satın aldıysanız henüz vision pro'nun kapasitesine yaklaşamadınız bile. bunu apple söylüyor.

    - içerisinde 5k iki adet ekran yer alıyor. şöyle düşünün akıllı saat ekranı büyüklüğünde bir panele 23 milyon pixel sığdırmışlar.

    - gözlük ile kullanım desteği yok anladığım kadarıyla. (bkz: carl zeiss) tarafından üretilecek olan kişiye özel lens vision pro içerisine takılabilecek ve bu sayede gözlüksüz kullanılabilecek. bu konuda fazla detay verilmedi.

    - cihaz biraz kaba görünüyor ancak gözlemlediğim kadarıyla hacminin yarısından fazlası konfor bileşenleri için kullanılmış. uzun süre yormadan kullanılabilmesi için malzeme biliminden sonuna kadar faydalanılmış.

    - bence en can alıcı özelliklerinden birisi şu; cihaza yüzünüzü tanıtıyorsunuz ve sizin 3 boyutlu modeliniz oluşturuluyor. bu sayede cihazı kullanırken görüntülü görüşme yapabiliyorsunuz. yani karşı taraf sizi değil de sizin gerçekçi bir animasyonunuzu görüyor.

    - tıpkı faceid benzeri yeni bir teknoloji ile güvenlik sağlanmış o da retinaid. gözlüğü taktığınızda retina taraması yaparak cihaz aktif oluyor, müthiş.

    - m2 ve yeni (bkz: apple r1) chip ile kullanıma sunuluyor. işletim sistemi işlerini m2, cihaza özgü diğer fonksiyonları ise r1 üstlenecek sanırım.

    - yine çok iddialı bir özellik ses konusu. kulaklık takmadan, cihazın sap kısmına yerleştirilmiş mini ses sistemleri ile içinde bulunduğunuz ortamın şekline göre bir ses tecrübesi sunuyormuş.

    - cihaz aslında bir vr + ar gözlük. bulunulan ortama dijital özellikler eklemek amacı. yani salonunuzun karşı duvarına sinema ekranı, sol duvarına uygulamalar ekleyerek çok sayıda monitörünüz varmış gibi kullanabiliyorsunuz. elinizde 5k bir ekran var ve kafanızı çevirdiğiniz her bir yönde onlarca 5k monitör varmış gibi bir dünya yaratıyor.

    - cihazı kullanırken yanınıza birisi gelirse o kişiyi görebiliyorsunuz. iç ve dış kameralar yardımıyla dışarıya sizin gözlerinizi yansıtıyor, içeriye de ortamın görüntüsünü aktarıyor. dışarıdan bakan birisi gözlerinizi görebiliyor ancak ne yaptığınızı ve ne izlediğinizi asla bilemiyor. sadece renkli ışıklar görebiliyor.

    - cihazı taktığınızda ios benzeri bir ekran sizi karşılıyor. göz hareketleriniz fare (imleç) görevi görüyor. tıklama vb işlemler için parmak hareketlerinizi takip ediyor. cihazda çok fazla kamera ve sensör mevcut. ayrıca harici klavye de kullanabiliyorsunuz.

    - inovasyon diyebileceğim bir özellik şu; macbook'a bağladığınızda macbook ekranı gözlüğe aktarılıyor ve gözlükte dilediğiniz kadar yan ekran oluşturabiliyorsunuz. macbook klavyesi ile işlemlerinizi. gerçekleştirebiliyorsunuz.

    - cihaz mevcut ortamı arkaplan olarak kullanabiliyor veya hazır sahnelerden bir arkaplan seçebiliyorsunuz. işte bu arkaplanlar ileride binlerce olacak ve o an canınız nerede olmak isterse orada üssünüzü kuracaksınız. sinema salonunda film izlemek, stadyumda maç izlemek veya uzayda her bir gezegene farklı birşey yansıtmak. teknolojinin en çok da bu yönde gelişeceğini düşünüyorum.

    - 3 boyutlu video izleme imkanı sunuyor. hatta dahili kamerası ile 3 boyutlu video çekip daha sonra izlerken hala o ortamdaymışsınız hissi yaratabiliyor.

    - cihaz dahili bir bataryaya sahip değil. o gördüğünüz kordon harici bir bataryaya bağlı.
    bu sayede yaklaşık 2 saat kullanılabiliyor. tüm gün kullanmak için bir adaptöre bağlamak gerekiyor.

    - 2024 başında abd mağazalarında satışa sunulacakmış. 2024 sonuna kadar farklı ülkelerde de satışı yapılacakmış.

    kişisel yorumum şudur; bugün herhangi bir cihaz tanıtılmadı yepyeni bir dünya tanıtıldı. farklı şirketlerle yapılacak işbirlikleri ve yazılımcıların geliştireceği uygulamalar bu dünyayı bambaşka bir boyuta taşıyacak. ve şunu net söyleyebilirim ki bu zamana kadar tanıtılın herhangi bir teknoloji ürününün ilk versiyonunun bu kadar ileri seviye bir teknoloji barındırdığını hatırlamıyorum. ilerideki versiyonlarını hayal dahi edemiyorum.